DERVİŞ CEMAL
İktidarın ardı ardına çıkardığı kararnamelerle on binlerce kamu çalışanını ihraç etmesi, operasyonların cadı avına dönerek muhaliflerle birlikte iktidara yakın kesimlere de uzanmaya başlaması AKP ve Saray’a yakın çevrelerde rahatsızlık yaratmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz’ın ardından yandaş kalemler Hüseyin Gülerce ve Ahmet Taşgetiren terazinin kaydığını, operasyonun kendilerini de vurmaya başladığını söyledi.
Küçükyılmaz: 28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz
Saray’a en yakın isimlerden birisi olan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz tepkisini attığı tweetlerle gösterdi. Darbe girişiminin ardından başlayan ‘FETÖ’ operasyonlarının kendilerine döndüğünü söyleyen Küçükyılmaz, “28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz” dedi.
Darbe girişiminin ardından başlayan ‘FETÖ’ operasyonları hakkında Cumhurbaşkanlığı’ndan çarpıcı bir açıklama geldi. Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, ‘FETÖ’ operasyonları kapsamında Oktay Kılıç’ın evinin aranmasını eleştirdi.
“15 yıldır tanıdığım, ‘o gece’ tankın önüne yatan, FETÖ düşmanı Oktay Kılıç’ın evi FETÖ’den aranıyorsa, bu operasyon ‘bize’ dönmüş demektir” ifadelerini kullanan Mücahit Küçükyılmaz, “Namaz kılanı Fetullahçı sanan, Meşveretçi, Yazıcı, Okuyucu, Nakşi, Kadiri arasındaki farkı bilmeyen 28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz” dedi.
Gülerce: Endişeleniyoruz!
Bir zamanalr Gülen Cemaati’nin iki numaralı ismi olab Star gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce ise tepkisini bugünkü köşe yazısında dile getirdi. Gülerce, “FETÖ ile mücadelede adalet terazisi” başlıklı yazısında “Binlerce insanın meslekten atılması, gözaltına alınması ve tutuklanması, beraberinde gittikçe artan şikâyetler getiriyor. Anne babalar, en yakınlar mustarip. Bu durumdan en fazla masum çocukların etkileniyor olmasının vicdanları sızlatmaması mümkün değil. Sıkıntı nerede? Adalet terazisinin, suç ile ceza arasındaki orantıyı tesis edemeyecek olmasından endişeleniyoruz” diye yazdı.
Taşgetiren: Tabanda ciddi rahatsızlık var
Bir başka Star yazarı Ahmet Taşgetiren ise “Sorulması gereken sorular” başlıklı köşe yazısında operasyonların kendi yakınlarındaki isismlere uzanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Taşgetiren şöyle yazdı “Ne dersiniz, bu 50 bin kişinin her birinin devlet memuriyetinden atılmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veya Başbakan Yıldırım’ın kefaleti var mıdır? Ne dersiniz, her gözaltıda, her tutuklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Başbakan Yıldırım’ın bilgisi ve onayı var mıdır? Bu soruları, tüm atılmalar, tüm gözaltı ve tutuklamalar Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Başbakan Yıldırım’ın kefaletine bağlı olarak meşruraştırıldığı için soruyorum. Sorduğum soruların cevabının “Elbette hayır” olduğunu biliyorum… Şu hükümlere ne dersiniz?
– Bütün emniyet teşkilatı çok objektif operasyonlar yapıyor.
– Bütün savcılar hiçbir etki altında kalmaksızın soruşturma yürütüyor.
– Bütün hakimler son derece tarafsız, bağımsız karar veriyorlar.
– Farklı bakanlıklardaki, devlet kurumlarındaki komisyonlar, “FETÖ’cüleri tespit ve ayıklama”da hiçbir etki altında kalmaksızın çalışıyorlar. Verdikleri kararlar son derece objektiftir ve hakkaniyete uygundur.
Ben bu sorulara “Evet aynen böyledir” diyecek kişi ve kurum olduğunu sanmıyorum. Devlet yapısının emniyeti, yargısı ile steril hale geldiğini düşünen bir Allah kulu var mı ki, “Bizde her şey hukuka adalete uygun seyrediyor” hükmüne varsın! …Ey Ak Parti milletvekilleri, biliyorum ki hepiniz ağlama duvarı halindesiniz.
Biliyorum ki, her biriniz FETÖ’cü diye suçlanma riskini başınızın üzerindeki Demokles kılıcı gibi hissediyorsunuz. Partinizi benim kadar düşünüyorsanız, size yönelen şikayetleri daha sorumluca dinleyin. Tabanda ciddi rahatsızlık var.”