Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi, Çorum Katliamı’nın 41. yılında yazılı bir açıklama yaparak “Çorum Katliamı’na ‘Çorum olayları’ demek hakikatin çarpıtılmasıdır. Çünkü 1980 yılında Çorum’da yaşananlar düpedüz devlet gözetiminde bir katliamdır” ifadelerini kullandı.
DAD Ankara Şubesi, Çorum Katliamı’nın başlangıç tarihi olan 27 Mayıs 1980’de yaşananları bir kez daha hatırlattı.
Yazılı açıklama yapan DAD Ankara Şube, katliamın, Milliyetçi Hareket Partisi’nin önde gelen isimlerinden eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak’ın 27 Mayıs 1980’de Ankara’da Devrimci Sol tarafından öldürülmesi üzerine başlatıldığını belirtti.
EN AZ 57 KİŞİ KATLEDİLDİ!
Yapılan açıklamada, gerici-faşist grupların “Kana Kan İntikam- Kanımız aksa da zafer İslamın” diyerek sokağa inip Çorum’da halka saldırmaya başladığına vurgu yapılıp şu ifadeler kullanıldı:
“Sürekli kargaşanın yaşandığı Çorum’da 1 Temmuz’a kadar yer yer saldırılara, çatışarak- direnerek cevap veren Çorum halkı ve sol güçler, 2 Temmuz’daki sokağa çıkma yasağına kadar direnmiştir. 2 Temmuz’da sokağa çıkma yasağına rağmen sivil faşistler sokakta istedikleri gibi hareket edip önceden belirledikleri Alevilerin ve sol görüşlü kişilerin evlerine girip canlarımızı katletmişlerdir.
4 Temmuz’da TRT’nin Milönü Mahallesi’nde bulunan Alaaddin Camisinin bombalandığı ve kurşunlandığı şeklindeki yalan haberinden sonra cuma namazından çıkan kışkırtılmış lümpen kalabalıklar, sivil faşistlerin önderliğinde Çorum merkez ve ilçelerinde saldırıya geçmişlerdir. Devlet tüm olanlara göz yummuş, her zaman olduğu gibi katillere kol kanat germiştir.
10 Temmuz’da olaylar sonlandığında 57 canımız katledilmiş, 300’e yakın canımız yaralanmış, 300’e yakın ev ve işyeri tahrip edilmiştir.
Çorum Katliamı’na ‘Çorum olayları’ demek hakikatin çarpıtılmasıdır. Çünkü 1980 yılında Çorum’da yaşananlar düpedüz devlet gözetiminde bir katliamdır. 1980 yılının Mayıs ayında başlayıp Temmuz ayına kadar devam eden ve Alevi kırımına dönüşen bir katliamdır.
Her Alevi katliamında olduğu gibi Çorum Katliamı’nda da inançsal, fiziksel, kültürel, ekonomik soykırım sürecine tabi tutularak yaşam alanlarından kopartılan Aleviler sığındıkları yerlerde inançlarından, dillerinden, kültürlerinden uzaklaştırılıp kaba bir asimilasyon sürecine itilmişlerdir. Her katliam sonrası Aleviler hem canlarını, hem mallarını, hem de inançlarını kaybetmeyle yüz yüze kalmışlardır ve Devlet her katliam sonrasında olduğu gibi demografik yapıyla oynamış, Türk İslam sentezi çerçevesinde Sünnileştirme projesini hayata geçirmiştir. Çorum’u da, Ortaca, Maraş, Sivas ve Malatya’da olduğu gibi Alevilerden arındırmaya çalışmıştır.
Çorum’da katledilen canlarımızı, katliamın 41. yılında saygıyla anıyoruz. Hakk aşkına, Hakk’a yürüyen canlar için özümüz dardadır.”
PİRHA/ANKARA