Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) ve Düzgün Baba Cemevi ortaklığında 2 gün sürecek Pirler-Analar Çalıştayı’nın ilki Dersim’de Belediye Konferans Salonu’nda yapılıyor. Halen cemevlerini ticarethane olarak tanımlayan bir devletle yaşadıklarını belirten DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, “Kendi inancımızı aşağılanırız, horlanırız diye söylemekten korkuyoruz ama bu ülkede kardeşlik ve barış içinde yaşanılacaksa yolumuz, inancımız tarif etmiştir. Biz ikrarlaşacağız ve rıza ile birbirimize dokunacağız” dedi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) ve Düzgün Baba Cemevi ortaklığında düzenlenen Pirler-Analar Çalıştayı bugün Dersim’de Belediye Konferans Salonu’nda başladı.
Şeyh Çoban Ocağı evladı Aşık Hasan Yavuz‘un okuduğu deyişlerle başlayan çalıştayda, Baba Mansur Ocağı Anası Fidan Yıldız çerağ uyandırdı. Kureyşan Ocağı piri Musa Çakmak ve Ağuçan Ocağı piri İbrahim Erdoğan‘da gülbenk okudu.
“HAKK KELAMINI İBADETTEN SAYAN BİR GELENEKTEN GELİYORUZ”
Rea Haq Alevi inancında toprağın mülk değil Hakk’ın görünür olduğu mekân olduğunu söyleyen DAD Adana Şube Eş Başkanı Zeynel Kete, “Hakk kelamını ibadetten sayan bir gelenekten geliyoruz ama gelin görün ki günümüzde her yerde Hakk kelamını söylerim diye meydan açıp söz söyleyen bu inancı arsıza, nursuza, hırsıza, pirsize düşürenlerin pirlik, yol adına söz söyleyip meydan açtığı günlerde de yaşıyoruz” diye belirtti.
“CEMEVLERİNİ TİCARETHANE OLARAK TANIMLAYAN BİR DEVLETLE YAŞIYORUZ”
Bu topraklarda en çok zulüm gören ve bu topraklarda ismi, kimliği, inancı, ibadethanesi kabul edilmeyen Alevilerin bir Hakk meydanına çıkmadığını belirten DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu da, “Hakk meydanına çıkarak birbirinin yaşadığı zulmü, kaybettiklerini ve geleceğiyle ilgili barış, demokrasi, kardeşlik adına söyleyecek sözleri vardı. Bu ülkede 25 milyon Alevi var ama halen cemevlerimizi ticarethane olarak tanımlayan bir devletle yaşıyoruz. Kendi inancımızı aşağılanırız, horlanırız diye söylemekten korkuyoruz ama bu ülkede kardeşlik ve barış içinde yaşanılacaksa yolumuz, inancımız tarif etmiştir, biz ikrarlaşacağız ve rıza ile birbirimize dokunacağız. Hakkımızı anayasal güvence altına alıncaya kadar, inancımızı özgürce istediğimiz mekanda kendi dilimizle yaptığımız zaman özgür oluruz” diye konuştu.
KAYNAK: PİRHA/DERSİM