Alevi örgütlenmesinde büyük emekleri olan Hukukçu Kamil Ateşoğulları, AKP’nin seçimler sebebiyle Alevi toplumuna yaklaştığını belirterek, “Cumhurbaşkanının kafasındaki düşünceyi bizler biliyoruz. Samimi değiller. Artık bir gece bekçisi bile Alevilerden alınmıyor. Çünkü onlara göre Alevilik yasaklı bir inanç” diye konuştu. Ateşoğulları, kampa götürülen Alevi gençlerine Sünniliğin öğretileceğine de işaret etti.
Ankara’da Hüseyin Gazi Türbesi’ni ve hemen yanındaki cemevini ziyaret eden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muharrem ayının 10’uncu günü dolayısıyla partilileri ve küçük bir Alevi grupla cemevinde posta oturarak “iftar” yapmıştı.
Erdoğan’ın Hüseyin Gazi Türbesine gitmesinin ardından tepkiler gelmeye devam ediyor. 18. Dönem Ankara Milletvekili, Alevi örgütlenmesinde büyük emekleri olan Hukukçu Kamil Ateşoğulları da Erdoğan’ın cemevine gidip posta oturmasına tepki gösteren isimlerden biri.
“CUMHURBAŞKANI CEMEVİNE GELİYOR DİYE CEMEVİNİN DİZAYNINI BOZMA HAKLARI YOK”
“İktidar, özellikle bu son 2-3 yıl içerisinde kendi Alevisini yaratmaya çalışıyor” diyen Ateşoğulları, AKP hükümetinin, kendine yakın bir takım dernek ve vakıflar kurdurma girişimi olduğunu anlattı. Ateşoğulları, yaklaşan seçimler nedeniyle AKP’nin, Alevi toplumuna yakınlaştığını ifade ederek şunları söyledi:
“Temel çelişki, daha önce ‘cümbüş evi’ dediği cemevlerini neden ziyaret ediyorlar? Eğer kabul ediyorsa, cemevinin o zaman gereklerini yerine getirmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanının, belediye başkanlığı döneminde neler yaptığını da biliyoruz. Toplum halen onu unutmadı. Yaklaşımı, anlayışı, geldiği kaynak belli. Cemevlerini ziyaret etmesi samimi bulunan bir şey değil. Bir cumhurbaşkanının cemevine gitmesi kadar doğal bir şey yoktur ama inkar ettiği, kabul etmediği ve başka türlü tanımlar yaptığı bir yere gitmesini tamamen bir seçim yatırımı olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanı bunu isteyebilir ama ona bu olanakları hazırlayan ve kendilerine ‘Alevi’ diyen insanlara asıl benim sözüm; onların bunu yapmamaları gerekirdi. Cumhurbaşkanı cemevine geliyor diye oranın dizaynını bozma hakları yok.”
“ALEVİLİK, DEVLET DIŞI BİR YAPI OLDUĞU İÇİN KENDİSİNİ KORUDU”
Kamil Ateşoğulları, iktidar tarafından açılan cemevleri ile dedelere maaş bağlanacağı konusuna da yorum yaptı. Ateşoğulları, “Kültür Bakanlığı’na bağlı cemevi yapacaklar ve o zaman o cemevleri birer bürokratik kimliğe bürünecek” uyarısında bulundu.
“İktidarın açtığı cemevlerinde görev alan insanlar, iktidarların verdiği doğrultuda hareket edecekler” diyen Ateşoğulları şu eleştiride bulundu:
“O cemevlerinden hayır geleceğini sanmıyorum. Çünkü devlete ait cemevi olacaktır. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı nasıl ki genel idare yapısı içerisindeyse o zaman da cemevi, genel idare yapısı içerisinde olacaktır. Bizler zaten o ilgili anayasanın 136. maddesinin kaldırılmasını istiyoruz ama bir taraftan da bu cemevi olursa kabul görüyor ve o zaman da bizler çelişkiye düşüyoruz. Yani Alevilik bugüne kadar devlet dışı bir yapı olarak geldiği için kendisini korumuştur. Eğer örneğin cuma günleri Diyanet İşleri Başkanlığından gelen ‘Şu metni okuyun’ derlerse buna da şaşmamak gerekir. Şimdi tam da o yöne doğru gidiyoruz. Tabii sadece devletin değil, belediyelerin de cemevi olmamalı.”
