HDP’li Barış: Nazi Almanya’sının medyayla ilişkisi Türkiye’de uygulanıyor

TRT yayınlarında tek saniye bile HDP’ye yer vermedi. Durumu değerlendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, Nazi Almanya’sının medya ile kurduğu ilişkiyi, iktidarın Türkiye’de uyguladığını ifade etti.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), yerel seçim öncesi siyasi partilerin programlarını anlatma olanaklarının ne ölçüde engellendiğine dair 1-28 Şubat tarihleri arasını kapsayan “Siyasi haber raporu”nda açıklanan verilere göre, AKP’ye 49 saat 58 12 saniye, MHP’ye 3 saat 32 dakika 26 saniye, CHP’ye 5 saat 47 dakika 25 saniye, İYİ Parti’ye 55 dakika 32 saniye, Cumhur İttifakı’na 53 saat 30 dakika, Millet İttifakı’na 6 saat 52 dakika lehte süre verildiği açıklandı. Açıklanan verilere göre HDP’ye ise hiç süre verilmemiş.
Devlet kuruluşu olan TRT’nin yayınlarda HDP’ye hiç yer verilmemesini HDP Basın Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, değerlendirdi. Barış, 7 Haziran seçimlerinden sonra medya üzerinde alınmış siyasi bir karar doğrultusunda HDP’ye karşı özel bir uygulama başlatıldığını belirterek, “Bunun başını tabi ki hükümetin ve rejimin kontrolündeki TRT çekiyor, Anadolu Ajansı çekiyor. Anadolu Ajansı gittiğimiz her etkinlikte neredeyse hep var ama hepsini arşiv olarak kullanıyor. Mahkemelerde bize karşı yeni açılan dosyalarda kullanmak üzere bunu arşivliyor. TRT’nin haber kaynağı olan AA ile bizimle kurduğu ilişki bu” dedi.
‘TRT HDP’YE KATI BİR AMBARGO UYGULUYOR’
TRT’nin HDP’ye ambargo uyguladığını belirten Barış,“Özgür medya dışında ana akım medyadan tutalım hepsinin üzerinde bu dalga hissediliyor. 3 yılı aşkın bir dönemdir bizim üzerimizde katı bir medya ambargosu söz konusu. Sadece bununla kalmıyor. Bize karşı inanılmaz bir propaganda ve kitle psikolojisini etkilemek üzere bir algı oluşturuyorlar. TRT’nin bizimle kurduğu ilişki bu. Bize bir saniye bile yer verilmemiş. Bu kadar düşman siyaseti ve ilişkisini bizimle kurmuş durumda” ifadesinde bulundu.
‘NAZİLERİN MEDYAYLA İLİŞKİSİ TÜRKİYE’DE UYGULANIYOR’
TRT’nin “rejim” tarafından ilk teslim alınan bir kurum olduğunu vurgulayan Barış, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu rejimin inşa ettiği sistemin ayaklarından biri medyadır. Medyanın tarihten bugüne kadar toplumları nasıl etkileyebileceğini görmüşler ve bunu bir toplumsal mühendislik olarak ele alıp, toplumu etkilemeyi ve algı oluşturma paradoksu olarak karşımıza çıkıyor medya. Ve bunu en çarpıcı örneklerinden bir tanesi de Nazi Almanyası’nın medya ile kurduğu ilişkidir. Yani büyük yalanlar söyleyerek ve bu yalanları tekrarlayıp medyanın kitle üzerinde etki etmesini sağlamak. Dolayısıyla rejim, Alman faşizminin medyayla kurduğu ilişkinin kopyasını, Türkiye’ye uyguluyor. Ve bunu bugün uygulamıyor geldikleri ilk günden beri uyguluyor.”
‘ÖTEKİLEŞTİRME ÜZERİNDEN KİTLE PSİKOLOJİSİ YARATMAK’
Türkiye’de televizyonların yüzde 99’unun, gazetelerin yüzde 96’sının iktidarın elinde olduğunu ifade eden Barış şöyle devam etti: “Yabancı sermayeyle kurulmuş olan televizyonlar bile haber yapamıyor. Kitle psikoloji aracı olarak medyayı karşı kullanıyor ve bu hükümetin kontrolünde bir medya. Talimat vererek değil tamamıyla ellerine alarak yönetiyorlar. Neredeyse iletişim fakültelerinden çıkmış bir gazeteci kalmadı. Hepsi kalemşorlar olarak karşımıza çıkıyor. Tek işleri söylenmiş ilk büyük yalana zemin açmak ve bu yalan üzerinden bir kitle psikolojisi yaratmak. Karşı tarafı, ötekileştiren ve kamplaşma üzerinden bir medya ruhunu, bütün toplum üzerinde sirayetini kılmaya çalışıyorlar.”
‘MEDYADAKİ AHLAKİ ÇÜRÜMEDİR’
TRT’nin tarafsız ve eşit yayın hakkını ihlal etmesi durumunun yurttaşların haber alma hakkının ellerinden alındığını ve özgürlüklerinin kısıtlandığını dile getiren Barış, TRT’nin tutumuyla birlikte, seçimlerde eşit propaganda ve seçim çalışması yapmanın da mümkün olmadığını belirtti. Barış,“HDP’nin düşmanlaştırılması çok önemli toplumsal bir kurgunun sonucu olarak ortaya çıkmış ve medya bunun en önemli ayağını oluşturuyor. Üzerimizdeki ambargo şöyle işliyor; Bizi hiçleştirme üzerinden denediler ama varlığımızın hakikatle olan ilişkisi artık ruhlarına sirayet ettiği için ve bütün seçimlerde başarıyla çıktığımız için bu sefer bizim olmadığımız platformlarda bizi konuşmaya başladılar. Bizi kötülüğün temsili olarak topluma sunuyorlar. Eşit koşullara sahip olmak ve kendini medyada ifade etmeyi bırakalım, tamamıyla kötülük üzerinde kurulmuş bir kurguyla bize karşı propaganda yapılıyor. Bizi çağırmıyorlarsa konuşmasınlar. Onu da yapmıyorlar. Gece gündüz konu biziz ama biz orada yokuz. Bu medya üzerindeki ahlaki bir çürümedir” şeklinde konuştu.
TRT’nin suç işlediğini belirten Barış, buna dönük hukuksal girişimlerinin olduğunu da sözlerine ekledi.
MA / Diren Yurtsever

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER