Maraş, tarihte vahşet, soykırım, katliam adıyla anılan bir trajedidir.
Arkasında yatan sebep ne olursa olsun, unutmaya çalışmak yeniden yaşamamak için mi? Yoksa katillerine hesap sorulamadığı için umutsuzca kabullenmek midir?
Maraş’da söz konusu eylemin amacı Alevi nüfusunun orada yarattığı sosyal, ekonomik, psikolojik duruşu yok etmeye yönelikti.
Farklı derecelerde suç ortaklarının bu katliamı organize ettiği yıllar sonra anlaşılması, Alevilerin demografik göçe zorlanması, yurtdışına gidişlere kolaylık sağlanması bu tezi doğrulmaktadır.
O gün, Alevilere aşırı ölümcül güç kullanılarak görülmemiş bir katliam yaşatıldı. Yüzlerce kişi yaşamını yitirdi binlercesi izlerini taşıdı.
Bu kara günü unutturmamak için doktorlar, gazeteciler, yerel sakinler, katliam mağdurları, tanıklarla yıllarca görüşüldü, yapılan mülakatlar fiziksel delilerin incelenmesi, videoların izlenmesi sonucu insanlığın utandığı bir tablo çıktı ve yeni nesiller bu nedenle Maraş’ı unutamadı, unutmadı.
Yaygın ve sistematik nitelikteki bu olayı, katiller siyasi gerekçeyle kardeş halkı silahlandırılıp ya da öldürücü aletlerle sokaklara iterek Alevi katliamını gerçekleştirmiş ve koskoca adalet siyasallaştırıldı, insanlık sustu.
Oysa Maraş Sünnilerin, Alevilerin farklı toplulukların uyum ve yaratıcılığının dengesi, bir Türkünün nakaratıydılar. Nefret çığlıkları topraklarını, evlerini, ocaklarını kana buladı kardeşi kardeşe düşman etti
Evet, sevgili canlar, şimdi ve hemen şimdi tüm farklılıkları ile insanların bir arada yaşama kültürünü yeniden geliştirebilmesi bu çabanın barışa ve kardeşliğe dönüşmesi gerekiyor.
Tüm haklara tarihi ve kültürüyle barışık bir ülke bırakmanın sorumluluğuyla, karanlık senaryoları bozmaya devam edeceğiz anma ve etkinliklerimizin amacı bu güzel topraklara rengini vermiş her toplumu sevgide birleştirmektir.