Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, partisine yönelik dün sabah yapılan siyasi soykırım operasyonuna ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu. Gözaltı ve tutuklamalarla HDP’nin tasfiye edilmek istendiğini belirten Oluç, bu operasyonların çöktürme planının bir parçası olduğunu vurguladı. İktidarın hem iç hem de dış siyasette başarısızlıklarını hatırlatan Oluç, AKP-MHP iktidarının yolun sonuna geldiğini kaydetti.
“Bu operasyon, 2014 yılındaki çöktürme planının devamıdır. HDP’yi tüm ittifakları ve bileşenleriyle birlikte demokratik siyaset sahnesinden tasfiye etmenin adımıdır” diyen Oluç, 2016 yılında HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla başlayan bir sürecin geldiği son noktada olduklarını ifade etti. 6-8 Ekim olaylarının soruşturmasının 2015 yılında başlatıldığını hatırlatan Oluç, “Bugüne kadar herhangi bir adım da atılmamıştı. Tüm tasfiye girişimleri ve operasyonlar karşısındaki direncine rağmen HDP’yi hedefleyerek ‘çöktürme planını başarıya ulaştırabilir miyiz’ diye bir uğraş var” dedi.
İKTİDAR BOŞA ÇIKTI
İktidarın yaptığı birçok şeyin boşa çıktığının altını çizen Oluç, “Bir Doğu Akdeniz hadisesi yaratılmaya çalışıldı, geri adım attılar, müzakere masasına oturdular. Ege’de keza bir efelenme haline geldiler fos çıktı, müzakere etmeye başladılar. Karadeniz de doğal gaz bulduk dediler, bunun bir efsane olduğu çok açık ve netti, fos çıktı. Libya macerası bir sonuca varamıyor, tam tersi Libya’da dengeler değişti ve Türkiye’deki iktidar attığı adımların boşa gittiğini gördü.
Artık toplum iktidarın, Efrîn, idlib ya da Kuzey-Doğu Suriye’de yaptıklarını ya da yapacaklarını çok fazla ilgiyle izlemiyor. Dış politikada bu kadar büyük başarısızlıklar sonucunda geriye içeride Kürt olana ve HDP’ye saldırmak, Kürde düşmanlık yapmak, demokrasi güçlerine ve HDP’ye düşmanlık yapmak kaldı. Bir de bu tutar mı diye tekrar deniyorlar” diye konuştu.
İktidarın gündemi bunun üzerinden birkaç gün götürmeye çalışacağını kaydeden Oluç, iç politikadaki durumu da değerlendirdi: “Ekonomik ve sosyal alanda ciddi bir kriz var. Hayat pahalılığı çok yüksek, resmi olarak yüzde 12-13’lerde tutmak isteseler de sokağa indiğinizde bu rakamın yüzde 40-50 arası olduğunu görüyorsunuz. Yeni istihdam alanları yaratılmıyor ve işsizlik giderek artıyor. Makro ekonomik verilere baktığımızda ciddi bir ekonomik düşüş görüyoruz. Tüm bunlar toparlandığında bu meselenin konuşulmayacağı bir ortam yaratılması gerekiyor. Bu ortamı da Kürtlerle, HDP ile uğraşıp nefret söylemini toplumda körükleyerek, düşmanlık hukuku işleterek yapabiliriz diye düşünüyorlar. Ama burada yolun sonuna geldiklerini artık görecekler.”
YARGILANACAKLAR
İktidarın anket sonuçlarına göre de artık ciddi anlamda oy kaybettiğini hatırlatan Oluç şunları söyledi: “Türkiye’de artık demokrasi güçlerine de baktığımızda toplumsal ve siyasal muhalefet de özellikle bu son yaptıkları siyasi kırım operasyonu karşısında ciddi tavır sergilediler. Hem siyasi partiler ve STK’lerde, hem de tek tek yurttaşlarda ciddi tavır gelişti. Artık kimse Kürtlerin ve HDP’nin düşmanlaştırılmasını ve nefret söylemine maruz bırakılmasını kabul etmiyor. Bu da ellerinden gidince geriye hiçbir şey kalmıyor.
Bu zulümleri ve hukuksuzluklarıyla onları baş başa bırakacağız. Mutlaka ama mutlaka biz istediklerimizi elde edeceğiz, kazanacağız. Onlar ise çok büyük kaybedecekler. Hukuku, adaleti, hak ve özgürlükleri çiğnemeleri nedeniyle mutlaka demokratik hukuk ilkeleri çerçevesinde günü geldiğinde yargılanacaklar. Bunun için de mücadele etmeye devam ediyoruz.”