Ülke koşarak şeriata doğru gidiyor. Ve bu gidişe seküler kesimler olarak ortak ses çıkartmıyoruz. Ne ortak sesi, ayrı ayrı dahi ses çıkmıyor. Susmuşuz.
Siyasi partiler, kadın örgüteri, inanç örgütleri, STK’lar…
Geçen gün bir arkadaşım böyle devam ederse kadınlar için bu ülkede yaşamak çok zorlaşacak dedi.
Çünkü günbegün şeriatı adım adım getiriyorlar.
Hukuk zaten iptal. Kılık kıyafet nedeniyle kadınlara sistematik olarak saldıran erkekler, yine sistematik olarak mahkemelerde serbest bırakılıyor. Kamuoyu baskısı yükselince tutuklanıyor, kısa süre sonra yeniden bırakılıyorlar. Yine kamuoyu itiraz ediyor…
Ama iktidar hep bu erkeklerden yana çünkü o erkekler tesadüfen sokağa çıkıp saldırmıyorlar.
Cuma namazı saatinde kapanan marketler, dükkanlar iyice arttı. Kamu kurumlarında çalışanlar işi gücü bırakıp namaza gidiyor. Gitmeyen fişleniyor, işinden oluyor.
İçki mekanlarına yönelik yıllardır sürdürülen maddi, manevi baskıları bilmeyen yok.
Okulların imam hatipleştirilmesi ve müfredatın iyice bilimden uzaklaştırılıp dincileştirilmesi kaç yılın hikayesi. Evrim teorisinin biyoloji ders kitaplarından çıkarılmasından sonra biyoloji dersinin saati de düşürüldü.
Buna karşın dini içerikli yeni dersler uydurulup müfredata kondu. Yanı sıra mevcut müfredat (fen bilimleri dahil) dinci içeriklerle dolduruldu.
İmam hatip liselerinin sayısında uçuş yaşandı.
Eğitim-Sen 2016-2017 raporuna göre “2012-2013 eğitim-öğretim yılında 730’u bağımsız, 369’u imam hatip lisesi bünyesinde toplam 1.099 imam hatip ortaokulu varken 2016/’17 eğitim-öğretim yılında 2 bin 367’si bağımsız, 410’u imam hatip lisesi bünyesinde toplam 2 bin 777 imam hatip ortaokulu bulunmaktadır.”
Tüm bunlar ve daha buraya yazılmayan onca şey yetmemiş olmalı ki MEB imam hatip ve fen liseleri oluşturma koşullarını yenilemiş haberi önümüze düştü.
“MEB, imam hatipler için 50 bin olan nüfus koşulunu 5 bine düşürdü. Fen liselerinde öğrenci kontenjan limiti, ildeki 8. sınıf öğrenci sayısının yüzde 5’i ile sınırlandı.”
Yani kolaylaştırılan imam hatip okullarının açılmasını daha da kolaylaştırarak, fen lisesi gibi bilimsel eğitim veren okulların açılmasını da daha zorlaştırdı. Zaten on yılda AKP eliyle binin üzerinde imam hatip okulu açıldı.
Böylece MEB yeni kararı ile imam hatip okulunun olmadığı mahalle kalmayacak. Her mahalleye bir imam hatip okulu kararı bu. Bu ve benzeri kararlarla usul usul diğer tüm liseler imam hatipleşecek.
Farklı din ve inançlara sahip insanların çocukları bu okullarda asimile edile edile, zorla kimliksizleştirilmiş olacak. Bilimsel, laik eğitim hakkı gasp edilecek. Dinci eğitim ile dünya ile bağları koparılacak. İktidar değişse bile bu kuşaklar yok olmuş olacaklar.
MEB’in yeni açılacak okullarında zorunluluklar da olacak. Bakanlık her okula abdesthane, kadın ve erkek için ayrı ayrı mescitler bulundurma zorunluluğu getirmiş.
Tam donanımlı laboratuvar, öğrencileri spora yönlendirecek olanakta spor salonu, düşünmeye-araştırmaya yönlendirecek zengin ve kullanıma açık, kütüphaneler, dinlenme salonları açacak değiller ya.
Bu arada bakanlığın ufak bir hilesi de gözden kaçmasın. İmam hatiplerin açılması için 50 bin olan nüfus koşuluna karşılık, fen liseleri kontenjan limitinin ildeki 8. sınıf öğrenci sayısının yüzde 5’i ile sınırlandırılması.
Açılacak imam hatiplerin boş kalmaması gerekiyor. Malum o kadar okulu imam hatip lisesine dönüştürdüler ki talebe sıkıntısı yaşadıkları haberleri de basına yansımıştı.
Tüm bunlar gösteriyor ki gelecek nesillerin hayatları kaydığı gibi bu gidişatın istikameti şeriat. Şeriat gelirse herkesin hayatı kayacak.
Buna iktidarı destekleyen, sorunları görüp susan Müslümanlar da dahil.
Gidişatın istikameti şeriat
