Hep bir ağızdan türkü söyleyip
Hep beraber sulardan çekmek ağı,
Demiri oya gibi işleyip hep beraber,
Hep beraber sürebilmek toprağı,
Yârin yanağından gayri her şeyde, her yerde, hep beraber!
Diyebilmek için…
Şeyh Bedrettin
SESSİZLİĞE, VİCDANIMIZIN SESİYLE SESLENELİM
Basına ve kamuoyuna
12 Eylül 2012 tarihinde çeşitli cezaevlerinde Kürt siyasi tutsaklar tarafından başlatılan açlık grevi, ülkedeki tüm cezaevlerini sarmış bulunuyor. 42.gününde Kürt siyasi tutsaklarla dayanışma amacıyla diğer siyasi tutsakların açlık grevleri de büyüyerek sürüyor. Cezaevlerinde sayılarını tam olarak bilemediğimiz yüzlerce, binlerce insan bu süreci sürdürüyor, bununla beraber dışarıda aileleri ve kamuoyu olarak tedirginlik ve büyük bir kaygıyla beklemekteyiz.
İnsanıkendine merkez alan “Benim Kabe’m İnsandır” düsturu ile yol yürüyen biz Aleviler ve Alevi kurumları da süreci kaygı ve endişe ile izlemekteyiz. Lakin, bugün açlık grevlerinin 42.günü, insanların bir gün, bir saat, bir dakika daha ölüme yaklaştığı gün olmasına karşın; açlık grevlerinin ölüm oruçlarına dönüşmemesi için çözümler üretmesi gereken hükümetin sergilediği tutum, sessizliği ve duyarsızlığı karşısında vicdanımızın haykırdığı isyan ettiği gündür.
Cezaevindeki bir insan en değerli varlığından, yaşamından vazgeçme ölümü tercih etme noktasına gelmişse hepimizin elimizi vicdanımızın üzerine koyup bir daha düşünmesi gerekiyor. Bu insanları hayatlarından vazgeçirerek bu kararıaldıracak şey ne olabilir ki; biliyoruz ki insanı canından vazgeçirebilecek tek neden inkar, baskılar ve dayatmalardır. Bu öyle bir baskıdır ki, yaşam ile ölüm arasında farkın kalmamış olması ve ölümün tercih edilme noktasıdır.
42 gündür her gün, her dakika cezaevinde savunmasız, desteksiz ve sağlıksız koşullarda erimeye bırakılan, seslerine kulak verilmeyen, çığlıklarıduyulmayan insanların ölümüne biz Aleviler sessizce ortak olmayacağız.
Dersim’in Piri Seyit Rıza’nın torunu, Alevi asimilasyonuna karşı mücadele veren “Dersim Alevi Akademisi başkanı Aysel Doğan’ında yer aldığı açlık grevlerinde; tanıdığımız, tanımadığımız ama aynı toplumda aynı havayı soluduğumuz, belki aynı sırada okuduğumuz, aynı fabrikada çalıştığımız, aynı mahallede oturduğumuz ve beraber yaşadığımız binlerce tutsak, yüzlerce seçilmiş siyasetçi, seçilmiş belediye başkanlarının ve milletvekillerinin ölümüne seyirci kalmaya ne aklımız ne vicdanımız izin vermemektedir.
AKP hükümeti tarafında bir an evvel gerekli önlemler alınmaz, tutuklarla diyalog yolu kurulmaz, 42 günden bu yana açlık grevini sürdürenlerin insani ve demokratik talepleri karşılanmaz ise korkarız ki tek tek ya da toplu ölümler kaçınılmaz son olarak hayatlarımıza girecektir. Ayrıca açlık grevlerinin 40. günden sonra, telafisi mümkün olmayan sağlık sorunlarına yol açtığıbilinmektedir.
Böylesi bir durumda; Cezaevlerindeki açlık grevleri ve ölüm orucu sürecini görmezden, duymazdan gelerek dur demek için harekete geçmeyen AKP hükümeti ve sessizlikleriyle AKP’nin bu politikalarına destek verenler her bir tutuklunun ölümünden sorumlusu olacaklardır.
Cezaevlerinde her an yaşanabilecek “sessiz ölüm”lerin yankısı tüm Türkiye toplumunu sarsmakla kalmayacak, dünyanın dikkatlerini AKP Hükümeti’nin muhalif her sesi tıkadığıcezaevlerine ve “AKP’nin ileri demokrasi”sine yöneltecektir.
Açlık grevindeki Kürt siyasi tutsaklar barış sürecini başlatmak için diyalog ve çözüm talebiyle, başta anadilinde savunma hakkı olmak üzere, cezaevlerindeki kötü koşulların son bulması, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit koşullarının ortadan kaldırılması ve Kürt sorununda eşit haklara dayalı,barışçı ve demokratik çözüm için adım atılmasını istemektedirler.
Kürt sorununun demokratik çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesi, Türkiye’de yaşayan her halkı, her inancı, her biriyi sosyal, siyasal ve ekonomik olarak tek tek ilgilendirmektedir. Dolayısıyla toplumsal barışın, huzurun inşası için; hepimizin harekete geçmesi sürece, yani Barış için “Müzakere ve çözüme” müdahil olması gerekmektedir.
Biz Aleviler; Diyalog sürecini ivedilikle başlatılması, tehlike sınırına girmiş ölüm oruçlarının durdurulması, çözüm için Tecrit’in kaldırılması,Diyalog ile Özgürlük ve Barış yolunun açılmasını talepleri karşısında AKP hükümetini ve diğer tüm Siyasi Partiler ile kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla
23.10.2012
********************
HacıBektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi
Hubyar Sultan Alevi kültür Derneği
BozatlıHızır Derneği
Özgür Demokratik Alevi Hareketi
Özgür Demokratik Alevi geliştirme ve Kültür Derneği
Pir Sultan Abdal Yeşilkent Cemevi
Yüzleşme Derneği
Divriği Kültür Derneği
Ocaxe Bake Alevi kültür Derneği
İmranlıVe Köyleri Derneği İmranlı-Der
Sevdilli ve Çevre Köyleri Derneği Sev-Der.
Demokratik Alevi Derneği
Çıra Kültür Merkezi
Zülfikar Gazetesi