Prof. Dr. Aziz Yağan, Milletvekili Ahmet Şık’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini işaret ederek yaptığı konuşma hakkında açıklama yaparak “Konunun öznesi haline getirilen Kılıçdaroğlu’nun, Ahmet Şık’ın yaklaşımı ve önerisine karşı ne düşündüğünü açıklaması yerinde olacaktır” dedi.
Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Ahmet Şık’ın “Kemal beyin Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için, bizler için değil elbette, bir mesele olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum” sözleri sebebiyle başlayan tartışmalar devam ediyor.
“ALEVİ TOPLUMU İLK SÖZÜ KILIÇDAROĞLU’NA BIRAKMALI”
Prof. Dr. Aziz Yağan da konuya ilişkin “Kılıçdaroğlu Sessiz Kalmalı mı?” başlıklı yazılı açıklama yaptı. Yağan, Kılıçdaroğlu’nun kendi Aleviliğine bakışını açıklığa kavuşturması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ahmet Şık’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğine vurgu yaparak cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında öneride bulunması konusunu Alevi bireylerimiz ve kurumlarımız tartışıyor. Alevi bireyleri ve kurumları açıklama yapmaya başladı. Bu süreçte Kemal Kılıçdaroğlu sessiz kalmaya devam ediyor ve bu tarihsel olarak da güncel olarak da doğru bir tutum gibi görünmemektedir.
Alevi toplumu, Ahmet Şık’ın değerlendirmesine değil, bu değerlendirme ve öneri karşısında Kılıçdaroğlu’nun sessizliğine vurgu yapmalı ve açıklama yapmasını beklemelidir. Konunun öznesi haline getirilen Kılıçdaroğlu’nun, Ahmet Şık’ın yaklaşımı ve önerisine karşı ne düşündüğünü açıklaması yerinde olacaktır. Önümüzdeki günlerde basının sorusuyla açıklama yapması ihtimali varken, bu olasılığa karşı kendi açıklamasını yapması da gerçekleşebilir.
Tartışılan Kılıçdaroğlu’nun parti liderliği ve icraatları değil, Aleviliğidir. Bu nedenle Alevi toplumu ilk sözü Kılıçdaroğlu’na bırakmalı, Kılıçdaroğlu’ndan açıklama beklemelidir. Kılıçdaroğlu bunu yaptığında Alevi toplumu ve kurumları ancak o durumda tartışmaya berrak bir zihinle dahil olabilir.
Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğe (ve Kürdlüğe) değil, kendi Aleviliğine (ve Kürdlüğüne) bakışını açıklığa kavuşturması bugünler ve gelecek için oldukça anlamlı ve ön açıcı olacaktır. Yapacağı açıklama sonucunda belki de çoğulculuk güçlenecek ya da çoğulculuğun zaten güçlendiği ortaya çıkacak ve tartışmaya neden olan öneri de önemsizleşecektir.
Bir bireyin anadili, milliyeti, dini, kültürü tüm toplum tarafından bilinmelidir çünkü kişi kendini gizlememeli, güvende hissetmelidir. Ancak o birey kamu hizmeti verirken ya da kamu hizmeti alırken farklı anadillerinin, milliyetin, dinin, kültürün en ufak bir önemi olmamalıdır çünkü ayırımcılık, dışlayıcılık suçtur. Bu nedenle, tarihsel tartışmanın devam ettiği bu mesele için sadece CHP değil her bir parti görüşünü açıklayabilir.
Bu konuda açıklama yapması yerinde olacak diğer kesim ise İslami bireyler, topluluklar ve yapılardır. Her bir kesim konu hakkındaki görüşlerini açıklarsa hem yaklaşımdaki benzerlikler ve farklılıklar ortaya konmuş olur, hem de toplum meseleyi farklı açılardan değerlendirme olanağına kavuşabilir.
(HABER MERKEZİ)