Garip Dede Dergahı’nda Newroz Bayramı kutlandı

Garip Dede Dergahı’nın bahçesinde Newroz ateşi yakılıp, ateşin etrafında semah dönüldü. Sanatçılar ise deyiş ve türküler seslendirdi. 

Garip Dede Dergahı’nda, Newroz Bayramı kutlandı. Kutlamaya, Şahkulu Sultan Dergahı, Erikli Baba Dergahı, Bağcılar Cemevi, Başakşehir Cemevi, Bozatlı Hızır Cemevi, Gazi Cemevi, İkitelli Cemevi, Sarıyer Kilyos Cemevi, Boğaziçi Cemevi, Tuzla İmam Ali Cemevi, Esenler Cemevi, Yunus Emre Cemevi, Arnavutköy Cemevi, Kazım Karabekir Cemevi, Bahçeşehir Cemevi, Beylikdüzü Hacı Bektaş Veli Derneği, Bahçelievler Hacı Bektaş Veli Derneği’nin katıldı.

Kutlamada Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat ve ADFE Pirler Meclisi Başkanı Binali Doğan birer konuşma yaptı.

Binali Doğan, tarihin derinliklerinden gelen; farklı coğrafya, farklı inanç, farklı kültürlerden gelen, bir çok milleti sevgide, barışta, birlik ve beraberlikte buluşturan Newroz Bayramını kutlayarak başladığı konuşmasında, Newroz Bayramı’nın halklar ve inançlar açısından önemine dikkat çekti.

“SEVGİYLE, PAYLAŞIMLA VE CESARETLE HALKLARA YOLDAŞ OLANA SELAM OLSUN”

ADFE Genel Başkanı Pir Celal Fırat da, her halka kendi baharını getiren, onların kardeşliğini ve sevincini bir arada tutan Newroz Bayramı’nı selamlayarak başladığı konuşmasında, şunları ifade etti:

“Doğanın her zerresine ruh veren, bitkileri koparmaya kıyamayan, suyu kirletmeyen, hayvanları avlamayan, dağlara taşlara niyaz olan “her bir canı, candan ileri seven Alevilere, savaş vurgunculuğu yaparak hakları yok eden emperyalistlere karşı savaşan halklara, Faşist-gerici yönetimlerin elinde kalan, yaşamın ağır yükü altında ezilen-sömürülen işçi ve emekçilere, sevgiyle, paylaşımla ve cesaretle halklara yoldaş olan, onların özgürlüğü için yarınlarını feda eden yoldaşlarımıza, tarih sayfalarında adı geçmeyen milyonlarca kadının önderi olan; kadının emeğine, giyimine, eğitimine sahip çıkan, her alanda eşitlik, özgürlük mücadelesi veren, yol gösteren, çalışan, üreten, emeğiyle geçinen kadınlara, analara, Şahı- Merdan Alinin adaletine sığınanlara, Şah Hüseyin’in sadakatine bağlı olanlara, Pir Sultan’ın ve nicesinin bilgeliği ve cesaretine sahip olanlara selam olsun.”

“HALKLARI BİRBİRİNE DÜŞMAN EDEN ZİHNİYETE KARŞI BAHAR OLACAĞIZ” 

Baskı ve zülüm getiren her şeye karşı ‘Nevruz’ olacaklarını belirten Fırat, “Farklı olana güç ve emek vereceğiz, halkları birbirine düşman eden zihniyete karşı bahar olacağız” iri olacağız diri olacağız” ve Nevruz dâhil hiçbir bayramın siyasi ve politik olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

“BAYRAM; ANMAKTIR, GÜLMEKTİR, SEVİNMEKTİR”

“Bayram; anmaktır, gülmektir, sevinmektir ve doğada nefes alan her canla barışmaktır birlikte ama farklı yaşamak ve yaşama saygı duymaktır” diyen Fırat, “İnancımıza göre yeryüzünde hiçbir ırk diğer bir ırktan ne üstün nede ayrıcalıklıdır. Biz Aleviler için;  İnsanlık tüm canlılardan üstün değildir, yeryüzünün halifesi hiç  değildir. İnsan; yaşamı idrak edip, bilinçli yaşamasından dolayı farklıdır, akıllıdır, zekidir, duyusaldır ve bundan ötürü tüm canlıların kollayıcısı ve koruyucusudur. O’nun muhabbeti, ikrarı, rızalığı ve sadakati diğer tüm canlılara karşı olan sorumluluğunu yerine getirmesiyle değerlidir” diye konuştu.

“ALEVİLERİN NEREYİ NASIL İBADETHANE OLARAK KULLANACAĞINA KENDİLERİ  KARAR VERİR”

Cemevlerinin anahtarının belediyede değil, Alevi toplumunu temsil eden kurumlarda olması gerektiğinin altını çizen Fırat, şunları aktardı:

“İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında bir inancın yerine getirildiği yerin ibadethane olup olmadığına o inanç sahiplerinin karar vermesi gerektiği ifade ediliyor. Bu nedenle Alevilerin nereyi nasıl ibadethane olarak kullanacağına kendileri  karar verir.

Türkiye’nin iç hukuk mekanizmasında Alevilik ve Aleviler yok sayılırken belediyelerin Alevileri seçim için arka bahçe olarak görmesi, imar planlarında artık kullanılmayan yerlerin ansızın ve hiç kimsenin haberi olmadan kültür merkezi veya adı Cemevi olan yerlere dönüştürülmesi ve yönetimini de kayyum mantığıyla ataması asimilasyonun diğer bir adıdır.

Alevilerin inanç ve erkân, mekanları olan cemevleri belediyelerin mülkiyeti olamayacağı gibi belediyelerin denetimine kesinlikle kapalıdırlar ve kapalı olacaklardır. Bu anlamda bundan sonra büyükşehir ve diğer yerel belediyeler tarafından açılan ya da kurulan adı cemevi olan hiç bir inanç merkezi Alevilerin inanç merkezi sayılmaz, bu mantık modellenmiş asimilasyon tuzağıdır.”

Fırat’ın konuşmasının ardından Tolga Sağ, Muharrem Temiz, Hüseyin Turan, Kutsal Evcimen ve Mehmet Ekinci sahneye çıktı.

PİRHA/İSTANBUL

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER