İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu, İsviçre’nin Zürih kantonunda Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren 33 canı andı. Yapılan açıklamada Sivas Madımak Katliamı’nın egemenlerin organize ettiği ve katil güruhun tetikçiliğiyle hayata geçirilmiş planlı bir katliam olduğuna işaret edildi.
Sivas katliamının 28. yılında Madımak Otelinde katledilen aydın, sanatçı ve yazar, Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’nın bir çok kentinde de anılıyor.
İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu, Sivas Madımak Katliamı’nın 28. yılında katledilenleri anmak için kitlesel anma programı düzenledi. Zürih kantonunda gerçekleşen anma programında saygı duruşu ardından gülbengler eşliğinde çerağlar uyandırıldı.
“SALDIRIYA SEYİRCİ KALAN DEVLET KATİLLERİ ÖDÜLLENDİRDİ”
2 Temmuz 1993’te gerçekleşen Sivas Katliamı ile birlikte Alevilere yönelik katliamlara bir yenisinin daha eklendiğine vurgu yapılan açıklamada, devletin katliama müdahale etmediği gibi failleri ayrıca ödüllendirdiği belirtildi.
Katliamın planlı ve organize bir çalışmanın sonucunda gerçekleştirildiğinin altını çizilen açıklamada, “Bu katliamda da diğer birçok katliamda olduğu gibi gerek oluş süreci gerek devletin müdahalesizlik hali ve en son yargı süreci dönemin de biz Aleviler için katliamın kendisi kadar inciticidir. Göz göre göre oluşan bu insan kıyımında faşistlerin saldırı hazırlıklarına devlet seyirci kalmıştır. Oteldeki canlarımızın Ankara devlet yetkilileri ile görüşmeleri de sadece oyalama şeklinde sonuçlanmış ve göz göre göre çocuk, yaşlı 33 canımız katledilmiştir. Göstermelik yargılamalarda sadece birkaç kişi ciddi ceza almış, geneli hiç yargılanmamıştır, hatta birkaçının yurtdışına kaçmasına izin verilmiş ve ne yazık ki çoğu katliamcı beraat ettirilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“DİĞER KATLİAMLARIN HESABI SORUMADIKÇA SİVAS YANMAYA DEVAM EDECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın af kararı ile Sivas Katliamı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Ahmet Turan Kılıç’ın serbest bırakıldığının hatırlatıldığı açıklamada, katletmenin ülkede bir gelenek halini aldığına dikkat çekildi.
Katliamlar arkasındaki mafya-devlet ilişkinin ifşa olduğuna değinilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Alevilerde tıpkı Ermeniler, Yahudiler, Kürtler ve Dünyanın birçok azınlık halkları gibi sürekli bu ve benzeri katliamlar ile karşı karşıya kalmışlardır ve kalmaya da devam ediyorlar. 28 yıl önce Madımak otelini ateşe veren karanlık eller geçtiğimiz günlerde İzmir HDP binasında Deniz Poyraz’a ateş ederken çıktı karşımıza. Bizler katili dünde, bugünde biliyor ve tanıyoruz. Senaryo hep aynı, figüran ve katliam şekli farklı olmaktadır. Önce düşmanlaştırılan kesimlerin katli meşrulaştırılmış olacaktır. Tıpkı Kürtlere, Ermenilere, Yahudilere, kadınlara, hayvanlara, doğaya yaptıkları gibi maalesef katletmek artık bir gelenek haline gelmiştir. Her katliamın altından çıkan çeteler ile devlet ilişkisi son dönemde herkes tarafından izlenmektedir. Bizlerin yıllardır dile getirdiği Mafya-Devlet ilişkisi, bugünkü mafyaların itirafları ile bir kez daha kamuoyunda ifşa olmuştur. Alevi tarihinden bahsederken katliam tarihi demekte ne kadar haklı olduğumuz bu günlere denk gelen Çorum Katliamı ile daha iyi anlaşılacaktır. Aylarca sürecek olan Çorum Katliamında çoğunluğu Alevi canımız olan 57 insan hayatını kaybetmiştir. Sivas’ın, Çorumun, Roboski’nin, Ankara Garı, Suruç ve Deniz Poyraz katliamlarının failleri ve azmettiricileri hesap vermediği sürece Sivas yanmaya devam edecek”.
(HABER MERKEZİ)