Alevi kurumlarından ortak açıklama: Cümle canı Kadıköy Meydanı’na bekliyoruz!

Alevi çatı örgütleri, zorunlu din derslerine karşı yapılacak mitinge dair açıklama yaparak “Demokrasi ve Laiklik için, 27 Şubat’ta Kadıköy Beşiktaş İskele’de gerçekleştireceğimiz buluşmaya demokrasiden, emekten, özgür ve eşit yurttaşlıktan yana olan cümle Can’ları davet ediyoruz” çağrısında bulundu.

Alevi çatı örgütleri, “Cemevleri ne ticarethane, ne ikamethanedir. İbadethanemizdir” diyerek Kartal Cemevi Vakfı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) temsilcileri de katıldı.

Ortak açıklama öncesinde konuşan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Hüseyin Güzelgül, “Bizim yolumuz ‘Dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan’ diyen Pir Sultan’ın yoludur. O nedenle biz yolumuzdan asla taviz vermeyiz” diyerek iktidarın Alevi politikasını eleştirdi.

Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat ise yaptığı konuşmada Alevi toplumunun sorunlarını gün geçtikçe çoğaldığına işaret etti. “Eğer biz, bir toplum isek bunun koşullarının yerine getirilmesi lazım” diyen Fırat, şu konuşmayı yaptı:

“İnsanları ırklarından, dillerinden, inançlarından ötürü ötekileştiren bir iktidarla karşı karşıyayız. Kendi gibi düşünmeyen, herkesi ötekileştiren bir zihniyetle karşı karşıyayız ve bunu reddediyoruz. Alevi toplumunun sorunu bir elektrik sorunu değildir sadece ama gelin görün ki mekanımız saldırı altında. Bu anlamda ülkenin özgürlüğe, demokrasiye ihtiyacı var. Bu vesileyle herkesin bu mücadele içerisinde olması gerek. Beraber yürümek gibi bir duruma ihtiyaç var. Bizim sorunumuz Anayasa’nın 24. Maddesi ile ilgilidir. Bu sadece bir hak arama meselesidir. Pazar günü Kadıköy meydanında yoğun bir şekilde olmalıyız. Hızır paşalara karşı hep beraber, Pir Sultan gibi Kalender Çelebi gibi olmalıyız.”

“EĞİTİM KURUMU DİYANET’E TESLİM EDİLMİŞ DURUMDA”

Yapılan konuşmaların ardından altı örgüt adına ortak basın açıklamasını ABF Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, AVF Genel Başkanı Haydar Baki Doğan ile ADFE Genel Başkanı Celal Fırat okudu. “Demokrasi ve Laiklik Buluşması” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Eşit Yurttaşlık Temelinde Özgür Bir Toplum İçin Demokratik, Laik, Bilimsel Eğitim İstiyoruz!

Ekonomi krizde. Siyaset krizde. Memleket krizde. Eğitimde, sağlıkta, hukukta çöküş var. Emekçi halk her geçen gün yoksullaşıyor. Geçinemeyen milyonlar, ekmek, adalet ve özgürlük istiyor. AKP-MHP iktidarı, sorumlusu olduğu siyasal ve ekonomik krizin bedelini topluma fatura ediyor. Her geçen gün daha da derinleşen krizler diyen milyonlara, toplumun tüm kesimlerine karşı zam, zulüm, güç göstererek, tehdit ederek, zor kullanarak daha tahkim etmeye çalışıyor. İşçi ve emekçiler hakları gasp edilip güvencesizleştiriliyor. Enes Kara gibi gençlerimiz intihara itiliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılıp kadına yönelik erkek şiddetinin önü açılıyor, kadınlar her gün kadın cinayetleriyle yaşamdan koparılıyor, çocuklar istismara maruz bırakılıyor. Göçmen ve mülteciler ırkçılık, ve şovenizm körüklenerek hedef gösteriliyor. Doğamız talan ediliyor.

Öyle ki, Alevilerin bu ülkede maruz kaldığı zulmün fotoğrafı misali; devlet temsilcileri, inançların kutsalına saldırarak, silahla fotoğraf vermekten geri durmuyor.

