DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, Can TV’de konuştuğu programda Alevi kurumları arasında yaşanan sorunların çözümü için dedeler Celal Fırat, Hüseyin Güzelgül ve Hasan Kılavuz’a çağrıda bulunarak, ‘Dar Meydanı’nın kurulması çağrısında bulundu.
CANTV’de katıldığı özel programda konuşan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu, orman yangınları, Cezaevi’nde tutulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un sağlık durumu, Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Alevi kurumları arasında yaşanan sorunlara dair değerlendirmelerde bulundu.
“YANGINLARA SESSİZ KALANLAR KAYBETTİKLERİNİN FARKINA VARACAKTIR”
Kulu, Dersim’de günlerce süren orman yangınlarına dair yaptığı değerlendirmede, Dersim coğrafyasının Harde Derweş (Dervişlerin toprağı) olduğunu belirterek, “Bu coğrafya aynı zamanda dağ keçilerinin, yüzlerce endemik bitkinin olduğu bir alan. Bundan dolayı bu ülkede ve dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan her yurttaşın sesini yükseltmesi gerekiyordu. Ancak bu sesi duyamadık, göremedik. Bir gün gelecektir ve sessiz kalanlar kaybedilenlerin farkına varacaktır. Bu sessizliğe karşı Dersim halkı her türlü engellemeye karşı doğasına sahip çıkmıştır” dedi.
Cezaevinde tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna da dikkat çeken Kulu, “Aysel Tuğluk Alevidir, hakikatçidir, insandır. Bu kadar adaletsizliğin, hukuksuzluğun kabul edilmesi mümkün değildir. Bundan dolayı herkesin Aysel Tuğluk’a sahip çıkması ve kendisi ve kendisi gibi içeride bulunan hasta tutsakların serbest bırakılması gerekiyor” diye konuştu.
Kulu, iktidarı elinde bulunduranların Türk-İslam sentezine göre hareket ettiğini vurgulayarak, “Tüm farklılıkları yok sayarak, Türk ve Müslüman yapmak isteyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Maalesef bu hakikati değiştirebilecek dönüştürebilecek kendi hak ve hukukunu eşit yurttaşlık hakkı olan kendi inancı gibi yaşamak hiç birileri tarafından tanımlanmadan yaşaması maalesef henüz mümkün olmadı. Ama bu konuda belki de bu işin günahının yüzde doksanı Alevi kurumlarının, Alevi toplumsallığının duyarsızlığı, ilgisizliği hatta kendinden vazgeçme halidir maalesef” diye belirtti.
“KENDİ HAKİKATİMİZİ EN ÜST NOKTADAN DİLE GETİRMELİYİZ”
Diyanet’in, vakıflarıyla, tarikatlarıyla Alevi hakikatini, inancını ve bütün Alevlerin yaşamını tek tipleştirme konusundaki çabalarının devam ettiğinin altını çizen Kulu, “Belki de bize düşecek en büyük görev, kendi hakikatimizi en üst noktadan dile getirmek ve toplumda bu noktada duyarlılık yaratmaktır. Alevilerin yapması gereken eşit yurttaşlık talebi ile kendi inancını, dilini, kültürünü yaşama talebini en üst perdeden dile getirmesidir. Bunu yapmadığımız sürece sadece birkaç tane dernek kurup ya da birkaç tane kelam etmekle bir hakikatimize ulaşma imkanına sahip olamayız” ifadelerine yer verdi.
“HACI BEKTAŞ VELİ DERGAHI’NIN İADESİ İÇİN DAHA FAZLA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın Aleviler için önemine işaret eden Kulu, “Burası bir Alevi dergahıdır, bir Alevi yeridir. Hem Turizm Bakanlığı, hem Kültür Bakanlığı hem de belediyelerden çok Alevilerin yeridir. Bundan dolayı dergahın sahiplerine verilmelidir. Alevi kurumları da bunu en üst perdeden dile getirmeli ve çabanın içinde olmalıdır. Velayettin Ulusoy’un da bu konuda adım atması lazım. Yoksa İstanbul’dan gelen Abdal kadınları kovan, onlara şekil vermeye çalışan, neredeyse darp edip hapseden bir zihniyete bırakıldığı zaman bu hakikatin kaybolup gideceğini herkesin bilmesi lazım” diye aktardı.
“EŞİTLİK YURTTAŞLIK ANAYASADA YER ALMALIDIR”
Türkiye’de yeni bir anayasanın eşitlik yurttaşlık temelinde inşa edilmediği ve Alevilerin inancını dilini kültürünü anayasal güvence altına almadığı sürece, ülkede kaosun, kavganın bitmesinin asla mümkün olmayacağını söyleyen Kulu, “Çünkü eğer bir ülkede demokrasi olacaksa, hukuk olacaksa bunun anayasal güvence altına alınmasıyla mümkün olacağının bilinmesi gerekiyor. Bunun dışında bir yolun olmadığını her birimizin anlaması, bilmesi gerekiyor. Eğer bu konuda gayret edilecekse biz en önde yahut en arkada yürümeye hazırız, taşın altına elimizi koymaya hazırız” ifadelerini kullandı.
“PİRLERİN ÇAĞRISI İLE BİZ HAK MEYDANINA ÇIKMAYA HAZIRIZ”
Hasret Gültekin heykeli nedeniyle DAD ve PSAKD arasında yaşanan sorunların çözümü için Alevi kurumlarına çağrıda bulunan Kulu, şunları ifade etti:
“Biz onların istediği her yerde, her mekânda, her dergâhta ve her nişangahta halk meydanına çıkıp hakkımızı hak etmek istiyoruz. Onun için dardayız. Herkes piriyle gelirse biz de pirimize gelir o dara dururuz. Mekanizması çok basit bugün Garip Dede Ocağının başındaki Celal Fırat pirdir. Aynı zamanda Alevi Bektaşi Federasyonu başında bulunan Hüseyin Güzelgül de Kureyş evladıdır, pirdir. Alevi Bektaşi Federasyonu’nun İnanç Kurulu Başkanı Hasan Kılavuz pirdir. Zaten pirin çağrısıyla meydan kurulur. Pirlerin çağrısı ile biz Hak meydanına çıkmaya hazırız.”
(HABER MERKEZİ)