Emniyet Genel Müdürlüğü, 27.04.2021 tarihinde “Ses ve görüntü kaydı alınması” konulu genelgesinde, kolluk kuvvetlerinin özel yaşam hakkını iptal ettiği gerekçesiyle toplumsal olaylarda halkın ve gazetecilerin görüntü ve ses kaydı almasını yasaklayıp, eylemin ve durumun niteliğine göre kayıt yapan kişinin engelleneceğini ve adli işlemlere başvurulacağını ifade etmişti.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) hukuk birimi, yürütmenin durdurulması davası açmıştı. Danıştay, TİHV’i haklı bularak yürütmenin durdurulması kararını vermişti. Ancak, Türk İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, yürütmenin durdurulması kararının kaldırılması ve davanın reddini istemişti.
Bakanlık ve emniyet, TİHV’in yürütmeyi durdurma kararının alınması için açtığı davada, “Kolluğun kişisel haklarının korunması, aynı şekilde görüntüde kolluk güçleri dışında bulunan kişilerin de kişilik haklarının korunması” argümanlarıyla genelgelerini savunmuşlardı. Bununla da yetinmeyip Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na TİHV’in istemini reddetmelerini talep etmişlerdi.
Danıştay, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu talebini reddederek, TİHV’in emniyetin ses ve görüntü kaydının alınmasını engelleyen genelgeye karşı açtığı iptal davasında yürütmenin durdurulması kararında ısrarcı olduğunu, oybirliği ile ifade etti. Böylelikle TİHV’in iptal davası, genelgenin iptaline doğru ilerlemiş oldu.