İzmir’de 7 gencin bir araya gelerek kurduğu Zakir Müzik Grubu, kentin en işlek cadde ve sokaklarında Kürtçe-Türkçe seslendirdikleri deyişlerle Alevi kültürünü yaşatıyor. Grupta elektro-gitar çalan Talha Buriş, sokakta insanlarla duygudaşlık yakaladıklarını ifade etti
İzmir’de bir araya gelen 7 genç, “Zakir” adıyla bir müzik grubu kurdu. Ezgilerini sadece sokakta dile getiren Zakir Müzik Grubu, Alevi-Bektaşi müziğini sokaklara taşımayı hedefliyor. İki yıldır sokakta müziklerini icra eden grup, Geleneksel ve modern enstrümanları bir araya getiriyor. Grupta cajon (kahon) çalan Murat Kırmızıoğlu, Alevi-Bektaşi müziği yaparak toplumun ezici çoğunluğu tarafından kabul görmeyen bir kültüre sahip çıkmaya çalıştıklarının altını çizip bu kültürü sokağa taşıdıklarını söyledi.
Sokak herkese ait
Özellikle Alevi kesimden olumlu tepkiler aldıklarını ifade eden Kırmızıoğlu, Kürtçe şarkılar söylerken de milliyetçi reflekslerle karşılaştıklarını dile getirdi. Sokağın ortak yaşam alanı olarak herkese ait olduğunu belirten Kırmızıoğlu, müzisyenliğin bir takım insanlara bahşedilmiş bir şey olmadığını ifade etti. Herkesin müzik yapabileceklerine inandıkları için sokak müziği yaptıklarını kaydeden Kırmızıoğlu, “Sokak kendi ekmeğini de, nasibini de, yoldaşını da bulabiliyor ve bunu paylaşabildiğin ölçüde güzelleşiyor hayat. Bizim derdimiz var söyleyecek sözümüz var ve bunu da en rahat sokakta anlatabiliyoruz” dedi.
Sokakta statü yok!
Zakir’in Cemlerde bağlama çalan kişi ve aynı zamanda hatırlatan, anan anlamına geldiğini belirten grubun santurcusu Ümit Uçucu, müziğin kendisi için bir ifade biçimi olduğunu dile getirdi. Sokakta herkesin bir araya gelebildiğini söyleyen Uçucu, sokakta bir statü farkı olmadığına dikkat çekti. İnsanların seslerden oluştuğuna inandığını belirten Uçucu, müziğin ise içerdeki ve dışarıdaki seslerin uyumu olduğunu kaydetti. Alevi-Bektaşi deyişlerinin kendisi için çok önemli olduğunu ifade eden Uçucu, “Müziğin bir dil olduğuna inanıyorum. Deyiş ise ruhumda yatan ve uyanması gereken duyguları uyandırıyor. Kendimle kalmamı sağlıyor çaldığım ve söylediğim anda. Sokakta da, sahnede de, evde de aynı şeyi hissediyorum” dedi.
Bu toprağın müziğini melezliyoruz
Grupta elektro-gitar çalan Talha Buriş ise, sokakta insanlarla bir duygudaşlık yakaladıklarını ifade etti. Yalnızca Alevi deyişleri de söylemediklerini belirten Buriş, “Sokakta ortak bir şey paylaşabildiğimiz bir an yaşayabiliyoruz insanlarla. Bizim hissettiklerimizi onlar da hissedebiliyor. Bu toprağın müziğini melezliyoruz ve insanlar da bunu fark edebiliyor” dedi. Grubun Perküsyoncusu İnan Ekmekçi ise Kürtler ve Alevilerin yakın oldukları bir kültür olduğunu belirterek, ortaya daha güzel ürünler çıkarabildiklerini söyledi.
özgürlükçü demokrasi