“ Dava insanlarının baskıya, asimilasyona, haksızlığa, yalana ve riyaya karşı çıkmak gibi bir dertleri vardır.” DERVİŞ.
Değerli Canlar; bu yazı dizimizde asimilasyon nedir? Alevilerin asimilasyonu ve Alevi inancının (öğretisinin) asimilasyonu ve de bu bağlamda “Alevileri kim asimile ediyor, nereye asimile ediyor?” Sorularına cevaplar aradık ve yapılanlara ve yaşanılanlara dikkat çekmeye çalıştık. Konumuz asimilasyon olduğuna göre, naçizane her şeyden önce asimilasyona karşı (zorunlu din dersleri de dâhil) nasıl duracağımızı ve asimilasyon politikalarına karşı, nasıl bir savunma mekanizması geliştireceğimizi düşünmeliyiz ve enerjimizi bu yönde harcamalıyız diye düşünüyorum. Gelecek yazımda naçizane sorunların çözümüne dair önerilerimi ve neler yapılması gerektiğini siz değerli canlarla paylaşacağım.
SORUNU TANIMLAMAK VE SOMUT GERÇEKLİĞİNİ ORTAYA ÇIKARMAK ÇÖZÜMÜN BAŞLANGICIDIR!
Yüzyıllardır yaşamış olduğumuz bir inanç (öğreti) gerçekliğimiz (ocak= müşid = pir = rayber = talip=musahip) var iken, devletin uyguladığı asimilasyon politikalarıyla son 100 yıllık süreçte toplum olarak büyük (% 65-70) oranda ikrar ve rıza hukukundan kopartılıp hakikatimizin dışına çıkartıldık. Günümüzde de devletin Alevileri asimile ve dönüştürme politikası hayatın tüm alanlarında hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Asimilasyonun hız kesmeden devam ettirildiği günümüzde kimi Alevi kurum yöneticileri ve dedeleri sistemin politikası olan böl, parçala, yönet anlayışına bilerek ya da bilmeyerek hizmet etmekteler. İşte asimilasyona neden olan etkenlerden biri ve en önemlisi de bu iç asimilasyondur. İç asimilasyon da devletin yaptığı asimilasyona eş değer bir şekilde etkilidir ve de tehlikelidir…
İç ve dış asimilasyonla Aleviliğin ikrar ve rıza hukuku olmak üzere tüm değerleri (kişiye özel Cem ve kişiye özel Hakk’a yürüme erkânı) ortadan kaldırılıyor, bir bütün olarak yok edilip, içi boşaltılıp dağıtılıyor, dönüştürülüyor ve başkalaştırılıyor. Alevi erkânında olmayan birçok kavram ve söylemin uzun süreden beri Cem ve Hakk’a yürüme erkânlarında uygulandığını çok yakından görüyoruz ve biliyoruz. Asimilasyonun bu denli üzerimizde yoğunlaşmasının nedeni; bir bütün olarak Alevi’ce bir duruş göstermediğimiz, ikrarımıza ve rıza hukukuna sahip çıkmadığımız ve Alevilikte ciddi anlamıyla ısrar etmediğimizden kaynaklanmaktadır. Yol’a ikrar veren her talip, elini vicdanına koyduğunda bu gerçeği çok rahat bir şekilde görecektir. Unutulmamalıdır ki; bugün yarına dünle beslenerek yol alır, dünden dersler çıkarmadan yarına (geleceğe) emin adımlarla yürünmez!
