Gazeteci Melike Gül Demir, Kürt kadınlarına yönelik savaş ve beden politikalarını içiren “Kürdistan’daki Çatışmaların Cinsiyetlendirilmiş alanı: Kadın Bedenleri” başlıklı bir araştırma yaptı. Araştırmalarına ilişkin konuşan Demir, Kürdistan’da ilan edilen özyönetimlerin ardından bölgede yürütülen savaşın psikolojik unsurlarını ele alarak, kadın bedeni üzerinden iktidarın kendini yeniden inşa etme çabasına değindi. Çatışmaların çok yoğun olduğu dönemde öldürülmüş bedenlere yapılan işkencelerin, öldürülen kadın gerillaların bedenlerinin teşhir edilip sosyal medyada dolaşıma sokulmasının, benzer videolar, fotoğraflar ve duvar yazılarının iktidarın kadınlar üzerinde daha fazla güç ve kontrol kurma isteğinin bir yansıması olduğunu söyleyen Demir, “Çünkü kadın bedenini savaş alanı olarak görülüyor” dedi. “O dönemde şiddetin kadın bedenine yönelmesinin bir diğer neden ise onların kafasında kadına biçtikleri rol” diyen Demir, iktidarın kafasındaki köle kadının tersine bir profil çizen bir Kürt kadını gerçekliği ile karşılaştığını sözlerine ekledi.
Kendini koruyan kadına çıplak şiddet
“Buradaki kadın kendini koruyor, bununla da kalmıyor silahını alıp erkekle savaşıyor” diyerek iktidarın erkek aklının, kadının bu tavrına karşın hiç olmadığı kadar şiddet uyguladığını söyleyen Demir, “Kendini koruyan kadın iktidarın şiddetini çıplaklaştırıyor. Bu yetmiyor, bir de fotoğraflar yayınlıyor ve bunu hepimize karşı psikolojik savaş aracı olarak kullanıyor. Bir şekilde bize ‘Ben güçlüyüm, bana karşı gelirsen sonun böyle olur’ mesajı veriliyor. Karşısında gördüğü kadını, hem bir kadın hem de ona karşı silah kullanan biri olduğunda şiddeti de, nefreti de, öfkesi de ikiye katlanıyor. Bu uygulamalar modern öncesi iktidarlarınkine benziyor. O dönemde de korkunç katliamlar yapılıyor. Suçlu görülenler insanların gözü önünde büyük işkencelerle cezalandırılıyor, yani sadece suçlu cezalandırılmıyor, suçlu aynı zamanda iktidarın yeniden üretilmesi için araç olarak kullanılıyor. Tek fark iktidar bunu kadın bedeni üzerinden yapıyor olmasıdır” dedi.
Rojava’dan çok şey öğreniyoruz
“Umut yine kadınlarda, bu iktidarı yıkacak olan da kadınlardır” diyerek kadınların insanlığın geleceği açısından önemli bir role sahip olduğuna dikkat çeken Demir, son olarak da Rojava’lı kadınların mücadelesine değinerek, “Rojavalı kadınlar bizim için umuttur. İktidarın Rojava’ya karşı olan düşmanlığının nedeni tamamen bu kadının sağladığı umut. Rojava’dan çok şey öğreniyoruz. Ben onların sonunda özgürleşeceğini ve bize çok şey hediye edeceklerini düşünüyorum” diye konuştu.
Zülal Koçer/ İstanbul – Şûjin