Cumhuriyet: Halkın yönetime dahil olma biçimi, yönetim organlarında seçimle temsiliyet belirleme iradesi olarak tanıma kavuşturulmuştur. Dünyada baskın ağırlıkta farklı biçimleri ile uygulanmakta olan yönetim biçimi olarak anlama kavuşturabiliriz. Osmanlı monarşik modelinden, Cumhuriyet modeline geçişinin 96 yılında Türkiye Cumhuriyeti Halkları olarak sancılı süreçlerden geçiyor. Bu sancılı süreçler kuruluşundan önce kendini halk iradesiyle ilgileniyor, kendini herşeyin sahibi sayan, temsiliyeti sadece seçim olarak bakıyor. Temsil edilen yüzüğü aldığında, yüzüğü güç yüzüğü görüp halkları Yüzük ise hizmet yüzüğüdür. Ancak hizmet sadece suyu, doğayı, yaşamı zehirleyen yandaş ve çıkar gruplarını sülük gibi besleyen iktidar aracı olarak görme.
Anadolu mirasının takipçileri Hakk Yol Aleviler yerinden yönetişim modelini inanç sistemi içerisinde uygulayabileceğinizlerdir. Bu durum cumhuriyet, monarşik ya da yarı monarşik sistemlerde devam ediyor ya da devam ediyor. İran İslam Cumhuriyetin’de olduğu gibi. Osmanlı İmparatorluğu olduğu gibi. Türkiye cumhuriyeti de bu yaklaşımları ile birlikte sürekli katliam, sürgün ve asimilasyon politikalarına kurban edilmişlerdir. Cumhurun adil temsiliyeti için mücadele yürütmüşlerdir. Kerbela’yı ve Ehlibeyt’i güçlü mihman ve Pir saymalarının gerçekliği inancımızın eşit temsiliyet düzeyinde vesilesi iledir. Yerinden yönetim ilkesinin Hakk Yasası gereği için bir tane düstur olarak görür. Bu düsturu Hakk Yol’da omuzlamak onu Peygamberliksel kapatma ise, Hakk’ın cemali olan cümle canın doğmak ve doymak hakkından ötürü, edep ile birlikte yaklaşması, geçmişi olarak tanımlayın hakk sayar. Onun dinamik bu düşünce ile ancak yaşamı kökleri ile yeniden iradeleştirmeyi başarabilir. Yolda kutsal olan Hakk Yasası’dır, Devlet değil. Kutsal olan cümlesi ile Xızır olunan cümle varlığa niyaz olunarak yaşama anlam katan yasaya imandır. Bu iman yasadır. Çünkü evrenin her yerinde değişmez olan yasadır. Hakk Yasası Şir hakkı üzerine oturan 10 temel düstur üzerine oturmuş. Tüm Peygamberliksel çıkışlar bu 10 temel yasa olan Hakk Yasası ile çıkış yaparlar. Asıl güvenliği gerektir bu yasadır. Ekonomi, Rızık rızalık ile ödeme yapıldı, nüfus hareketidir. İşidir bu iş sadece insanın değil, cümle canın çarkı pervaz ile gerçekleştirdiği yerlerde, görünmez işlerdir. Manası vardır, değişim değeri olarak tanımlanamaz bu devreiliğe (Tüccarlığa) girer. Çerçilik muteber değildir. Hakk Yol toplumlarında. İş paylaşım gayreti ile açığa çıkar. İş zerreden (Atomik) başlar zerrede ki iş bütünden ayrı değil. Maddi değeri Değişim değeri değil. Ne yazık ki ne anlama geliyor. Kriz menüsündetan başkaca da sonuçları yoktur. Rızalı değildir.
Türkiye Cumhuriyeti cumhuru Tek Din, Tek Dil, Tek Irk orada Anadolu topraklarında eksik kavramıdır. Ulus Kulli alemdir, vatan külli alemdir. Bir tohumlar binlerce kilometre uzakta vatanlar kendine özgü. Çok azdırlığın doğduğu yerde ölür. Toprak onu yerde Hakk’tır. Vatan Külli Alemdir. Canlılığa sınır biçilemez. Sulara sınır biçilemez. Sınırları belirleyen nefis iktidarlarıdır. Rızalı değildir.
Türkiye Cumhuriyeti cumhuru Tek Din, Tek Dil, Tek Irk orada Anadolu topraklarında eksik kavramıdır. Ulus Külli alemdir, vatan külli alemdir. Bir tohumlar binlerce kilometre uzakta vatanlar kendine özgü. Azışı doğduğu yerde ölür. Toprak onu yerde Hakk’tır. Vatan Külli Alemdir. Canlılığa sınır biçilemez. Sulara sınır biçilemez. Sınırları belirleyen nefis iktidarlarıdır. Bu, Alevi Kurumlarımız Cumhuriyetin kutlamalarında mesajlarını yol edebinden bihaber, fütursuz kes, kopyala yaklaşımı ve paylaşımlarındalar. Bu Yol’dan habersiz yamanma mantığıdır. Yolumuza yara açmaktadır.
Cumhurımızın varlığını cümle can ile rızalaşması umudu ve niyeti ile kutlayabiliriz.
Cumhuriyet cümle canın rızalı yaşayacağı, hiçbir canın renginden, dilinden, inancından, varlığından uzakta yadırganmayacağı rızkını, rıza ile ödeme edeceği bir demokratik gelecek ile ancak cümle varlığınız kutludur. Cumhurun manasını kavradığı, cümle can ile rızalı Hakk Yol cumhuriyetleri umudu ile …
Hakk Aynamız, Xızır Yardımcımız Olsun …