Dersim 37-38 Soykırımı’nın 75. yılı vesilesiyle bu vahşeti kapak konusu yapan AABK yayın organı ‘Alevilerin sesi’ nedense Dersim Soykırımı’na ‘Katliam’ diyerek geçiştirmiş..
159 sayıdır ve 7 yıldır yayın yapan dergi ilk kez hatırlayıp kapak konusu yaptığı ’37-38 Dersim Soykırımı’nı ‘Dersim Katliam olarak lanse etmesi elbette olumludur ancak Dersimlilerin ve aklı-selim her kesimin (soykırımcılar hariç) bir ‘Soykırım’ olarak kabul ettiği bu vahşete bu şekilde yaklaşması düşündürücüdür..
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu bünyesindeki derneklerde çoğunluğunu Dersimli ve Koçgirili Kürt Alevilerden oduğu düşünüldüğünde derginin bu çıkışışının nasıl yorumlanacağı ise yine onların taktirine kalmıştır ancak bununla ne yapılmak istenmektedir?
Alevilerin Sesi Dergisi Dersim Katliamı’nın 75 yıldönümü nedeniyle katliamı bu ayki sayısında kapağına taşımış ve dergi, ’75. Yıldönümünde her yönüyle Dersim Katliamı” başlığı ile hazırlanan özel sayı da, ilk kez yayımlanacak olan “tanıkların anlatımlarına” da yer vermiş.
İyi güzel, fakat şimdi bu konuda çeşitli çevrelerin, hatta Türk medyasının büyük bir bölümünün dahi olup-bitenlere ‘Dersim Katliamı’ dediğini düşünürsek eğer, ‘Alevilerin sesi’nin biraz daha objektif ve cesaretli olması gerekmiyormu sizce?
Son dönemlerde Genelkurmay ile Başbakanlık arasında gidip-gelen ‘Dersim Soykırımı Belgeleri’nin sayısı 20 bini geçtiği belirtiliyor.. Yüzlerce tanık ve on binlerce mağdur var.
Sıradan basın-yayın organları adeta Dersimli avına çıkmış ve gördüğüne mikrofon uzatarak ‘nasıl oldu ve olmuştu?’ diye şıp diye soruveriyor..
Ortalık ‘Dersim Uzmanı’ ile doldu gibi..
Ancak bunların ortak bir dili ve uslubu olduğu göze çarpıyor oda, ‘Dersim Katliamı’ belirlemesi olmaktadır..
‘Dersim 37-38 Soykırımı, Yaşananlar, Atatürk, İnönü, Devlet ve CHP’nin rolü’ artık iyice ortaya çıkarılmış ve bu durum Dersimliler tarafından bilinmektedir.
Diğer yandan 100.bine yakın insanın soykırımdan geçirildiği, yine bir o kadarının ise sürgünlere gönderildiği, asimile edildiği artık bilinmektedir..
Dersimli kurum ve kuruluşlar ‘Dersim Soykırımı’nı Uluslararası mahkemelere götürme sürecini başlatmışlardır ve Dersim’de yaşananların, 19.Yüzyıldan günümüze yaşanan soykırımlardan hiç bir farklı yönü yoktur ve üstüne üstlük fazlası vardır..
Nabibya’da altın arayan Almanların Nabibya halkına yaptıklarından tutalım, Ermeni Soykırımı, Asuri-Süryani soykırımları, Nazi Almanyasının Yahudi soykırımı, Bosna-Hersek, Serebniça vb bütün yerlerdeki soykırımlar uluslararası mahkemelerde ‘Soykırım’ olarak kabul görmüş ve bu vahşetleri yapanlar şu veya bu şekilke ‘Yüzleşmeye’ çağrılmış, zorlanmış, çeşitli yaptırımlara mağruz kalmışlardır..
Yapılan bütün bu soykırımlar bir şekilde olup-bitmiş ve yargı, ceza süreci başlamıştır..
Oysa Dersim soykırımı yapılmış ve bitirilmiş, tamamlanmış bir soykırım değildir.
Bu yönüyle Dersim soykırımının diğerlerinden farkı vardır..
Soykırım sürece yayılarak Türk-İslam devleti, AKP-Cemaat hükümeti tarafından devam etirilmek istenmektedir..
CHP ise hala ‘Dersim Soykırımı’n daki rolünden dolayı kendisiyle yüzleşip, Dersim halkından bir özür bile dilememeiştir..
CHP ve onun vekilleri, (chp tunceli milletvekilleri dahil) orada burada, gerekli-gereksiz açıklamalar yaparak sunni-yapay gündemler peşinden koşan yada kendi yarattığı gündemleri Alevilerin veya Dersimlilerin gündemiymiş gibi ortaya atan konumdan öteye gitmemektedirler..
Dersim kanamaya devam etmektedir..
Ankara-Tunceli ve Avrupa ayağı oluşturulmaya çalışılan üçgen, gerçekleri saptırmaktadır..
Daha geçen yıl ‘Munzur doğa festivali’ yapılırken Dersimin coğrafyası bombalanıyordu..
Bu gün yine Dersim bölgesi, dağları, ovaları ve vadileri hala bombalanmaktadır..
Dersim ismi iade edilmediği gibi bu konu gündemden düşürülmüştür..
Dersim ve İlçelerinde hala soykırımcıların, ırkçıların isimleri, lehvaları okulları vs vardır..
Dersim, ‘Kefensiz, Mezarsız gidenler için gulbanklar’ okuyor..
Seyidlerinin, Pirlerinin mezar yerlerini soruyor..
Hükümet, ‘zaman aşımı’ kararı ile Sivas-Madımak’ı bir kez daha yaktı..
Başta Kürtler olmak üzere, Alevileri, emekçileri, kadınları ve öğrencileri tutukluyor, hapse atıyor.
Özgür basını susturmaya çalışıyor.
Diğer yandan hırsızları, tecavüzcüleri ve soyguncuları, kaatilleri serbest bırakarak ödüllendiriyor..
Evet, ‘4 Mayıs, Dersim Soykırımı’ tarihi olarak belirlenmiş.. Ancak buı soykırım hala sürüyor..
Alevilerin ve ‘Alevilerin Sesi’nin ise bu gerçeği mutlaka görmesi ve ona göre bir tutum belirlemesi ise kaçınılmaz oluyor..
‘Soykırımı Katliam Yapamazsınız’
Eğer böyle yaparsanınz, kendi gerçeğinizle ters düşmüş olursunuz..
Bu vesile ile biraz daha cesaret gerekiyor..
‘Katliam’ küçümsenmemelidir ancak ortada onuda aşan bir vahşet, bir soykırım vardır..
Adı ise ‘Dersim Soykırımı’dır..
Gerçekleri saptırmak “Ayıptır, Günahtır, Cinayettir” ….