Hiç duydunuz mu? Sessizce ve Aşkla bitiriyoruz…

Bağımsız, vicdanı hür, fikri hür yaşayan, toplumsal ve bireysel kronikleşmiş hiçbir hastalığı olmayan Alevi toplumu yaşamı değiştirmeye, umut adamaya özen gösterdi.

Matem ayında acılarını ve kırgınlıklarını derin bir tarih bilinciyle sorgulayıp her toplum için özgürlük kültürü yaratmaya da devam etti.

Alevilerin demokrasi ve güçlü özgürlükler çerçevesinde vatandaş olmak istekleri ve Tartışma, anlaşılmazlıklarla görmezlikten gelinen bireysel inanç özgürlüğü haktır esastır. Bundan vazgeçmek mümkün değildir.

Bu anlamda Her Muharrem özgürlükler ve onur açısında meydan okumadır.
İnsanca yaşamak, bireylerin istedikleri gibi düşünmesini, konuşmasını, yazmasını ve eleştirmesini hatta en derininde her şeyi sorgulaması Muharrem’in ana temasıdır.

Yani aslında bireysel üstlenen bir yaşam riskidir yani kerbela’yı unutmamaktır.
Bizim orucumuz soyut, çift düşünürlülüğü (ikiyüzlülük) ret eder.
Yani kalbimiz ve zihnimizle yaşarız acımızı unutup aç gözlülükle hazırlanan firavun sofraları ile onurlu yoksul halk nezdinde yaşama karşı duruşumuzu tiksintiye dönüştürmedik, orucumuzu hayal kırıklığı ile bitirmedik.
Size oruçlu olduğumuzu hiç hatırlatmadık, şiddet içeren eylemlerde bulunmadık, inancımızı kendi ahlaki önyargılarımıza kurban ederek biz oruç tutuyoruz sizde bize uyun demedik, gece davulla kimsenin kapısına dayanmadık Kuran’ın getirmiş olduğu hak ve adaleti unutup televizyon ekranlarında halka hayal satıp ceplerimizi doldurmadık, başımız eğip kimseye biat etmedik işyerlerinde yemekhaneleri kapatmadık ve en önemlisi mahalle çadırlarında insanları bir çorba için sıraya dizmedik.
BİZ SADECE ŞUNU DEDİK Şah Hüseyninin derdi Fırat’a ulaşıp su içmek değildi Yezid’e, dolayısıyla zalime ve onun zulmüne boyun eğmemekti…
Sevgilerimle
CELAL FIRAT

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER