Perşembe, Kasım 13, 2025

Her şeye rağmen şarkılar söyledik

‘’Müzisyenim, ondan sonra bir Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde bir devrimciyim” sözleriyle

kendisini tanımlayan Laz müziğinin efsane ismi Kazım Koyuncu’nun ölümünün üzerinden 13 yıl geçti.

”İnsanım diyecektim ama İnsanlığa ait her şeyi yok ettiler”

Laz kültürü ve müziğinin unutulmaz sesi Kazım Koyuncu’nun aramızdan ayrılmasının üzerinden 13 yıl geçti.

Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Pançol köyünde, 7 Kasım 1971’de dünyaya gelen Kazım, 25 Haziran 2005’te henüz 33 yaşındayken akciğer kanserine yenik düştü. Ancak sesiyle, şarkılarıyla, haksızlığa karşı ve eşitlikten yana düşünceleriyle yaşamaya devam ediyor.

Koyuncu, 1986’daki Çernobil nükleer patlamasının kurbanlarından biri. Bu patlama sonucu çevreye yayılan, yağmurlara karışan radyasyon, vücuduna sinsice yerleşti. Hastalığını öğrendiğinde Kazım, “Çok fiyakalı bir hastalığa yakalandım baba” diyecekti.

Sistemle kanser aynı şey

Çernobil faciasından sonra kameraların karşısında çay içen dönemin bakanını bir “halk düşmanı” olduğunu haykırdı ve ekledi: ‘’Hayatım boyunca Türkiye’deki sistemle mücadele ettim. Sonunda fark ettim ki sistemle kanser aynı şey.’’

Kanser olduğunu öğrendiğinde bile yaşama sevincini kaybetmedi, konserlerine devam etti. Karadenizliliğiyle devrimciliğini Lazca müziğinde resmeden Koyuncu, hasta yatağında bile mücadeleden vazgeçmiyordu. ”Kansere yakalanmam bir tesadüf değil” diyen Koyuncu’nun bu son mücadele alanıydı.

Lazca’ya nefes oldu

Kazım Koyuncu, 1993’te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe grubunu kurdu. “Denizin Çocukları” anlamına gelen Zuğaşi Berepe ile Lazca Rock müziği yaptı.

Che Guevara’yı anlatan Ernesto adlı Lazca şarkı, Zuğaşi Berepe’nin unutulmazları arasında çoktan yerini aldı.

2001’de ilk solo albümü Viya yayınlandı. Artık müziğinde dilleriyle, müzikleriyle Karadeniz ön plandaydı. Bu albümde Didou Nana, Koçari, Ou Nana, Domi Vanis gibi Lazca şarkıların yanında; Hemşince Ka tun mi Xendasoç ile Türkçe parçalar da vardı.

Dağların çocuklarına selam getirdim

Kazım Koyuncu, emekten ve emekçiden yanaydı, savaş karşıtıydı, halkların kardeşçe bir arada yaşayabileceğine inanırdı.

Karadeniz’in güzel insanı Amed’e gittiğinde: “Denizlerin çocuklarından dağların çocuklarına selam getirdim” demişti.

On üç yıldır doğduğu köy Pançol’da, yeşilliklerin arasında uyuyor. Müziği ise kulaktan kulağa, kalpten kalbe dolaşıyor.

Son sözü Kazım’a bırakıyoruz: ‘’Müzisyenim, ondan sonra bir Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde bir devrimciyim. Her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya…’’

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz