Kal-u Bela Arapça bir kelimedir. İnancımıza göre insani erdemler ruhlar aleminde insanda vardı, bu erdemler sonradan kazanılmadı ve o gün insanoğlu ikrar verip yaratıcıyla bir oldu. Deyiş, Duvaz-ı imamlarımız,nefeslerimiz, insanoğlunun o an ve zamanını, yaratıcının ruhta ve bedende zuhur ettiğini, yaratıcının kendini bilme anını, varoluş ötesini ve ilk Cem’i ilk duruşu ve icrasını anlatır.
Ta Kalu Bela’dan duyduk hitabı
Sıtk ile yetirdik ahd-ı imanı
Ba-i bismillahtan aldık cevabı
Teslim olup şaha verdik bu canı
Talipler gönülden cem de meclis oluşturup pir huzurunda Alevilik ilkelerini yerine getirirler, kesin bir dille “Gelme gelme dönme dönme, gelenin malı dönenin canı” diyerek yolun önemini ortaya koyarlar eyvallah deyip kendilerini pire teslim etmiş olurlar
Dolayısıyla Ceme giren Aleviler her cemde bu ikrarı hatırlar bu ilahi ikrarı her adımda ileriye taşır zahiriden Batıniye yol alır yeniden dirilerek insan-ı kamil olur. bireysellikten kurtulup; evrendeki tüm değerlere karşı kendisini sorumlu tutar. Niyazımız Ya Allah Ya Muhammed Ya Ali Diyerek pişirilen lokmaların eşit şekilde. İkrara uygun pir huzurunda dağıtılmasıdır.