Ahmet Hakan ve ısmarlama ödülü

2019 yılına kadar liberal bir yol izleyen bu kişi 2019 yılında evinin oralarda bir saldırıya uğramış ve bir yumruk yemesinin ardından liberal çizgisinden vazgeçerek, iktidarın yılmaz bir savunucu olmak için yoğun bir gayretkeşlik içine girmiştir.

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesi genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan külliye de Erdoğan’ın elinden bir ödül aldı.

2019 yılına kadar liberal bir yol izleyen bu kişi 2019 yılında evinin oralarda bir saldırıya uğramış ve bir yumruk yemesinin ardından liberal çizgisinden vazgeçerek, iktidarın yılmaz bir savunucu olmak için yoğun bir gayretkeşlik içine girmiştir.

Ve tabii bu gayretkeşlik Erdoğan’ın elinden alınan bir ödülle tasdiklendi.

Uzun bir süredir Türkiye’de ve Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, çıplak aramalar, insan hakları ihlalleri ile ilgili çalışmalar yürüten ve bu konularda kamuoyu oluşturan HDP Kocaeli milletvekili sayın Gergerlioğlu, Ahmet Hakan’ın 22 Aralıkta yazdığı yazıya istinaden kendisine gelen evrakları, dokümanları bu zat’a göndermiş.

Ödüle giden yolun parke taşları, Anayasa Mahkemesi (AYM)ne yapılan onca başvuruya, suç duyurularına, gelen onca dokümana gözlerini kapatarak mümkündür.

İktidara yaranacağım diye 22 Aralık’ta yazdığı köşe yazısında FETÖ operasyonları ile gözaltına alınan, tutuklanan insanların bu yönlü beyanlarının ESAS kabul edilmemesi gerektiğini söyleyen A. Hakan, bugün ki yazısında ise insan hakları savunucusu HDP Milletvekili Sayın Gergerlioğlu’nu kendisini ifşa etmekle ve hedef göstermekle suçluyor.

O da yetmiyor bu zat-ı muhtereme;

Sayın Gergerlioğlu’na Diyarbakır’da ki HDP önünde devlet eliyle örgütlenen annelerle görüşme çağrısı yapıyor.

Hızını alamayan A. Hakan Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında da şuursuzca cümleler kurmayı kendine hak görüyor.

Tahir Elçi’nin katledilmesin de oynadığın rol gibi, bugün de sayın Gergerlioğlu ve HDP’yi hedef göstermekten, kriminalize etmekten vazgeçmiyorsun.

Ahmet Hakan sen de çok iyi biliyorsun ki cezaevlerin de, karakollar da gözaltına alınan insanlara neler yapıldığını, hangi işkencelerden geçirildiğini.

Hatta artık cezaevleri veya karakollara gitmeyi dahi beklemiyorlar bu uygulamaları yapmak için sokak ortasında yaşanıyor ve yapılıyor işkenceler.

Müdahale etmek istediğinde ise ellerinde ki gücü kullanmaktan bir an dahi tereddüt etmiyorlar üstelik.

Sen de biliyorsun bunları, fakat bilmek senin işine gelmiyor.

Cezaevlerine uzun süre gidip gelen biri olarak, sadece mahpuslara uygulanmıyor bu hak ihlalleri, çıplak aramalar, ziyaretçi olarak gidenlere de yapılıyor.

O kadar belge, o kadar doküman bu insanların hepsi mi yalan söylüyor.

Sen de cezaevlerin de, karakollar da bunların yaşandığını adın gibi biliyorsun Ahmet Hakan.

Biliyorsun da KRAL ÇIPLAK diyemediğin için kaçak dövüşmeyi seçiyorsun.

‘Gergerlioğlu beni hedef gösteriyor’ diyerek meseleyi tartışmaktan kaçıyorsun.

Çıplak arama yok diyerek gerçekleri saklama yolunu seçiyorsun.

Sen de haklısın aslında, yoksa Erdoğan’ın elin den külliye de aldığın ödülü nasıl hak edeceksin öyle değil mi?

Sen de haklısın aslında “GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK YÜREK İSTER” “KRAL ÇIPLAK” diyebilmek onurlu bir duruş gerektirir.

Bu olaylara bire bir şahit olmuş biri olarak, bizzat yaşamış biri olarak söylüyorum bunları sana.

Gerçekleri gizlemeye çalışmak, görmezden gelmeye çalışmanın ne İslam’da yeri var, ne insan hakların da kabul edilir bir tarafı var.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri