HDP’li Bülbül: Cemevlerimizde Uğur Kurt için çerağ uyandıralım

Alevi yurttaş Uğur Kurt’un, Okmeydanı Cemevinin bahçesindeyken üzerine açılan ateş sonucu başından vurularak katledilişinin 7. yılına dair konuşan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, “adaletin katilden yana taraf olması ve katliamı savunması, katliama ortak olmasıdır” derken, cemevlerinde Uğur Kurt ve katliamlarda yaşamını yitirmişler için çerağ uyandırılması çağrısında bulundu.

İstanbul Okmeydanı’nda 22 Mayıs 2014’te cenaze için bulunduğu cemevinin bahçesindeyken üzerine açılan ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybeden Uğur Kurt’un katledilişinin 7. yıl dönümü.

Uğur Kurt’un katledilişinin 7. yılına dair konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül “Okmeydanı Cemevine asılan pankarttaki, “Burası ibadethanedir. Burada bir insanı öldürmenin cezası mahkeme kararıyla 12 bin 100 lira olarak belirlenmiştir” sözü gibi Uğur Kurt’u öldüren polis memuru ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan 25 yılla yargılanır iken, kendisine 12 bin 100 lira TL para cezası verilerek adeta ödüllendirildi ve dosya kapatıldı” dedi.

“CEZASIZLIK POLİTİKASI SİSTEMATİK BİR POLİTİKADIR VE DEĞİŞMİYOR”

Bu tür katliamların tamamında bir cezasızlık politikası olduğunun altını çizen Bülbül,  “adalet dağıtan kurumların bu tür katliamlarda cezasızlık politikasını sistematik olarak devam ettirmesi, aslında zımni olarak katliama devam etmesi anlamına geliyor. Bu katliam suç değildir, anlamına geliyor. Üzeri örtülerek veya küçük cezalarla bir geçiştirme söz konusu. Bu Cumhuriyet tarihinde Alevi toplumuna ya da farklı kesimlere yapılmış tüm katliamlar için söz konusudur. Cezasızlık politikası sistematik bir politikadır ve değişmiyor” diye konuştu.

“SADECE BİR İNSANA DEĞİL; BİR İNSANIN İNANÇSAL DEĞERLERİNE YAPILAN BİR KATLİAM SÖZ KONUSU”

Uğur Kurt Okmeydanı Cemevinin avlusunda, cenaze erkanı yürütülürken katledildiğini hatırlatan Bülbül, “Dolayısıyla burada sadece bir insana değil; bir insanın maddi, manevi, kültürel, inançsal değerlerine yapılan bir katliam da söz konusu” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yargılama sırasında polis Sezgin Korkmaz, tavrı gerekçe gösterilerek önce 2 yıl ceza alıyor, sonra 1 yıl 8 aya indiriliyor ve arkasından 12 bin yüz liralık bir para cezasına dönüştürülüyor. Bu tamamen adaletin katilden yana taraf olması ve katliamı savunması, katliama ortak olmasıdır. Bu, 12 bin lira ceza verilerek geçiştirilecek bir şey değil. Katil polis Sezgin Korkmaz’ın hangi iyi hali varmış da bundan dolayı bu ceza verilmiş? Açık bir katliam söz konusuyken, burada iyi hal gibi bir şey gözetilebilir mi?

Çok ilginç bir şey daha var. Suçlunun avukatı Tolga Yurdakul, anne Gülnaz Kurt’a ceza talep ediyor. Sebep; anne Gülnaz Kurt’un kendisini darp etmesi. Kendi katillerini cezadan kurtardıkları yetmiyormuş gibi katledilen canın annesine de ceza verdirmek için kurnazca bir Osmanlı oyunu gerçekleştiriyorlar.”

“Şu anda müesses nizamın, ırkçı tekçi sistemin kendi dışında gördüğü herkesin katledilebileceğine dair bir tutumu var” ifadelerine yer veren Bülbül, “Dolayısıyla Uğur Kurt’un katili, Uğur Kurt’un katilini yargılayan mahkeme, İçişleri Bakanlığı’nın kendisi ve tüm yetkili kurumları, İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkili kurumları ve bu polisin direk bağlı olduğu kurum bu suçun ortağıdır” diye belirtti.

“BURADA YARGILANMASI GEREKEN DEVLETİN GELENEKSEL IRKÇI, TEKÇİ ZİHNİYETİDİR”

Bugün cemevlerinin avlusunda, önünde, içinde, yanında ve yöresinde, cemevinde yürütülen ibadete talip olan herkes aynı tehdit, aynı katliam, aynı tehlike ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Bülbül,  “Burada yargılanması gereken sadece İçişleri Bakanlığı ve benzeri kurumlar değil, devletin derin zihniyeti, devletin geleneksel ırkçı, tekçi zihniyetidir” ifadelerini kullandı.

“MEŞRU, DEMOKRATİK MÜCADELEYİ YÜKSELTMELİYİZ”

Bülbül, “Alevi toplumu ve Alevi toplumunun paydaşları, müsahipleri yarına dair tutumunu belirlemeli ve buna göre anmayı, karşı duruşu, meşru, demokratik mücadeleyi yükseltmeliyiz ve her cemevimizde Uğur Kurt ve benzeri katliamlara tabii tutulmuş, Hakk’a yürümüş canlarımız için de çerağ uyandırılması gerektiği kanısındayım” diyerek sözlerini tamamladı.

Diren SATI/İSTANBUL

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER