İzmir Bergama’ya bağlı Yerlitahtacı köyünde yaşayan Zehra Ergenç, Tahtacı Türkmen Alevi kimliklerinden dolayı yıllarca dışlandıklarını söyledi. “Bergama’da Türkmen dedikleri zaman kapımızı açmıyorlar. Tahtacı Türkmen Alevileri düşük görüyorlar” diyen Ergenç, ekliyor: İnsanları inancından dolayı hor görmek bizlere yakışmaz. Çok kötü şeyler.
Alevi toplumuna yönelik hak ihlalleri ülkenin dört bir yanında ev işaretlemeleri, zorunlu din dersleri, eğitimde ihlaller, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi ve elektriklerinin kesilmesi, cemevi önünde korsan hoparlörle yüksek sesle ezan okunması, köylere cami dayatması, hizmet verilmemesi, cemevlerini belediyelerin yönetmesi, gözaltı ve tutuklamalar, nefret söylemleri, cenazelere saldırı, mezar yerlerinin tahrip edilmesi, HES-JES projeleri, yaşam alanlarının yasaklı bölge ilan edilmesi, festivallerin yasaklanması ve orman yangınları şeklinde kendini gösteriyor.
Bu hak ihlalleri ile ayrımcılık ve baskıya maruz kalan süreklerden bir diğeri de İzmir Bergama’da yaşayan Tahtacı Aleviler.
Bergama’da Tahtacı Türkmen Alevi kimliği ile yaşamının zorlu şartları olduğuna değinen Zehra Ergenç (Goca Zöre), yıllarca Alevi kimliklerini saklamak zorunda kaldıklarını ifade etti.
Ayrıca sohbetimiz öncesinde yaşanmışlıklardan kaynaklı olacak ki Zehra Ergenç sorularımıza cevap vermeden önce, ‘Siz Alevi misiniz? Ona göre cevap vereceğim’ diyerek kendini korumaya almak istiyor. Alevi haber ajansı olduğumuzu öğrenmesi ile rahat bir sohbete koyuluyor kendisi.
“TAHTACI TÜRKMEN ALEVİLERİ HOR GÖRÜYORLAR”
Zehra Ergenç, geçmişte zaman zaman ayrımcılığa, baskılara maruz kaldıklarını belirterek, ibadetlerini gizli yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Ergenç, “Bergama merkezde olmamıza rağmen buralarda bile zorluk yaşıyoruz. Zaten Türkmen dedikleri zaman kapımızı açmıyorlar. Tahtacı Türkmen Alevileri düşük görüyorlar. Neyimiz onlardan düşük? Uzun süre açılamadık. Şimdilerde ise artık konuşabiliyor, Alevi olduğumuzu söyleyebiliyoruz. Bizleri çok dışlıyorlardı. Ben insanım; yemeğimizi yiyen yer, yemeyen de kendi bilir. Zor geliyor, bazen çok kızıyorum. Türkler, buradaki Türkmenleri hor görüyor. Allahtan bulun diyorum” diye konuştu.
“YILLARCA ALEVİ OLDUĞUMUZU SÖYLEYEMEDİK”
Yıllarca Alevi kimliklerini saklamak zorunda kaldıklarına vurguda bulunan Ergenç, şöyle devam etti:
“Yıllarca Tahtacı Alevi olduğumuzu söyleyemedik. Kendimizi saklıyorduk. Keşke saklamasaydık, daha çok açılmış olurduk. Öldürülmekten korkuyorduk. Ben Alevi olduğumuzu her zaman söylüyorum. Alevinin tuvaleti, banyosu yok diyorlardı bize. Nerede yıkanıyoruz peki? Bu lafları bize neden söylüyorlar? Hep bizleri aşağılıyorlar. Alevi diye oturuyoruz kalkıyoruz, inşalara hoş sefa geldin diyoruz. İnsanları inancından dolayı hor görmek bizlere yakışmaz. Çok kötü şeyler.”
Ersin ÖZGÜL – Rohat EMEKÇİ / İZMİR