Dersim’deki tarikat örgütlenmesiyle ilgili Dersimlilere mikrofon tuttuk. Yıllardan beri Dersim’e uygulanan bir asimilasyon politikası olduğunu vurgulayan Dersimliler, “Bu, tarikatçıların yeni başlattığı bir şey değil, Dersim halkının inancını, kültürünü, dilini dönüştürmeye yönelik bir çalışmadır” dedi.
Dersim Araştırmalar Merkezi’nin Dersim’deki tarikat örgütlenmesiyle ilgili yaptığı çalışma hakkında Dersim’de halka mikrofon uzattık.
“DERSİM HALKININ İNANCINI VE KÜLTÜRÜNÜ DÖNÜŞTÜRMEYE YÖNELİK”
Hasan Demir adlı yurttaş, “Dersim’deki halkın, inancı, duruşu, kimliği ve gelenekleri sisteme uygun değildir. Çünkü sistem Türklük ve Sünnilik üzerine kurulmuş bir yapı ve burayı da dönüştürmek için öteden beri bir çalışma var. Bu şimdiye dönük bir şey değil, 38 zamanında bunun temelleri atılmış ve aynı yapı sürdürülüyor. Bu şimdiye ait bir şey değil geçmişten şimdiye kadar dersim halkının inancını, kültürünü, dilini dönüştürmeye yönelik bir çalışmadır. Dersimlilerin de yapması gereken kendi inanç ve kültürüne sahip çıkmalarıdır” dedi.
“TARİKAT ÖRGÜTLENMESİ FETHULLAHÇILARIN BU ŞEHRE YERLEŞMESİYLE BAŞLADI”
Cihan Hoşoğlu ise “Dersim’deki tarikat örgütlenmesi yeni bir şey değil” diyerek şunları söyledi:
“Bunun en belirgin özelliği Fethullahçıların bu şehre yerleşmesiyle başladı ve sonra da sadece isim değiştirerek devam ediyor. Hiç hızını kesmedi başka bir yapılanma gelip aynı şekilde devam ediyor. Ama burada önemli olan isimlerin değiştirilmesi değil, önemli olan buranın asimilasyon politikalarının uygulandığı bir şehir olarak seçilmesi. Ama biz elimizden geldiğince direnmeye devam edeceğiz.”
“YILLARDAN BERİ DERSİM’E UYGULANAN BİR ASİMİLASYON POLİTİKASI VAR”
Alican Daş da, “Yıllardan beri Dersim’e uygulanan bir asimilasyon politikası var. Bu tarikatçıların yeni başlattığı bir şey değil” dedi.
Agit Aral ise, “Devlet burada kendi Alevisini yaratmaya çalışıyor ve gittikçe bunu kurumsallaştırmaya çalışıyor. Tarikatlar özellikle yoksul kesimi hedef alıyor. Bu konuda bütün Alevilere büyük görevler düşüyor. Bugün tekrar Alevi-Kızılbaş inancına sahip çıkmamız gerekiyor. Dersim’de Sünni-İslam teziyle bunu yapmaya çalıştılar. Soykırımdan geçirilen bir toplumun acısıyla halen yüzleşmeden, Dersim ismi iade edilmemişken, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri daha tespit edilememişken bugün tarikatların tekrar bu toplumu sömürmelerine asla izin vermemek gerekiyor” diye konuştu.
PİRHA/DERSİM