HBVAKV Antalya Şubesi Cemevi dedesi Kenan Akababa, Hızır ve Muharrem oruçlarının Aleviler için önemini anlattı. Akababa, “Bizler sürekli özgürlük arayışından dolayı da dışlanıp yok edilmek istendik. Zaman bizi acılarla yoldaş etti ama kötülüklerle asla yoldaş olmadık ve olmayacağız da. Hz. Hüseyin de işte o gün o kötülükler karşısında, zalimin karşısında dik durdu ve 72 yol arkadaşıyla Kerbela’da günlerce susuz bırakılarak hunharca katledildi” dedi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şubesi Cemevi dedesi Kenan Akababa Hızır ve Muharrem oruçlarının Aleviler için önemini anlatarak oruç ve yasın neden ve nasıl tutulduğu hakkında bilgi verdi.
Akababa, Hz. Hüseyin’in şehitlik mertebesine erişmesinden sonraki 12 gün boyunca oruç ve yas tuttuklarını belirterek, tuttukları yasın Hz. Hüseyin’in katledilmesinden geldiğini söyledi. Hz. Hüseyin’in ölümünden sonra İmam Zeynel Abidin’in sağ olduğunu duyan Ehlibeyti sevenlerin oruç tuttuğunu, lokmalar ve aşureler pişirdiğini de söyleyerek tutulan orucun ise buradan geldiği bilgisini aktardı.
“ALEVİLER HIZIR ADINA 3 GÜN ORUÇ TUTAR”
‘Hızır’ın kim olduğunu anlatan Akababa, ‘Hızır bilginin ve gücün bittiği yerde çağırdığımız gizemli, kutsallaşmış güç sahibidir’ diyerek şunları dile getirdi:
“Hızır kimdir? Hızır efsane olarak Adem’den beri var olduğuna inanılan, birlik suyunu içmiş, ölümsüz biridir. Hızır, tek tanrılı dinlerde olduğu gibi toplumun her alanında var olan, gizemli yol göstericisidir. Gerçekler ise aklımızdır. Hızır din, dil, ırk, mezhep cinsiyet ayrımı yapmadan bütün insanlığın yardımcısı ve yoldaşı olsun. Hızır için sunulan lokmalarımız hak katında kabul olsun. Öncelikle Hızır adına üç gün oruç tutarız. Özellikle bu orucumuzun ayı eski hesaba göre zemheriyle gücük dediğimiz günler arasında olur. Yani yeni hesaba göre Şubat‘ın 12-13 ve 14’ünde Hızır oruçları tutulur. Genellikle üç gündür ama iki günde karşılama yaparak beş gün oruç tutulur. Anadolu’nun birçok bölgesinde Hızır inancı büyük bir coşkuyla kutlanılır. Genellikle oruç bittikten sonra orucun üçüncü günü niyazlar yapılır. Akşam cem başlar, dördüncü günü de lokmalar yapılarak köylerde herkese, şehirde ise mahallede bulunan herkese dağıtılır. Hızır inancımızı bu şekilde yerine getirilmiş oluyoruz.”
“ÖZGÜRLÜK ARAYIŞIMIZDAN DOLAYI DIŞLANIP, YOK EDİLMEK İSTENDİK”
Kerbela’da yaşanan katliama da değinen Akababa sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kerbela denince akla Hz. Hüseyin ve Yezit geliyor. 680 yıllarında Hz. Muhammed’in torunu, Hz. Ali’nin oğlu, Fatıma-yı Zühre anamızın ciğerparesi Hz. Hüseyin ve 72 Yol Erenleri Kerbela’da günlerce susuz bırakılarak, hunharca katledilmişlerdir. Bu olay dünya tarihine utanç pençesi ve bir ağlama duvarı olarak geçmiştir. Böyle bir günü anmamızdaki asıl amaç, Hz. Hüseyin’in simgelediği o örnek kişiliği, yiğitliği, dürüstlüğü takdir etmektir, Yezit ’in simgelediği zalimliği haksızlığı yenmek ve lanetlemektir. Bizler ağırlıklı olarak konar göçer, özgür yaşam tarzından gelen, özgürlüğe bağlı yaşamı seçmişiz. Sürekli özgürlük arayışından dolayı da dışlanıp yok edilmek istendik. Ve öyle de oldu. Zaman bizi acılarla yoldaş etti ama kötülüklerle asla yoldaş olmadık ve olmayacağız da. Hz. Hüseyin de işte o gün o kötülükler karşısında, zalimin karşısında dik durdu ve 72 iki yol arkadaşıyla Kerbela’da günlerce susuz bırakılarak hunharca katledildi.”
“YAS ÇEKERKEN HER TÜRLÜ KÖTÜLÜKTEN UZAK DURURUZ”
Orucun ve yasın neden tutulduğunu anlatan Akababa oruç tutarken uyulması gereken kurallara da değinerek, “Bizler Hz. Hüseyin’in şehitlik mertebesine eriştikten sonra ki 12 gün boyunca oruç ve yas tutuyoruz. Tabii ki yasımız Hz. Hüseyin’dir. Ama orucumuz şuradan gelir: Hz. Hüseyin’in ölümünden sonra İmam Zeynel Abidin’in sağ olduğunu duyan Ehlibeyti sevenler oruçlar tuttu, lokmalar ve aşureler pişirdi. ‘Yarabbi çok şükür ki Ehlibeyt ’in nesli kesilmemiştir’ dedi. İşte o günden bugüne yasımızı çeker, orucumuzu tutarız. Ve yas çekerken de et yemeyiz, hiçbir canlıyı kesmeyiz, hiçbir canlıyı incitmeyiz, kötü söz söylemeyiz, yalan söylemeyiz, haram yemeyiz her türlü kötülükten uzak durmayı kendimize görev sayarız.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA