Hakk Yasasında kaderini tayin ve Nehaka karşı gayret. Can zerre donunda iken bile çark – ı pervaza girdiği vakittten itibaren kendi doğumuna sebeptir. Semah halinde yörüngesini geliştirir. Hakkı Bilir, kendini bilir, kadrini bilir. Kaderine vesile olur. Zerre donunda bile nehaklık gerçekleşebilir. Bedenleri kendine mülk eden diğer zerreler, cana fırsat vermeyebilir. Bu durumda canın gayretten, kaderini umut etmekten, bu yolda ilerlemekten başka pozisyonu kalmaz. Çilelidir çünkü her yan nehakla doludur. Her iktidar biraz nehaktır.
Peki her yan nehak ise Hakk olan nedir. Hakk olma durumu nasıl bir işleyiştir. Hakk olma durumu Evren işleyişi gereği doğma gayreti ile çarka girme halidir. Yani yaşam enerjisi, yaşam coşkusu, varlığın anlam bulması. Engellenemez Hakk iradesi. Xızır bilgisi Xızırlaşma( düşünceye, fikre gelme, etrafını tanıma, anlam biçme, yerini belirleme) Hakk olan doğum, Hakk olma halini anlama kavuşturmalı bunun için çevresini tanımalı çevresini tanımlamak için yolda olan can, zerre,kararlaşmış çekirdek hali ile itme, çekme, çarpma, savrulma pozisyonları ile etrafını genişletir. İlişki kurar, diplomasi yapar, uyum ve uymsuzluk alanlarını belirler. Doğru zamanda bu binlerce ya da yüzbinlerce seçeneğin uyumu ile yeni bir evrilmeye ve don değiştirmeye girer. İlişki tarzında, kararlılığı belirleyici olur.
Yol dilinde biz bu süreci Xızırlaşma( Hakk Deryasını anlamlandırma, karşısındakini anlamlandırma ve onun yansımasından kendi anlamını çözümleme) olarak anlamlandırabiliriz. Hakk Deryasında ilişki biçimi reddiyetten çok,yön bulmaya dönüktür. Can yol bulamayabilir fakat bu reddini gerektirmez, suyun doğası gibi başka bir yöntem yoğunlaşmasına yöneltir. Aslolan doğmak eylemidir. Çarka girme gayretidir. Can çarkın dışına tamamen itilmez çarkın dışında olan, ilişkinin de dışındadır. Sadece bir öte ve ya bir beri katmana aktarılır çekirdeğe gelmek saf ve duru olmakla mümkündür. Çekirdeğe yaklaşan yeniden çekirdeğin içine girmesi için, çekirdekle aynı özellikleri gösterir pozüsyondadır. Bu aynılık ikna olmadır. Kırklar cemi dediğimiz mesele birbiriyle ikrarlığa girmiş olma hali olarak algılanabilir.
Tüm Evrende Hakk Deryasında tüm donlarda işleyiş bu haldedir.Evren Hakk Deryası sonsuz sayıda ikrarlaşma barındırır içerisinde. Son raddede Nehaklık, iyilik, kötülük manada ve donda birleşir. Aslolan deryadır. Damlanın kendi gayreti ile kadir bilerek doğumdan gelen hak ile kaderini yaratması meselsidir. Hakk Deryasında kader bütünlüklü ise can donunda kader bağımsız şekillenemez. Xızırlaşmak can donunda Hakk Deryasının manasını çözümlemek hali olarak Damlanın derya, deryanın damla olma paradoksu geçerlilik kazanacaktır.Bu durumda kusursuz ikrarlığın ve rızanın sonucudur. Bu durumu en iyi gözlemleme süreci canın çocukluk evresinin gözlem sürecidir. Can Rahmanda( İrade Yolu, Yolda Olma, Ana Yolu) Rahime( Doğum Yatağı, Bağışlayıcı, Oldurucu, yeniden dona gelinecek nur yatağı) düştüğü vakit, artık hak ettiği cennete düşer, berzahta fırtınalardan, badirelerden geçen varlık Deryanın dinginliğinde kendini yeniden bulma evresindedir. Burası sesizliğin, dinginliğin ve olmanın cennetidir.
Yeniden dirilmenin mahşeri dinginliği. Nura (ışığa) kavuşulacak günün özlemi ile. Evlat doğar tüm sevgi pınarları arasında hane, ocak her yönüyle sahiplenir onu. Evlat – çocuk red üzerinden bir ilişki geliştirmez herkese gülümser. Mürşid nurludur. Tüm dillerde ve tüm kimliklerde ve tüm donlarda gülümser. En iy kazanma yöntemidir bu. Daha iyisi keşfedilmedi. Redden çok kabul etme tanıma mutlak ilşki geliştirme ve masumiyetin karşı konulamaz vicdan ilişkisi. Yangın ortasında bile gülümseyen masumiyet ve bağışlayıcılık. En onulmaz barbarlığı bile sağaltan sevgi. Rahimden gelen Rahmet. Canlılık yeniden surete gelir, Şire(süte) gelir. Her donda ve evrede tanımaya çözümlemeye doğduğu alemi görmeye başlar. Anlam biçer, Hakk nurunu anlamlandırdıkça, yani kendini yanındakilerle anlama kavuşturdukça Xızırlaşır( Düşünceye Gark Olur) ve cümlesi ile rıza temelinde ikrarbend olur. Ya da İkrarlaşmasını nehakla yapar o da bir biçimdir ve birbirini besler. Hakk olan ise Rızalık esaslı ikrarlaşmadır. Rızalık düşünceye, kemalete, ikrarlaşmaya yönelme hali Xızırlaşma hali olarak düşünülebilir. Hak Yol Alevi komlarında ve Ocaklarında bu süreç açık gözlemlenebilir. Peki (Qeder) kader nedir. Canın Hakk Deryasında kapsadığı damla donunda ki alan ve canın tekamül evrelerinde ki gayreti olarak yorumlayabiliriz. Peki kader kitabi yorumlarda sofu düşünüşlerle yorumlandığı gibi canın gayreti ile değişimleri olmayan sabit düz bir çizgi midir? Yoksa canın gayreti ile sarmal ve değişken midir ? Bu sorularla gelecek hafta dilimiz döndükçe paylaşacağız sizlerle. Hakk Aynanız, Xızır yardımcınız olsun Aşk ile…