Alevi kurumları, cemevleri düzenlemesini kapsayan torba yasaya karşı Meclis önünde bir araya geldi. Polisin tüm baskı ve müdahalesine rağmen basın açıklaması yapan Aleviler, polisin baskılarına dikkat çekerek asimilasyonun devam ettiğine vurgu yaptı.
AKP hükümeti tarafından vergi kanunlarındaki düzenlemeleri de içeren torba yasa içerisinde Meclis’e getirilen cemevleriyle ilgili düzenleme Alevilerden tepki topladı.
Söz konusu yasa tasarısının bugün Meclis Genel Kurulu’na getirilerek görüşülmesi bekleniyor.
Yasanın Alevilerin taleplerini karşılamadığını ve geri çekilmesi gerektiğini belirten Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAVK), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ile Demokratik Alevi Dernekleri (DAD)’ın çağrısıyla Meclis önünde bir araya gelen Aleviler eylem yaptı.
POLİS MÜDAHALE ETTİ
Şehir dışından gelen Aleviler Ayrancı Pazarı’nda toplanarak Meclis önünde bekleyen Alevilerle buluşmak için yürüyüşe geçti. Yürüyüşe izin vermeyeceğini söyleyen polis Alevilere sert müdahalede bulundu. Tazyikli su ve biber gazıyla yapılan müdahalede çok sayıda kişi yaralandı. Polisin müdahalesi karşısında yürümekte ısrarcı olan Aleviler barikatı aşarak Meclis önüne geldi. Burada bekleyen kitleyle buluşan Aleviler açıklamalarını yaptı.
“Alevilik torba yasaya sığmaz” pankartının açıldığı eylemde “ık sık ‘Devletin Alevisi olmayacağız’” “AKP yasanı al başına çal”, “Aleviyiz haklıyız kazanacağız”, “Alevilik vardır, Alevilik haktır”, “Cemevleri ibadethanemizdir” sloganları atıldı.
Eyleme çok sayıda HDP, CHP ve TİP milletvekilleri destek verdi.
Eylemde Alevi kurumlarının ortak basın açıklamasını Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat okudu.
Fırat, şunları dile getirdi:
“Bugün arbede yaşanmasın isterdik. Polis bize zulüm yaptı. Siyasi iktidar ve AKP hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikaları hız kesmeden devam ediyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor. AKP’nin İstanbul ve Erzurum Milletvekillerince hazırlanan ve vergi usul kanunu ile bazı kanunalarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin içerisine cemevlerinin aydınlatma, su ve personel giderleri gibi iktisadi ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik altı madde ilave edilerek Alevi sorunu çözülemez. Bu kanun ile Alevilerin İbadeti olan Cem ve ibadethaneleri olan Cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir.
AKP bu yasa tasarısı ile Alevi inancı ve kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir Alevlik tanımı yapmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği Sünni geleneğin altında kültürel bir öge olarak göstermekte, inancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir.
“ALEVİ HALKININ TALEPLERİ YILLARDIR ORTADA”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ile AKP Hükümeti çözümü betonda, demir’de görmektedir. Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz,
Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var, Aleviler burda ve Alevilik haktır. Ve bir kez daha Analarımızla, Pirlerimizle, Dedelerimizle, yoluna sıtk-ı sadakatle bağlı çekilen onca eza cefa ve çileye rağmen yolundan dönmeyen talipleriyle halkın meclisinin önünden haykırıyoruz; eşit yurttaşlık istiyoruz.
“OCAKLARIMIZA KAYYUM ATAMAKTIR”
İnancımız 72 millete bir nazarla bakan ocak sistemi ile rıza ilişkisidir. Yolumuz rızalık üzerine yürür. İnancımızın sınırları kanunlar ya da kararnameler ile değil toplumsal rızalık esasıyla kendini ifade etmiştir. Bu yönüyle torba yasa yaklaşımı inancımıza saygısızlık olduğu gibi, ocaklarımıza kayyum atamaktır. Kabul etmiyoruz. Yol bir sürek binbir diyen inancımız her inancın içerisinde ki hakikat arayışına kıymet verir, kıymet bilir. Devlet bu kıymet de adalet şirazesi ile ancak mana bulabilir. Bugün kutuplaştıran, ayrıştıran, şiddet dili ve politikaları topraklarımızda derin ayrışmalara sebep olacak hırslar barındırıyor. Bu duruma ancak vicdan ile karşı durabilir. Bir birine hürmet ile yol bulabiliriz. Hakkımızdır ki inancımızın kök değerlerini yok edercesine zulme varan bu imha yasasını kabul etmiyoruz.
“TARİF VE TAHRİFİ KABUL ETMİYORUZ”
Biz Aleviler Cemevlerimizde, Cem ibadetimiz ile birbirimize niyaz olur, görür, görülürüz. Bin yılların birikimi inanç gerçeğimiz bu şekilde yaşamış ve yaşamaktadır. İnancımız El Ele- El Hakka düsturu ile rıza temelinde Hak ile Hak olmak gerçeğidir. Bu mana bağı ile her varlık birbirine niyazdır. Kimsenin inancını ve ibadethanesini tarif etmeyeceğimiz gibi, kimse de bizim inancımızı ve ibadethanemizi tarif edemez. İktidar Sunni – Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Biz tarif ve tahrif etmediğimiz gibi, bizlere de tarif ve tahrifi kabul etmiyoruz. Ve tekrar tekrar ifade ediyoruz. Cem ibadetimiz, cemevleri ibadethanemizdir.
Geldiğimiz eşikte derin krizlere ve çatışmalara sebep olma potansiyeli yüksek siyasal süreçler tetiklenmiştir. Kaygısını derin yaşadığımız gibi, sorumluluğumuzun da farkında olarak ifade ediyoruz. Siyasi İktidarlar, Cumhuriyetin İkinci yüzyılında tekleşmiş yurt ve yurttaşlık ilişkisini, yeniden yorumlamak, yeni bir anayasa ile taçlandıracak güçlü bir iradeyi ortaya koymak zorundadır. Toplumsal birlik ve direncimizle eşitlik temelinde demokratik, laik bir geleceği birlikte kuracağımıza olan inancımızla, bir daha haykırıyoruz ki; Aleviler vardır! Alevilik haktır.”
ALEVİNET/ANKARA