AKD Döşemealtı Cemevi Başkanı Ergün Kurt, Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından Hacı Bektaş Veli Dergahının kapısına Külliye tabelası asılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Kurt, “Hiçbir kimse, hiçbir kurum, hiçbir inanç bizim inancımızla ilgili karar verme yetkisine sahip değildir. Eğer orada bir karar verici varsa bu da Aleviler ve Alevileri temsil eden kurumlarıdır” dedi.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Döşemealtı Cemevi Başkanı Ergün Kurt, Diyanet İşleri Bakanlığı (DİB) tarafından Hacı Bektaş Veli Dergahının kapısına Külliye tabelası asılması ile ilgili PİRHA‘ya konuştu.
“PİRİMİZ HACI BEKTAŞ VELİ’NİN ANISINA SAYGISIZLIĞA İZİN VERMEYİZ”
Kurt, Hacı Bektaş Veli Anma Etkinlikleri öncesinde DİB’in dergahta etkinlik yapmaya çalışmasının Alevileri ayaklandırdığını belirterek, “Böyle bir girişimi kabul etmeyeceğimizi böyle bir etkinliğin doğru olmadığını Alevilerin inanç merkezi olduğunu ve pirimiz Hacı Bektaşi Veli’nin anısına saygısızlık anlamında taşıdığı için gerekli tepki kondu” dedi.
“ALEVİLER ÜZERİNDEKİ BASKI VE ZULÜMLERİ DURMUYOR”
Tepkiler sonucunda DİB’in geri adım atmak zorunda kaldığını ancak bu tür girişimlere asırlardır devam ettikleri gibi bugün de devam ettiklerinin altını çizen Kurt, “Aleviler üzerindeki asimilasyon politikaları, Aleviler üzerindeki baskıları, değim yerindeyse işkenceleri, fiziki ve psikolojik anlamda baskıları, katliamları yapılan baskı ve zulümleri duruyor mu? Durmuyor” diye konuştu.
“ASİMİLASYONCU POLİTİKALARINA GEÇİT VERMEYİZ”
“Biz asırlardır Kerbela’da Hz. Hüseyin’in duruşuyla aynı duruşu devam ettiriyoruz. Biz hiçbir zaman zalimin zulmüne boyun eğmeyeceğiz. Yezid’in baskılarına boyun eğmeyeceğiz. Dün de eğmedik bugün de, yarın da eğmeyeceğiz” diyen Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiçbir kimse, hiçbir kurum, hiçbir inanç bizim inancımızla ilgili karar verme yetkisine sahip değildir. Eğer orada bir karar verecekse buna Aleviler ve Alevileri temsil eden kurumlar gerekli açıklamaları, gerekli düzenlemeleri yapacaktır.Ama onun dışında bizim kabul etmeyeceğimiz, dışardan gelen asimilasyon, baskı girişimlerine de hiçbir zaman müsaade etmedik ve bu noktada etmeyeceğiz. Yani gerekli tepkiyi alacaklardır. Biliyorsunuz Alevilik bir hoşgörü ve sevgi yoludur. Biz bu yol doğrultusunda hiçbir zaman hiçbir canımızın canının acımasını istemedik ama ona istinaden de birileri de bizim canımızı acıtmasın. Birileri bizim inancımıza karışmasın biz tüm inançlara, tüm inanç merkezlerine saygı gösteriyorsak onlar da bizim inancımızla ilgili gerekli hassasiyeti göstersinler, gerekli itinayı göstersinler, bize saygı göstersinler. Biz onlara saygı gösterirsek aynı şeyi beklemek bizim hakkımızdır. Gelsinler ziyaret etsinler eyvallah. Ama müdahale etmesi noktasında müdahale ettirmeyiz onların asimilasyoncu politikalarına da izin vermeyiz geçit vermeyiz.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA