Direniş beyaz perdede: Şeyh Bedrettin

Şeyh Bedrettin’in hayatını konu alan “Hakikat: Şeyh Bedrettin” filminin hazırlıkları tamamlandı. 8 Ekim’de vizyona girecek filmin senaristliğini Ali Şahin, yönetmenliğini ise Hakan Alak üstlendi. Şeyh Bedrettin’i Suavi’nin canlandırdığı filmde, Bülent Emrah Parlak Börklüce Mustafa, Saygın Soysal ise Torlak Kemal rolüyle yer aldı. Filmde, Elif Nur Kerkük, Ali Barkın, Kerem Fırtına, Orhan Alkaya, Ezgi Esma Kürklü, Bülent Keser, Teoman Gelmez, Sinan Tuzcu, Sabriye Günüç, Serkan Genç,  Rugeş Kırıcı gibi isimler de oynadı.

Anadolu’nun ilk eşitlikçi-sosyalist isyanı olarak değerlendirilen ve 1416 yılında Osmanlı devletine karşı başlayan Şeyh Bedrettin İsyanını filmde işleyen senarist Ali Şahin ve başrolde yer alan Suavi, Bülent Emrah Parlak, çekim sürecini ve şuana kadar aldıkları tepkileri anlattı.

Şahin, kendilerini filmi çekmeye yönlendiren ve karakter olarak Şeyh Bedrettin’i seçmelerine neden olan düşünceleri şu sözlerle anlattı: “Türkiye’de sanattan, ötekilerden nefret eden, onları boğmaya ve yok etmeye çalışan bir iktidar var. Bizim için sanat üretmek, sinema üretmek, halkların, inançların filmini yapmak bu ülkede çok zordu zaten. Ama mevcut iktidar ile birlikte imkansız hale geldi. Biz de buna karşı bir şeyler yapmak istedik. Durup beklemek bize göre değildi. Burjuva, sermaye ve büyük güçler halklara bir bütün olarak saldırıyor. Bu ülkemiz için de böyle. Bütün halkları ve renkleri boğmak isteyen bir güç var. Herkesin uzlaşabileceği, herkesin temel ve ortak değeri olabileceği bir kişi ya da olay gerekiyordu. Bedrettin direnişi en uygun olandı. Bu nedenle bu direniş hafızasını canlı kılmak ve sürece cevap olmak istedik.”

Şeyh Bedrettin direnişi sürecinin en önemli özelliğinin ilkel sosyalizm karakterine sahip olduğunu belirten Şahin, Şeyh Bedrettin’in Ermeni, Kürt, Türk, Alevilere kadar birçok kesimini rıza şehrini kurmaya ikna ederek bu uğurda savaştırabildiğini hatırlatarak, “Karşıda ise Osmanlı otoritesi, Bizans otoritesi ve diğer beyler birleşiyor. Yani inanç olarak ve ulus olarak birbirlerine düşman olan o dönemin erkleri bunları kırmak için birleşiyorlar. Aynı bugünkü gibi. Onun karşısında da halklar birleşiyor. Günümüzde de buna ihtiyaç olduğunu düşündük biz. Yani halkların, inançların bir araya gelerek bu faşizmi yenebileceğini düşündüğümüz için özellikle Bedrettin ismi seçildi” dedi.

Senaryo aşamasında 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanması, doların yükselişiyle dijital ihtiyaçların karşılanmasındaki ve yine korona sürecindeki çekimlerde yaşanan zorlanmaları aktaran Şahin, tüm bunlardan daha fazla inançsızlığın kendilerini zorladığını söyledi.

Filmi bir yapımcı ya da bazı yerlerden gelecek fonlar yerine kooperatif ile çektiklerini belirten Şahin, “Çünkü üçüncü yolu örmediğiniz sürece sermayenin ya da erki elinde tutanların esiri olmaya devam edersiniz. Biz bunu bir sermaye grubuyla yapmış olsaydık asla alternatif olamayacaktı” diye belirtti.

Suavi, oyunculuk ve sinema geçmişi olmamasına rağmen teklif geldiğinde müthiş bir heyecan duyduğunu dile getirdi. Şeyh Bedrettin’in bir çok kez kaleme alındığını ve dillendirildiğini dile getiren Suavi, “Dahası ülkenin birçok sinema sektöründe bulunan birçok insanı heyecanlandıracak bir hikayeydi” dedi.

Film çekim sürecinde yönetmenin yaklaşımı, ne anlatılmak istendiği gibi sorulara yanıt bulduğunu belirten Suavi, “Üzerimdeki yükümlülük ağırdı ve bugüne kadar hiç kimsenin gerçekleştirmediği bir proje ilk kez hayata geçecekti. Kuşkusuz üzerinde çok tartışılacaktır. 600 yıllık bu hikayenin yeniden vücut bulması, hayata geçirilmiş olması başlı başına büyük bir heyecandı” diye belirtti.

Bülent Emrah Parlak, çok oynamak istediği bir karakter olan Börklüce Mustafa’yı canlandırdığını belirterek, çekimden önce karakteri okuyarak araştırdığını söyledi. Parlak, “Bu karakteri oynamak benim için büyük şans. Tarihi bir karakter olarak oynamak istediğim kişi sorulsa söyleyeceğim ilk isim Börklüce Mustafa olurdu. Onu biraz senaryolaştırdığımızda, sinemaya uygun hale getirdiğimizde başka bir yapıya dönüşüyor. Çok keyifle oynadığım bir karakter oldu. Dönem işi olduğu için kılıç ve at dersleri vardı. Zorluğundan dem vuramam ama keyifli ve zorlu bir süreçti diyebilirim. Börklüce Mustafa Bedrettin isyanında birçok yönden incelenmesi gereken bir karakter. Birçok insan için bir kahraman. Kahraman oynamak, kahramanlığı seven, yücelten toplumlarda bir oyuncu için hem bir avantaj hem de eğer duygusal bir bağınız varsa keyifli oluyor” ifadelerini kullandı.