EY CAN SOR VE SORGULA
Aleviliği tüm semavi dinlerden ayıran temel özelliği ikrar ve rıza hukukuna (sorgulamaya) dayalı bir inanç (öğreti) oluşudur. Sorgulama kültürü; her olguya, olaya ve nesneye, neden-nasıl-niçin sorularının yanıtını arama yöntemiyle yaklaşır. Asimilasyon bir devlet politikasıdır başlığıyla başlayan bu yazı dizimizde, yazdığım konular bireysel değil, toplumsal konulardır. 100 yıldır asimilasyona, her türlü baskıya ve manipülasyona (hileyle yönlendirme) maruz kalmış bir toplumun dış ve iç asimilasyonla nasıl dönüştürüldüğünü yazıyorum. Yazılarım içinde isimleri geçenler ve resimleri bulunan kişiler Alevi kurum yöneticileridir. Bu yönüyle topluma karşı “sorumluluk sahibi” kişilerdir! Bu yüzdendir ki, bu meseleye şu ne dedi, bu ne dedi diye bakamayız! Bu yöneticilerin yaptıkları, söyledikleri ve konuştukları her şey bu toplumun birer ferdi olarak hepimizi ilgilendiriyor. Bu yöneticilerden kimilerinin eylem ve söylem birliği içinde olmamaları, kimi belediyelerle ve devlet yetkilileriyle ilişkilenmeleri bizi ilgilendirmez ve bize ne diyemeyiz! Zira “Alevilik” ve “Aleviler” adına yani bizim adımıza eylem ve söylemde bulunuyorlar…
İkrara, rıza hukukuna, dayanışmaya ve eşitlikçi paylaşıma dayalı bu kadim inancın (öğretinin) dönüştürülmesine ve başkalaştırılmasına karşı durmak Yol’a ikrar vermiş olan tüm taliplerin görevidir. Kim olun ise olursa olsun (mürşid, pir, dede, rayber, talip) hiç fark etmez, Aleviliği kemiren, tüketen, saptıran, değerlerinden uzaklaştıran, birilerine şirin gözükmek ve yaranmak için kendi hakikatinden vaz geçen, erke bulaşmış, kariyer peşinde koşan, toplumu kendi yararına ve çıkarına göre yönlendirip Yol’u zıplama tahtası olarak kullanan, asimilasyoncu ve manipülasyoncu zihniyete ve bu zihniyetin işbirlikçilerine karşı durmuyor ve itiraz etmiyor ise hiç şüphesiz ki; onlar da asimilasyon içindeler ve asimilasyona hizmet ediyorlar demektir. Aşk ile.
EKLER
Mezarlıklar bir yeri, bir coğrafyayı, orada yaşayan insan topluluklarının yeri ve yurdu yapar. Mezarlıklar, aynı zamanda insan topluluklarının geçmişi, kimlikleri ve de tarihleridir. Toplumu mezarsız bırakmak demek, tarihsiz bırakmak demektir! Mezarlar, mezar taşları ve mezar taşlarına yazılan yazılar geçmişin tarihsel-toplumsal aidiyetini gösterdiği için çok önemlidir. Bu anlamıyla da mezarlar, mezar taşları ve mezar taşlarına yazılan yazılar geçmişten günümüze ulaşan birer belge durumundadırlar. Konusu asimilasyon olan bir yazıda de bu durumu yazmasam, naçizane konu yarım kalacaktı diye düşünüyorum. Alevi erkânında olmayan birçok kavram ve söylemin uzun süreden beri Cem ve Hakk’a yürüme erkânlarında uygulandığını çok yakından gördüğümüz gibi son 25-30 yılda bu dönüşümü Mezar taşı (Ruhuna Fatiha) yazılarında da görüyoruz.
