‘Aleviler: Din, Beden, Cinsiyet; Neşeden Kedere’ sempozyumunda konuşan HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Devlet Türklük bilincini işlemeye çalışırken, Dersimi Kürt coğrafyasından yalıtmak istiyordu. Benim için Alevi Gülistan ve Kürt Gülistan’ı bir araya getirmek uğraş gerektirdi” dedi.
Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği (ABKTD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) düzenlediği “Aleviler: Din, Beden, Cinsiyet; Neşeden Kedere” Sempozyumu’nun üçüncü gününde devam ediyor.
Üçüncü günün ilk oturumda ‘Eril Siyasetin Yok Saydıkları, Bir Umut Arayışı’ başlığıyla sunumlar yapıldı.
İzmir Kültürpark Fuar Alanı’ndaki İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde yapılan oturumda Çilem Küçükkeleş’in kolaylaştırdığı oturumda Gazeteci Ali Duran Topuz, HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ali Yıldırım konuştu. Ali Duran Topuz Koçgiri’deki kirvelik kurumunun işletişine dair izlenimlerini, Koçyiğit Alevi ve Kürt kimlikleri arasında yaratılan gerilimlerini, Ali Yıldırım ise tezi üzerinden Alevi LGBTİ+’ların deneyimlerini, dinsel ve cinsel sapkınlık söylemlerini aktardı.
Panel Kandıra Cezaevinde tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Gültan Kışanak’ın selamlama mesajıyla başlayacaktı ancak mektubu okuma komisyonuna takıldığı için okunamadı. Katılımcılar, alkışlarla Kandıra Cezaevinde bulunan Gültan Kışanak’a selamlarını yolladı.
“KİRVELİK BİRBİRİNİ KORUMA KÜLTRÜNDEN YARARLANMAK İSTER”
Koçgiri’de bulunan Kürt Alevilerde kirvelik kurumunun farklı toplumsal kesimler ile geliştiğini söyleyen Gazeteci Ali Duran Topuz, bunun kirveliğin getirdiği hukuk ile birbirini koruma duygusunu esas alınarak geliştiğine vurgu yaparak, “Kirvelik kurumu Alevi, Süryani ve Ezidilerde önemli bir bağdır. Kirvelik erkekler arasında kurulan bir bağdır ve onlara özeldir. Cemaat üyesi bir erkeğin cemaate hazırlanması anlamına gelir. Zenginin yoksulla kirve olması akrabalığın olmamasına özen gösterilir. Koçgiri’nin Kürtçe konuşan kısmında herkes birbiri ile akrabadır. Koçgiri bölgesinde yüzde 20 Türkmen Alevi nüfusu vardır. Kirvelikte buradan kirveler seçilir. Zenginin yoksulla, Kürtün Türk ile kirve olmasına dikkat edilirdi. Ahmet Arif’in yabancıya kirvem demesi Koçgiri’deki kendinden olmayanı kirve seçmekten gelir. İŞİD’in Şengal’e girmesi süreci içinde Ezidilere sadece İŞİD değil onların komşuları olanlarda saldırdı. Ezidiler Müslüman komşularla kirvelik kurarak kirveliğin getirdiği hukuk ve birbirini koruma kültüründen yararlanmak isterler. Fakat kirvelik bağı malını yağmalamaya, canını almaya engel olmadı. Kirvelik o kriz anında rolünü gösterememiştir. Buna rağmen kirvelik sosyal bağdaki önemini koruyor” dedi.
“KÜRT VE ALEVİ GÜLİSTANI BİR ARAMA GETİRMEK UĞRAŞLIYDI”
‘Hem Kadın, Hem HDP’li, Hem de Alevi Üstelik’ başlığıyla sunum yapan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit konuşmasına Barış Grubu üyesi Aysel Doğan’ı anarak başladı. Koçyiğit, Aysel Doğan’ın cenazesine yönelik sert müdahaleyi kınadı.
Alevi kadın olmak yanında Kürt ve HDP’li olmanın da kendisiyle birlikte zorluklar getirdiğini ifade eden Koçyiğit şöyle konuştu:
“Okulda başarısız oluruz diye Kürtçe konuşturmazlardı. Anadilim Kürtçede başarısız oldum. Öğretmenlerin en büyük işlevi bize Türkçe öğretmekti. Dile yabancılaştıran bir süreçti. Ortaokulda ilk defa bir öğretmen ‘Siz mum söndü yapıyor musunuz’ diye sordu. Ne dediğini anlayamadım.
Yatılı lisede zorunlu olarak Ramazan’da sahura kalkıyoruz. Dersimliler olarak birbirimizi bulduk. Ama diğer Aleviler kendisini gizlediği için onları bulamıyoruz. Alevi kadın olmak meselesinin yanına Kürt olmak ve HDP’li olmayı ekleyebiliriz. Bir kişide ne kadar öteki kimlik bulunabilirse hepsini taşıyoruz.
Biz hiçbir zaman kendi toprağımızda sözümüzü kuramazdık. Alevi Kürt ve Dersimli olmanın farklı kurumlarda sorunlarını yaşadık. Devlet Türklük bilincini işlemeye çalışırken, Dersimi Kürt coğrafyasından yalıtmak istiyor. Benim için Alevi Gülistan ve Kürt Gülistanı bir araya getirmek uğraş gerektirdi. Çok kimlikli olmak kolay bir şey değildi.”
“HOMOFOBİ VE ALEVİFOBİYİ YARATAN SİSTEM AYNI”
‘Bu “yolda” kimlerle, nasıl bir gelecek: Mücadelenin Kuir Halleri’ başlıklı sunum yapan Ali Yıldırım da homofobi ve Alevifobiyi yaratan sistemin aynı yerden beslendiğini söyledi.
Ölüm, yasın mezhepselleştiğini ve cinselleştiğini dile getiren Yıldırım, “Türkiye’de cinsel ve mezhepsel ayrıştırma süreci birbiriyle iç içe yürüyor. Alevilere sapkınlığın atfedilmiş olmaları bu sürecin iç içe geçtiğini gösteriyor. Homofobi ve Alevifobiyi yaratan sistem aynı. Aleviler ve LGBTİ+ arasındaki ortaklığı iktidarlara karşı muhalefet sergiliyor olmalarından kurulabilir. En güncel örneklerden birisi Gezi eylemleri. Bu eylemlerde Aleviler ve LGBTİ+ en görünür olması tesadüf edildi. Protestolar esnasında öldürülenlerin Alevi olması da Türkiye’de Alevilerin yaşadığı durumu gösteriyor. Tek başına alevi protestosu değildi ama birbirinin dışında olmayan grupların bir araya gelmesini gördü. Ölü ve yasın ırksallaştığı, mezhepselleştiği ve cinselleştiğini gördük. Ölümün ekonomi politiği var bu ülkede. Politik ölümleri de hatırlatmanın da, duygusal olarak ne yaptığını da konuşmamız lazım. Dayanışma ittifak siyasetlerine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
PİRHA/İZMİR