Mardin’de açlık grevindeki tutsaklara ‘din kursu’ dayatması

Hak ihlallerine karşı 21 Şubat’tan bu yana açlık grevinde olan siyasi tutsaklar, keyfi ve sistematik hak ihlallerinin hedefi olmaya devam ediyor.

Beşer gün dönüşümlü olarak başlatılan açlık grevi bundan böyle onar günlük periyotlar halinde sürdürülecek.

Açık grevini 16’ncı gününde Osman Akbaş, Halil Bergin ile bir kolu ve bir ayağı olmayan Mehmet Çiftçi devraldı.

Açlık grevinin başlamasından kısa bir süre sonra 25 Şubat’ta İlhami İşçi isimli tutsak, herhangi bir gerekçe sunulmadan İslahiye E Tipi Kapalı Cezaevine, 7 Mart günü de Serhat Doğan isimli tutsak gerekçesiz bir şekilde Erzurum Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevine “sürgün” edildi.

Açlık grevinin devam etmesi üzerine 7 Mart Pazartesi akşamı cezaevi idaresi bazı talepleri kabul etti.

Avukatların verdiği bilgilere göre cezaevi yönetimi hasta tutsakların hastane sevklerinin yapılmasını ve “ağız içi arama” uygulamasından vazgeçilmesini kabul etti.

Tutsaklardan Mehmet Şirin Acar, taleplerine ilişkin Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonuna gönderdiği mektupta açlık tutsaklara ve taleplerine destek çağrısında bulundu.

Mektupta şunlar ifade edildi: “En ağır infaz rejimine rağmen tahliyelerin ertelenmekte, taraflı koğuşta kalmamız ve siyasi kimliğimize bakılarak pişmanlık dayatılmaktadır. Dini kurs gibi etkinliklere çıkmadığımız için yapılanın eksi puan olarak gösterilmesi laik devlet anlayışına aykırıdır. Bizlere zorla din kurslarına katılmamız dayatılıyor. Bu yaklaşımla birlikte psikoloğa çıkmamız dayatılıyor ve adli suçlu muamelesi yapılıyor. Siyasi kimliğimize bakılarak, çıkmadığımızda yine eksi puan olarak gösteriliyor. Birçok arkadaşımızın kronik hastalıkları var. Ağız içi araması gibi insanlık dışı bir uygulamayı kabul etmediğimiz için hastane sevklerimiz engelleniyor. Diş tedavilerimiz engelleniyor. 1,5 saat kadar ziyaretçi hakkımız var. Bu süre en alt sınır olan 40 dakika ile sınırlandırılıyor. Avukatlarımız ile sağlıklı bir zeminde görüşemiyoruz. Ortak alan etkinliğinden faydalanamıyoruz. Sudan sebeplerle toplu soruşturmalar açılıp, toplu cezalandırmalar yapılıyor. Yeni Yaşam Gazetesi ve sosyal dergiler verilmiyor. Her odada 4-5 kişi yerde yatmak zorunda kalıyoruz. Sosyal etkinlik haklarımız kısıtlanmaktadır.”

Acar, taleplerini şöyle sıraladı: “Pişmanlık dayatmasından vazgeçilmesi, hastane sevkleri ve ağız içi aramaya son verilmesi, diş tedavilerinin yapılması, sosyal etkinlik hakları ile ziyaret saatlerinin iade edilmesi, avukatlarla sağlıklı görüşme ortamının sağlanması, dışarıdan temiz iç çamaşırı, terlik, havlu ve kırtasiye malzemelerinin temin edilmesine izin verilmesi, ağız içi aramaya son verilmesi, toplu soruşturma ve cezalandırmadan vazgeçilmesi, gazete ve dergilerin verilmesi, berber sorununun çözülmesi, muhalefet yayını yapan TV kanallarına izin verilmesi ve yerde yatmak zorunda kalanlar için yeni koğuş açılması.”

 

EN SON EKLENENLER