İlk kadın firavun olarak tarihe adını yazdıran ve Mısır’da çok önemli bir yere sahip olan Hatşepsut, III.Thutmose tarafından tarihten silinmek istenir. Ancak, Hatşepsut’un yazıtları bunun önüne geçer
Yerine geçen III. Thutmose, Hatşepsut’a ait bütün figürleri sildirir. Sebep olarak da bir kadının firavun olmasının geleneklere uymaması ve bunun tarihe geçmesini engellemek olduğu düşünülür. Ama Hatşepsut yaptırdığı yazıtlarda kendisinin bu yazıtları yaptırarak gösterişe meraklı olduğunun sanılmamasını tarihe yazdırır.
Hatşepsut, MÖ 1508 – 1458 yılları arsında Antik Mısır’da 18. Hanedan döneminde hüküm sürmüş kadın firavun olarak bilinir. Annesi Ahmose (Ahmos/Yahmos) babası I. Thutmose’dir (Tutmos/Akheperkhare). Hatşepsut’un iktidarda bulunduğu zaman dilimi konusunda çeşitli görüşler vardır. Bunlara göre, en erken MÖ 1503 yılında iktidara gelmiş ve en geç MÖ 1445’te iktidarı sona ermiştir. Hatşepsut her firavun gibi beş ayrı isme sahiptir. Bu beş farklı isim doğum adı, taht adı, Horus adı, Nebty adı ve Altın Horus adı altında toplanır. Hatşepsut’un hikâyesi farklı isimlerle bugünlere kadar gelir.
Hatşepsut; üvey kardeşi, babasının Mutnefert’ten olan oğlu II. Thutmose ile evlenir. Ancak Thutmose, Aset isimli bir kadın ile daha evlenir. Aset ile aynı zamanda hamile kalan Hatşepsut’un bir kızı olur, Aset’in ise bir erkek bebeği olur. Bu çocuğu kendi çocuğu gibi seven Hatşepsut, kızlarının kendisinin aksine narin olmasından hoşlanmaz.
Bir süre sonra II. Thutmose, yaşamını yitirir ve hanedanlık geleneğine ve hukukuna göre yerine geçmesi gereken III. Thutmose’nin yaşı ülke yönetimi için çok küçük olmasından dolayı Hatşepsut naip ilan edilir. Bir süre naip unvanıyla ülkeyi yönettikten sonra III. Thutmose’nin büyümesiyle tahtı ona kaptırmamak için dönemin başrahibi ile bir anlaşma yapan Hatşepsut, kendisini firavun seçtirir.
Sakal takma geleneği
Hüküm sürdüğü yıllarda halkı tarafından sevilmiş, güçlü bir kadındır. Ülkede huzurlu bir ortam sağladıktan sonra, büyük imar işleri gerçekleştirir. Hatşepsut, o dönemdeki en büyük ticaret yolunun da girişimcisidir ve Mısır, Hatşepsut sayesinde refaha kavuşur. Uzun süren hâkimiyet yılları boyunca barışçı bir politika izleyen Hatşepsut, yalnızca isyan bastırmak için sefere çıkar. Kraliçe olduktan sonra bir kral gibi giyinir ve takma sakal kullandığı söylenir. Çünkü çeşitli törenlerde takma sakal kullanmak firavunların geleneğidir.
Tarihte adı kayıtlara geçen ilk kadın olan Hatşepsut, Mısır’ın güneyinde bulunan Punt topraklarının keşfedilmesi için on emir verir. Soyunun savaşçı karakterini devam ettirir. Tapınaklar, savaş ganimetleriyle dolup taşar. Kızı Neferura’ya da prens muamelesi yapar. Fakat kızını genç yaşta kaybeder. Diğer kızını ise üvey oğlu III. Thutmose ile evlendirir. Yaklaşık 22 yıl süreyle Aşağı ve Yukarı Mısır’a hükmeder, edebi hayata intikal edeceği tapınağı da yaptırır ve neden olduğu bilinmeyen bir sebeple sahneden kaybolur.
Tarihe geçmesi engellenir
Yerine geçen III. Thutmose, Hatşepsut’a ait bütün figürleri sildirir. Sebep olarak da bir kadının firavun olmasının geleneklere uymaması ve bunun tarihe geçmesini engellemek olduğu düşünülür. Ama Hatşepsut yaptırdığı yazıtlarda kendisinin bu yazıtları yaptırarak gösterişe meraklı olduğunun sanılmamasını, tarihe yazdırır.
Mumyası keşfedilir
III. Thutmose’nin vezirini ve arkadaşlarını öldürmesi üzerine zehir içerek intihar ettiği iddia edilse de bu konuda herhangi bir delil yoktur. Pek çok kaynak Hatşepsut’un kemik kanserinden yaşamını yitirdiğini savunur. Hakkındaki kayıtların çoğu imha edildiği ve mumyası sandukasından çıkarıldığı için Hatşepsut’un varlığı tam manasıyla esrara gömülür. Tutankamun’un mezarının bulunmasından beri yapılan en büyük arkeolojik keşif olarak belirtilen, Hatşepsut mumyası, uzun yıllar teşhis edilemeden bekletilmiş ve mumyada eksik olan bir dişin bulunması ve dişin mumyaya uyması ve takma sakalının olması sonucu, Zahi Havas tarafından kurulan özel DNA Laboratuvarı’nda çalışan bilim insanlarınca teşhis edilir.
106 yıl aradan sonra teşhis edilen Hatşepsut, kendisinden sonra gelenlerin kendisini tarih sahnesinden silme girişimine rağmen hak ettiği şekilde yerini alır. Mısır tarihinde çok önemli bir yere sahip olmasına rağmen sırf bu yüzden adından fazlaca söz edilemez.
JIN NEWS