Alevi inancında (öğretisinde) ölmek yoktur, Hakk’a yürümek vardır! Yani Can’ın ölümü yoktur, aslına dönüşü vardır. Hakk’a yürümek, Can’ın biçimden kurtulup öze Hakk’a dönmesi anlamına gelmekte olup, Can’ın Hakk’ın varlığında yok olması veya bir olmasıdır. Hakk’ın özünü taşıyan insanın, Hakk’a yürümesiyle (biyolojik ölümüyle) birlikte, tekrar Hakk’a kavuşur ve bütünleşir. Can’ın bedeni terk etmesine Hakk’a yürüme denir. Devr-i daim olsun sözü devir inancının gereği olarak kullanılır. Alevi öğretisine göre; bir Can Hakk’a yürüdüğünde sonsuz gerçekliği anlatmak için devr-i daim (devriye) oldu, denir, fakat öldü denmez! Bu nedenledir ki; Hakk’a yürüyen Can’ın ardından Devr-i asan olsun. Devri daim olsun. Devr-i kaim olsun denilir. İnancımızda (öğretimizde) Ruhuna Fatiha, Mekânı Cennet olsun gibi söylem ve kavramlar yoktur. Bundan böyle mezar taşlarındaki yazıları Hakikat Yol’unun (Aleviliğin) özüne uygun olarak Hakk’tan Geldi … Hakk’a Yürüdü … Devr-i daim olsun… Şeklinde yazmalıyız.
Alevi inancı (öğretisi) kadın merkezlidir! Evet, Alevilik, kadim ve Kadın ANA eksenli bir inanç (öğreti) olup, evreni tek bir gerçeklik olarak kabul edip, bütün varlığı (‘aynı vardan var olduk’) değerli kabul eden ve Işık, Hava, Su ve Toprak (Çar Anasır) yaşamın ana kaynağı olarak kabul etmiştir. Aleviler, kadimden günümüze kendi kavram ve kurallarını (ikrar ve rıza hukuku) geliştirmişler; dil, din, ırk, renk farkı gözetmeyerek, eline, beline, diline (edep) sahip olmayı kendilerine temel ilke edinmişler. İkrarına sahip çıkıp, “gönül kalsın, Yol kalmasın” desturu ve bilinci ile ikrarına sahip çıkıp Yol’u yürütenlere aşk olsun.
Aleviler, kadimden günümüze ikrar ve rıza hukukuna dayanan inançlarını (öğretilerini), mürşidiyle, piriyle, rayberiyle ve talibiyle hep beraber bir olup, Cem erkânında (hakikat meydanında) dar-didar olup, eşitlikçi, katılımcı, dayanışmacı, paylaşımcı ikrar ve rıza hukuku anlayışıyla Yol’u yürütüp sürdürmüşler. İkrarına sahip çıkıp, “gönül kalsın, Yol kalmasın” desturu ve bilinci ile ikrarına sahip çıkıp Yol’u yürütenlere aşk olsun.
KAYNAKLAR:
1-https://alevinet12.com/yazarlar/mehmet-kabadayi/ikrarina-sahip-cik/
2-https://alevinet12.com/yazarlar/mehmet-kabadayi/asimilasyon-bir-devlet-politikasidir/
3-https://alevinet12.com/yazarlar/mehmet-kabadayi/devlet-cemevleri-ve-belediyeler/
4-https://alevinet12.com/yazarlar/mehmet-kabadayi/alevi-kurumlari-ve-cemevleri/
5-https://alevinet12.com/yazarlar/mehmet-kabadayi/asimilasyon-ve-alevi-kurumlari-01/
6-https://alevinet12.com/yazarlar/mehmet-kabadayi/asimilasyon-ve-alevi-kurumlari-02/
7-#AraftaSorular #24TV / Esra Elönü ile “Arafta Sorular” / İçişleri Bakanı Süleyman Soylu – 28 11 2021 / https://www.youtube.com/watch?v=GDOizuCFELo
8-https://piryol.com/manset/turgut-oker-akp-mhp-zihniyeti-basimiza-daha-ne-belalar-acar-sorusunun-cevabini-bulmaliyiz.html?
9-https://mobil.welgmedya.com/haber/asimilasyona-karsi-durmak-hepimizin-gorevidir/
10-https://www.pirha.net/pir-inanc-dolu-biri-istedi-diye-cem-yapilmaz- 301051.html/12/12/2021/?
11-https://yeniyasamgazetesi2.com/oksuz-aleviler-toplumu/?
12- Şıx (Şıh) Çoban Evladı Pir İbrahim KETE.