Dün gerçekleştirilen Alevi Kültür Dernekleri 13. Olağan Genel Kurulunda söz alan AKD Gençlik Kolları Genel Başkanı Anıl Deniz Pişkin; “Gençlerin enerjisi, bilgisi, birikimi, mücadelesi var. Dolayısıyla başaramayacağı hiçbir şey yok. Bizler yarının Türkiye’lerini yönetecek bireyleriz, bugünün derneklerini de yönetebiliriz” dedi.
Dün yapılan Alevi Kültür Dernekleri (AKD) 13. Olağan Genel Kurulunda söz alan gençler ve kadınlar, kendilerine kurum yönetimlerinde yeterince söz hakkı verilmediğine ve kurumlarda yönetimlere gelmek istediklerinde önlerinin açılmadığına ilişkin eleştirilerde bulundu.
Alevi Kültür Derneği (AKD) Gençlik Kolları Genel Başkanı Anıl Deniz Pişkin, genel kurulda söz alarak yönetime ilişkin yaşadıkları sorunları dile getirmesinin ardından PİRHA’ya konuştu.
Gençler olarak kurumlarda karşılaştıkları engelleri anlatan ve yönetimlerde kendilerine yeterince söz verilmediğini aktaran Pişkin, dernekler yasasının önlerine set koyduğunu, siyasi partilerde olduğu gibi kurumlar içerisinde özerk bir yapılanmaya sahip olmadıklarını belirtti. Pişkin, yönetim kurulu üyeliklerinde hiçbir kota konulmadan gençlere yer verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
“GENÇLERE HAK ETTİKLERİ DEĞER VERİLMİYOR”
Gençlere ülkenin tamamında olduğu gibi Alevi kurumlarında da yeterince yer verilmediğini belirten Pişkin; “Bu bizim acı gerçeklerimiz arasında. Bizim gençlerimizin örgütsüz olması da bunun en büyük etkenlerinden bir tanesi. Bugün baktığımızda Türkiye genelinde çok ciddi bir Alevi gençlik yapılanmasına sahibiz toplumsal olarak fakat bunu örgütleştiremiyoruz, örgütlü hale getiremiyoruz. Getirdiğimiz yerlerde de bunun sürekliliğini koruyamıyoruz. Çünkü büyüklerimiz gençlere korkarak yaklaşıyor. ‘Nasıl olsa onlar genç, daha önlerinde çok zaman var. Çok kat edecekleri yol var. Onlar bizden sonra da olsa olur’ diyorlar. Üzülerek söylüyorum ki gençlere hak ettikleri değer verilmiyor” ifadelerini kullandı.
“GENÇLER OLARAK ÖZERK BİR YAPILANMAYLA MÜCADELE ETMEK İSTİYORUZ”
Dernekler yasasına bağlı olarak faaliyet yürüttüklerini anımsatan Pişkin sözlerine şöyle devam etti:
“Derneklerde var olan gençlik kolları yapılanması siyasi partilerde olduğu gibi özerk bir yapıya sahip olamıyor. Genel yönetim kurulu üyelerine bağlı çalışmak koşuluyla bir gençlik kolu, komisyonu şeklinde oluşum kurulabiliyor ve genel yönetim kurulu kontrolünde çalışma gerçekleştirilebiliyor. Bunun altında bağımsız bir bütçeye sahip değiliz mesela. Dolayısıyla dernekler yasasında yer alan maddelerden dolayı biz zaten özerk bir yapılanmayla mücadele edemiyoruz. Dernekler yasası ile ilgili önümüzde böyle bir set var zaten. Bu nasıl düzenlenebilir noktasına gelirsek de ne kotayla ne komisyonla ne kolla bu işler olmaz. Gençleri kolla, komisyonla değil bizatihi sürecin içerisine dahil ederek olur. Bu kongrede listelerini yayınlayan genel başkan adaylarının genel yönetim kurulu listelerinde biz gençlere yer verilerek olur.”
“YÖNETİM KURULU ÜYELİKLERİNDE KOTA KONULMADAN GENÇLERE YER VERİLMELİ”
‘Bizler yarının Türkiye’lerini yönetecek bireyleriz’ diyen Pişkin, bugünün derneklerini de yönetebileceklerini vurguladı.
Pişkin, bugünün derneklerini yönetenlerden, onların tecrübelerinden esinlenerek bilgi, birikim sahibi de olacaklarını dile getirerek; “Gençlerin enerjisi var bilgisi var, birikimi var, mücadelesi var. Dolayısıyla başaramayacağı hiçbir şey yok. Yönetim kurulu üyeliklerinde gençlere yer verilirse, hiçbir kota konulmazsa, hiçbir komisyon ya da kol demeksizin ilerleme kaydedilirse biz ancak bu işi böyle düzeltebiliriz” dedi.
“KARANLIK BİR DÖNEMİ ANCAK VE ANCAK ALEVİ GENÇLERİN MÜCADELESİ İLE AYDINLATABİLİRİZ”
Pişkin son olarak şunları aktardı:
“Bugün başını yastığa koyduğunda yarın çocuğunun beslenme çantasına ne koyacağını düşünürken uykusu kaçan anneler var. Böyle yaşamlar varken orada Alevi gençliğinin mücadelesine ihtiyaç var demektir. Bugün Ali İsmail Korkmazlarımız, Özgecan Aslanlarımız katlediliyorsa, cenazelerimiz cemevlerinden kalkıyorsa, Gazi’de, Gezi’de gençlerimizin cenazesini cemevlerinden kaldırıyorsak orada Alevi gençliğinin mücadelesine ihtiyacımız var demektir. Türkiye’nin aydınlatılmasına ihtiyacımız var. Karanlık bir dönemi, karanlık bir çağı ancak ve ancak Alevi gençlerin mücadelesi ile aydınlatabiliriz. Çünkü biz öteden beri bu kadim coğrafyada daima ve daima aydınlatmanın öncüsü olmuş insanlarız. Alevi mücadelesinde yer alan, Alevi olsun olmasın Alevi toplumunun eşit yurttaşlık mücadelesi temelinde haklarını gözeten, destek veren tüm yoldaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta, Gazi’de, Gezi’de katledilen tüm canlarımızı bugün bir kez daha saygı ile anıyorum.”
Melis CİDDİOĞLU/Eren GÜVEN -ANKARA