“ASLINDA GENÇLERE SÜNNİLİĞİ ÖĞRETECEKLER”
‘İktidar kuşatmasının’ son olarak gençler üzerinden yapıldığını da söyleyen Ateşoğulları, “Başka bir Alevilik anlatacaklar” vurgusu yaptı. Hukukçu Ateşoğulları, AKP’nin ‘gençlik kampı’ uygulamasını geçmişte MHP’nin başlattığını belirterek “Orada askeri eğitimler verildi. Şimdi de bu gençlere sabah boru ötecek, kalkacaklar sabah namazı, kahvaltı; ondan sonra da kendi bildikleri doğrultuda bir Alevilik anlatarak onlara aslında Sünniliği öğretecekler” ifadelerini kullandı. Ateşoğulları, gençlik kampının yapıldığı Hırka Dağının ise Aleviler tarafından kutsal olduğunu söyleyerek şu bilgileri paylaştı:
“Hacı Bektaş ve dervişler, oraya gidip zamanın şartlarında ardıç ağaçları yakarlarmış. Yaş ardıç ağacı ortama bir hava kazandırıyormuş ve sonrasında da semaha dönerlermiş. Çünkü semah aynı zamanda sözün bittiği bir yer. Böyle bir yerde bilerek bu kampı yapıyorlar. Hiç kimsenin bu kampa çocuklarını göndermemesi çok iyi olur.”
“HACI BEKTAŞ VELİ DOSTLUK VE BARIŞ ÖDÜLÜ, NOBEL’DEN DAHA ÜSTÜN”
Kamil Ateşoğulları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hacıbektaş ilçesine giderek farklı bir anma töreni organize etmesini de kınadı.
“Cumhurbaşkanının kafasındaki düşünceyi bizler biliyoruz. Hacıbektaş’a gelişi de yine seçim ortamına girilmesi sebebiyledir” diyen Ateşoğulları, layık görüldüğü ‘Dostluk ve Barış Ödülü’nün önemine vurgu yaparak şöyle devam etti:
“Hacı Bektaş Veli Anma Töreni’ndeki konuşmamda da değindim. Ödülü veren açısından bir emeğin değerlendirmesi ama ödülü alan açısından daha büyük bir sorumluluk ve yükümlülük getiriyor. O ödül sıradan bir ödül değil. Bana göre Nobel’den daha üstün bir olay. Çünkü Nobel, savaşan, insan kırımının ve doğa tahribatının bir nedamet ürünü olarak ortaya çıktı ama bizim Hacıbektaş’ta verilen ödül barış adına başladı. Çünkü Hacı Bektaş, anlatıya göre Anadolu’ya güvercin donuyla gelmiş ki, güvercin barışın sembolüdür. O nedenle bu ödül çok kıymetlidir.”
“ALEVİLER ÜZERİNDEN GÜÇ GÖSTERİSİ YAPILIYOR”
“İşin bir de başka bir yanı var. Bir taraftan Cumhurbaşkanı cemevlerini ziyaret ederken bir taraftan da Alevi kurumlarına ve cemevlerine saldırılar oluyor. Aklıma şu geliyor; Tayyip sonrası AKP içindeki çeşitli kanatların, Aleviler üzerinden bir güç gösterisi yapması olarak değerlendiriyorum ben bunu. Biri hoş görünmek için yaparken biri de onu sıfıra çıkaracak bir hareketle Alevilerin sempatisini değil nefretini kazanıyor. Böyle bir çelişki var. Bunun da AKP’nin kendi iç sorunu olarak düşünüyorum”
“ALEVİLİK SIRF MUHARREM’DE AŞURE YA DA LOKMA GÜNÜ DEĞİL”
“Saldırılar karşısında ne yapmalı?” sorusuna da yanıt veren Ateşoğulları, “örgütlere destek” vurgusuyla birlikte şu önerileri sıraladı:
“Örgütler olarak çok olanaksız durumlar var. Şimdi Aleviliğin geleceği ile ilgili düşünülmesi gereken şeyler var. Geçmişte köylerde kurulan bir kural, kentlerde ne kadar geçerli? Oturup bunların düşünülmesi gerekiyor. Yeniden sıkı bir örgütlenmeye nasıl gidilir ve Alevilere nasıl sahip çıkılır, Aleviler kendi örgütlerine nasıl sahip çıkmalı? Aslında buradan başlamak gerekiyor. Ama maalesef Aleviler örgütlerine sahip çıkmıyorlar. Günümüz koşullarında ekonomi çok önemli. Ekonomik yönden ne kadar güçlüysen o kadar da başarılı işler yaparsın. Tüm Alevilere çağırım; bulundukları her yerde örgütleri desteklesinler ama aynı zamanda da eleştirip bazı şeyleri sorsunlar. Alevilik sırf Muharrem’de aşure ya da lokma günü değil; başka zamanlarda da sahip çıkmalılar.”
“ALEVİ BİREYLER GECE BEKÇİSİ DAHİ YAPILMIYOR!”
Kamil Ateşoğulları son olarak kamuda Alevi ayrımcılığının hat safhada olduğunu ifade ederek, “Son yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı da bunu ön plana çıkardı. Bırakın devlet dairesinde bir memur olmayı, bir gece bekçisi bile artık Alevilerden alınmıyor. Yazılı sınavda 95 alan insanlar mülakatta hep kaybettiriliyor. Bunlar bilinçli şekilde yapılıyor. Alevileri artık devlet dışı bırakmak için elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Çünkü onlara göre Alevilik yasaklı bir inanç.”
Eren GÜVEN / ANKARA