Din istismar edilerek, siyasal İslam ve muhafazakarlaşma sal çıkarlarına göre dizayn etmeye çalışıyorlar. Halkları birbirine kırdırarak, inançları düşmanlaştırarak tüm topluma karşı savaş açarak; işlenen suçlar meşrulaştırılmaya çalışılıyor.

ZORUNLU DİN DERSLERİ KALDIRILSIN!

Eğitimin amacı bireyin kendi yeteneklerini keşfedip bunu geliştirmesini meyi, sorgulamayı öğretmek, kendine güvenen bireyler yetiştirmektir.

Ancak, eğitim kurumu tamamen tarikatlara, cemaatlere, Diyanet’e teslim edilmiş durumda. Eğitim kurumları, muhafazakarlaşma ve gericileştirme politikalarıyla, dindar ve kindar bir nesil yetiştirmenin merkezi haline getiriliyor.

12 Eylül dönemi ile başlayan din dersi dayatmasına, 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte zorunlu din dersleri eklendi. Birçok okul imam hatip okullarına dönüştürüldü. Bardağı taşıran son damla ise 20. Milli Eğitim Şura’sının zorunlu din derslerini ana sınıflarına kadar indiren tavsiye kararı oldu. Biliyoruz ki, bu karara dur demez isek, bu karar tavsiye kararı olarak kalmayacak, ilk fırsatta hayata geçirilecek ve devamı getirilecektir.

4-6 yaş çocuğuna din dersi vermek, somut düşünme aşamasında olan çocuğun dünyasını soyut kavramlar ile alt üst etmektir ve insan haklarına aykırıdır. Bu tavsiye kararı, 4-6 yaş çocuğunun gelişim düzeyine, Evrensel Çocuk Hakları’na uygun olmadığı gibi laikliğe de aykırıdır. Çocuklar kimsenin siyasi malzemesi değildir. Çocuklar bu toplumun özneleridir.

Devletin görevi çocuklara bir dini empoze etmek değil, bütün inançlara eşit mesafede durarak din ve inanç özgürlüğünü sağlamak, eşit yurttaşlık ilkesini kayıtsız şartsız uygulamaktır.

Tekçi, ayrımcı, dayatmacı uygulama ve politikalar, toplumsal barışı, halkların bir arada yaşamasını zorlaştırır. Tekçilik zoru, zorbalığı ve ayrımcılığı getirir.

Eğitim sisteminin dinselleştirilmesi sadece Alevilerin sorunu değil, bu ülkede inanan, inanmayan, farklı inançlardan olan her kesimin sorunudur.

MİLLİ EĞİTİM ŞÛRASI KARARINI GERİ ÇEKTİRECEĞİZ!

20. Milli Eğitim Şurası’nda alınan okul öncesi din eğitimi tavsiye kararı, toplumu siyasal İslam İdeolojisinin çıkarları doğrultusunda şekillendirme projesidir. Bu toplumsal yıkım projesi derhal geri çekilmelidir.

Tekçi, İnkârcı, asimilasyoncu, cinsiyetçi eğitime karşı çocukların birer özne kabul edildiği, çocuk haklarının korunduğu, herkesin erişebildiği, her çocuk için eşit koşullarda bilimsel, laik, anadilinde ve kamusal eğitimin bütün koşulları bir an önce hazırlanmalıdır.

Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, insan onurunu, tüm hak ve özgürlükleri korumanın, çoğulcu demokrasinin ön koşuludur.

Gücümüz birliğimizde:

Demokratik, özgürlükçü, halkçı, laik bir eğitim ve ülkeyi kurmak için bu yıkım kararını hep birlikte durduracağız!

Demokrasi ve Laiklik için, 27 Şubat’ta Kadıköy, Beşiktaş İskele’ de saat 15.00’te gerçekleştireceğimiz buluşmaya demokrasiden, emekten, özgür ve eşit yurttaşlıktan yana olan cümle Can’ları davet ediyoruz.”

PİRHA/İSTANBUL

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER