Madımak Oteli Katliamı’nın Değerlendirilmesi

Prof. Dr. Ali Arayıcı

Sivas Madımak Oteli katliamı, yüzyıllardan beridir süren “Anadolu Aleviler’”ine karşı yapılan, katliamların bir devamıdır. 2 Temmuz 1993’te gerçekleşen Madımak Oteli katliamını değerlendirirken; 3-7 Eylül 1978’deki, Alibaba Mahallesi’nde yapılan katliamı göz önüne almak gerekir. Madımak Oteli katliamını yapan anlayış, ilk denemesine 15 yıl önce; Aleviler’ın yaşadığı yoksul bir mahalle olan Alibaba Mahallesi’nde başladı.

Çoğunlukla Aleviler’in yaşadığı, Alibaba Mahallesi’nde başlayarak bütün kente hızla yayıldı. Adli tutanaklarda, olayların mezhepsel katliam amaçlı olduğu kaydedildi. 3 günde 10 kişi yaşamını yitirdi. 100’den fazla kişide yaralandı. Aynı anlayışın ve zihniyetin unsurları, 2 Temmuz 1993’te, Madımak Oteli’nde 35 insanı; devletin polisinin ve jandarmasının  gözü önünde  yaktı.  Bu iki olay, birbirinin tamamlayıcısıdır.

NEFRET SÖYLEMİ VE TAHRİK

Genellikle, faşist ve şeriatçı saldırıların hepsinde, öldürme kastı vardır. Katliam yapma kararı önceden alınmış ise, ufak bir tahrik ya da basit bir kavga bile; bir katliam için yeterli sebep olabilir. 3-7 Eylül 1978 olayları ve 2 Temmuz 1993 Madımak Oteli katliamında da, diğer mezhepsel katliamlarda olduğu gibi; Sünniler önce, Aleviler’e  karşı bilenip kışkırtılarak tahrik edildi.

Cami’lerde, Aleviler’e yönelik çeşitli suçlamalarla, Sünniler’in ilkel mezhep dürtüleri kamçılandı. Yüzyıllardır mevcut olan kin, nefret tohumları yeniden tazelendi. Faşist ve şeriatçıların, “Aleviler Cami’lere saldırıyor” diye, halkı tahrik etmesi ve sokağa çağırması; adeta katliama davetiye çıkardı. Bu söylem, bir ateş gibi tüm kente hızla yayıldı. Aynı tahrik ve söylemler, Madımak Oteli, Maraş, Malatya ve Çorum katilamlarında da yapıldı.

İşte, bu tahrikler sonucunda, kentin çeşitli yerlerinde başlayan ve giderek yayılan olaylar sırasında; genel olarak önceden işaretle belirlenen Aleviler’in, devrimcilerin ve CHP’li olarak tanınan kişilerin, ev ve işyerleri benzin dökülerek yakıldı. Bazı yerlerde, otomatik silahlarla tarandı. Katliam sırasında, bazı işyerlerine ve binalara da patlayıcı madde atıldı.

Bundan 43 yıl önce, Alevi katliamını gerçekleştiren faşist ve şeriatçılar,“cumhuriyetin temeli burada atılda ve burada yıkılack” diyerek, 2 Temmuz 1993’te, kentin tam merkezinde Valilik ve Belediye binalarına yakın Madımak Oteli’nde; aralarında yazar, folklorcu, bilim adamı ve sanatçılarında bulunduğu, 2’si Otel görevlisi olmak üzere, toplam 35 insanı; yükselen alev, alev kara duman içinde diri, diri yaktılar.

SORUMLU OLANLAR

Madımak Oteli katliamının en önemli nedeni olarak, 3-7 Eylül 1978’de, yapılan 10 kişinin ölümüne ve yüzlerce insanın yaralanmasın yol açan katliamın; aydınlatıp açığa çıkarılmamasıdır. Toplumsal katliamları çözümlemeden, hiç bir şey olmamış gibi, yaşama devam etmek; benzer olayları ve belki de daha ağır katliamlara, cinayetlere adeta davetiye çıkarmak demektir.

Alevi katliamlarının tek sorumlusu, yaşananları çözümlemeyen siyasetin kendisi, cezasını vermeyen hukuksal yapı, yaşananları yok sayarak yüzleşmeyen; devrimciler, sosyalistler ve Türkiye’nin aydın insanlarıdır. Madımak Oteli katliamına döşenen yollar, yıllar önce birer, birer açılırken olaylara seyirci kalan; devrimciler ve sosyalistler kendilerini biraz eleştirmelidir.

Alibaba Mahallesi’nde, 1978’de yapılan katliama karşı, susan dillerin, korkan bedenlerin, eğilen onurların sonucu olarak; bundan 28 yıl önce Madımak Oteli’nde yakılan insanlığın hesabını, hiç değilse tarihe verilmelidir. Bu bağlam da, 1978’de yaşanan olayların adli kayıtları, sorgulamaları ve yargılamaları çok iyi irdelenmelidir. Bu konu, ayrıntılı bir şekilde tatışılmalıdır.

Üstelik, 2 Temmuz 1993’te, Madımak Oteli katliamı öncesinde, faşist ve şeriatçı gazetelerine “Müslüman Mahallesi’nde Salyangoz Satıyorlar” başlığı atan; katliamın kapısını aralayan katillerin aynısı, 3-7 Eylül 1978’de gazetelerinde kışkırtıcı ifadeler kullandı. Evlerde yapılan özel sohbetlerde, Aleviler’in ahlaksız yaratıklar oldukları dile getirildi. Yüzyıllardan beridir, Aleviler’in katledilmesini emir eden fetvalar yenilendi.

DOĞRU ANALİZ EDİLMELİ

Aleviler’in katliamlarla dolu tarihinde, Madımak Oteli katliamı; ne bir başlangıç ne de bir sondur. Madımak Oteli öncesinde en büyük katliam, 3-7 Eylül 1978’de gerçekleşti. Bu katliamı hazırlayan siyasi ortam ve aktörleri, Madımak Oteli katliamına giden yolların ilk taşlarını, 15 yıl önce döşediler. Bu iki olay, birbirinden ayrı tutulamaz ve düşünülemez.

Sivas’ta, 2 Temmuz 1993’teki Madımak Oteli Katliamını anlamak için, 3-7 Eylül 1978’deki olayları çok iyi değerlendirmek gerekir. Siyasi iktidarın tahrikleri, güvenlik güçlerinin suskunluğu ve müdahale etmeyip seyirci kalması; çok iyi sorgulanmalı ve analiz edilmelidir.

Aleviler’in çoğunlukla yaşadığı Alibaba Mahallesi’nde, 3-7 Eylül 1978’deki, faşist ve şeriatçı katliamlar göz önüne alınmadan; 2 Temmuz 1993’teki, Madımak Oteli katliamını değerlendirmek büyük bir eksikliktir. Bu olayın katilleri, provokatörleri, siyasi aktörleri ortaya çıkarılarak Madımak Oteli katliamının; diğer mezhepsel katliamlarla benzerliğine açıklık getirilmelidir.

Paris

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER