Almanya Başbakanı Angela Merkel, Çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’yu Berlin’de ağırlayacak. Dörtlü Ukrayna Zirvesi’nde liderler, Minsk barış anlaşmasının uygulanmasında ne kadar mesafe kat edildiğini değerlendirecek. Zirve sonrasında Merkel, Hollande ve Putin’in Suriye’deki durumla ilgili olarak bir araya gelmesi planlanıyor. Putin’in Ukrayna Krizi’nden sonra ilk kez Berlin’e yapacağı bu ziyaret Alman basınında da yakından takip ediliyor.
Frankfurter Allgemeine Zeitung‘un Putin’in Berlin ziyaretine dair yorumu şöyle:
“Almanya Başbakanı, Avrupa Birliği içerisinde Moskova’ya karşı daha sert bir çizgi izlenmesini savunan Fransa ve İngiltere’nin yanında yer aldı. Pratikte Rusların tam da şu anda Suriye’de elini serbest bırakmak akıl kârı değil. Irak’ta tayin edici bir savaş başladı ve bu savaşın sonucu komşu Suriye’deki gelişmeleri etkileyecek. İki yıldır ilk kez cihatçı terör rejimini çökecek kadar zayıflatmak için gerçek bir fırsat belirdi. Eğer bunun öncelikle diktatör Esad’a yaraması önlenmek isteniyorsa Batı, Suriye’deki çabalarını bir kez daha artırmalı. Rusların Halep’te bir ateşkese hazır olduklarını açıklamaları Batı’nın isteklerine en azından tamamen sağır olmadıklarının bir işareti.”
Magdeburg’da yayımlanan Volksstimme gazetesi Avrupa Birliği’nin Rusya’ya yeni yaptırımlar getirmesinin her iki tarafa da zarar vereceğini yazıyor:
“Her ne kadar bir mucize beklememek gerekse de Başbakan Angela Merkel’in Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Berlin’de kabul etmesi önemli. Çünkü kulağa çok banal gelse de günümüzde siyasi çatışmalar hemen hemen hep müzakereler yoluyla çözülüyor. Çünkü ancak Putin de dahil olduğu takdirde Suriye’de bir barış şansı doğabilir. Ancak Kremlin lideri Ukrayna’daki ayrılıkçılar üzerindeki etkisini kullandığı takdirde tıkanmış barış süreci de ilerleyebilir. Buna karşılık her iki sorunda da askeri olarak kan dökmekten başka bir sonuç elde edilemez. Almanya ve Avrupa, her ne kadar Rus devlet başkanının büyük adamlık hastalığını daha fazla cesaretlendiremeyeceklerse de yeni provokasyonlardan kaçınmalılar. Daha ağır yaptırımlar her iki tarafa da zarar verecek ama sorunları çözmeyecektir.
Kölner Stadt-Anzeiger Ukrayna krizinde yumuşamanın Putin’in çıkarına olmadığını vurguluyor:
“Putin Berlin’de. Ukrayna zirvesi bu özelliğiyle henüz başlamadan küçük bir sansasyon yarattı. Kremlin lideri için Rusya’nın tabiri caizse dünyadaki tecrit olmuşluğunu kırmak temel bir hedef. Berlin’de verilecek fotoğraflar Putin’in propaganda makinesine yakıt olacak. Ukrayna’daki durumu kalıcı bir biçimde yumuşatmaktan Putin’in gerçek bir çıkarı bulunmuyor. Ana planı ‘sürekli istikrarsızlaştırma’ adını taşıyor. Bununla birlikte bu buluşma sığınmacı krizi ve sürekli terör tehdidinin etkisi altında, bir Ukrayna Zirvesi olduğu kadar da bir Suriye Zirvesi. Somut olan bunlar. Geriye kalansa henüz belirsiz.”
Trierischer Volksfreund Merkel ile Putin’in doğrudan görüşmesinin önemine dikkat çekiyor:
“Putin olmadan ne Suriye’deki cinayetlerin ne de Ukrayna’da sürekli tekrar alevlenen savaşın sonu gelir. Bu bakımdan Putin’in çarşamba Berlin’e yapacağı ziyaret oldukça önemli. Ama dikkat. Bu buluşma gerilimin azalması yönünde güçlü bir işaret olarak değerlendirilmemeli. Zira bu karşılaşma ne Ukrayna sorununu çözecek ne de Putin’in Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a verdiği desteği çekmesiyle sonuçlanacak. Kaldı ki arka fonda çalan müzik, yani Moskova’ya yeni yaptırımlar tartışması, kulakları tırmalıyor. Yine de siyasi olarak biraz olsun yakınlaşmanın imkânları aranacak. Bu olumludur. Doğrudan temasla bunu yakalamak çetrefil diplomatik kanallarla olduğundan muhakkak daha mümkündür.”
©Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Ercan Coşkun