MARAŞ – Elbistan‘da Kürt Alevi mahallerinin ortasında geçen Söğütlü Çayı‘na bırakılan zehirli bir maddeden dolayı 20 kilometrelik bölümünde binlerce canlı öldü. Görgü tanıklarından Mehmet Kıraç, suyu zehirleyenlerin AKP’li Büyükşehir Belediyesi işçileri olduğunu belirterek, “Köprüde durdular ve suya bir şey attılar. Onlara doğru gittim, beni beklemeden gittiler. Su köpürüyordu. Köylülere, suya bir şey attılar su köpürüyor, diye haber verdim” dedi.
Mereş’in (Maraş) Elbistan ilçesinde Kürt Alevi yurttaşların yaşadığı mahallelerden geçen Söğütlü Çayı‘na 2 gün önce bırakılan zehirli bir maddeden dolayı 20 kilometrelik bölümünde tüm canlılar ölerek su yüzüne vurdu. Çayda yaşayan yılan, kaplumbağa, yengeç dahil binlerce canlı türü katledildi. Yalağ (Yalak) ve Dumular (İkizpınar) mahallelerinde yaşayan Alevi yurttaşlar, yaşam kaynaklarının zehirlendiğine tepki göstererek, AKP’li Büyükşehir Belediyesi’ni suçluyor. Mahallelilerden Ali Kıraç, çevrede yoğunlukta Alevi ve Sünni Kürtlerin yaşadığına dikkat çekerek kendilerine gözdağı verildiğini kaydetti.
‘Burada vahşet yaşandı’
Doğal çevre düzenlerinin bozulduğunu belirten Yalak Mahalle Muhtarı İsmail Kul (60), asker ve tarım ilin zehirlenen sudan numune aldığını, ancak kendilerine konu ile ilgili henüz bir bilgi verilmediğine söyledi. Kul, “Ben karakola gittim bunu yapanlardan davacı olduğumu, bu konuda gerekenin yapılmasını istedim. Yaklaşık 20 kilometrelik alanda vahşet yaşanmış.” diyerek tepki gösterdi. Çayda ki canlı popülasyonunun yeniden sağlanmasını ve suyu zehirleyenlerden hesap sorulmasını isteyen Kul, “Bizim burada bahçelerimiz, hayvanlarımız var. Biz bahçemizi bu suyla sulasaydık, ürünleri yiyip zehirlenseydik, bunun hesabını kim verecekti?” dedi.
‘Su köpürüyordu’
Görgü tanıklarından Mehmet Kıraç (81), AKP’li Büyükşehir Belediyesi’ni suçladı: “Belediye işçileri sinekler için çevreyi ilaçlamaya geldiler. Baktım alelacele ilaçlayıp gitmeye çalıştılar. İlaçlama yapacaksanız gidin karasineklerin beslendiği hayvan pisliklerinin toplandığı yerleri ilaçlayın dedim. Ancak beni dinlemeyip köprüye doğru gittiler. Arkalarından bağırdım, ama aldırış etmediler. Köprüde durdular ve suya bir şey attılar. Onlara doğru gittim, beni beklemeden gittiler. Gidip suya baktığımda su köpürüyordu. Gelip köylülere, kalkın bunlar suya bir şey attılar su köpürüyor dedim. Tabi suyu zehirleyeceklerini nerden bilebilirdik.”
‘Amaçları gözdağı’
Yalak mahallesinden Ali Kıraç (40) da, “Burası Alevilerin yoğun yaşadığı bir bölgedir. Amaçları halkı tedirgin etmektir. Bugün balıklarınızı öldürdük, yarında başka bir şey yaparız mesajını vererek bize bir uyarıda bulunduklarını düşünüyorum. Bu bölgede Alevi’si de, Sünni’si de Kürt’tür. Karakoldan ve savcılıktan gelip tutanak falan tuttular, ancak göz boyamak için yapıldığı düşüncesindeyiz” diye konuştu.
İnsanların yaşamı risk altında
Suyun zehirlenmesinden olumsuz etkilenen Dumular mahallesinde yaşayan Hakkı Özdemir (40) ise, temel geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu belirterek, zor günler geçirdiklerini söyledi. Özdemir, “Çocuklarımız normalde sürekli çaya inerlerdi. Ancak korktuğumuzdan kaynaklı çocukları bırakamıyoruz.” dedi. Aynı mahallede yaşayan Hatice Sarıkaya (35) ise, şunları söyledi: “Çay hem içme, hem de hayvanlarımız için tek kaynağımız. Şimdi koyunlarımıza su veremiyoruz. Hayvanlar kaç gündür susuz. Çamaşırlarımızı, bulaşıklarımızı yıkadığımız dereyi kullanamıyoruz.”
DİHA