Türkiye’nin kimyasal silah kullanımının araştırılmasını istediği için tutuklanan TTB Başkanı Fincancı yarın hakim karşısında TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, dava üzerinde siyasi baskı olduğunu belirtti
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı devam ediyor. Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarda bazı alanlarda kimyasal silah kullanımı devam ederken, bu konun araştırılması gerektiğini belirttiği için hedef alınarak tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yarın hakim karşısında.
Fincancı hakkında açılan davanın ilk duruşması yarın İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Fincancı hakkında, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla hazırlanan iddianamede, 7 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor.
8 haftadır özgürlüğü kısıtlandı
Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildikten sonra yetkisizlik kararıyla İstanbul’a gönderilen iddianame kapsamında yargılanacak olan Fincancı için, Türkiye ve Kurdistan kentlerinin yanı sıra farklı ülkelerden de çok sayıda kişi duruşmayı izleyecek. TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, dava için İstanbul’a gelen yabancı temsilciler ve davayı takip edecek olanlarla birlikte Fincancı için adalet ve hukuk talep edeceklerini dile getirerek, “Kaçma şüphesi ya da delil örtme şüphesi zaten yoktu, gereksiz bir tutuklama kararıyla 8 haftadır özgürlüğü kısıtlanmış durumda” dedi.
Siyasi bir baskı var
TTB Genel Sekreteri olarak 8 haftadır Fincancı ile görüşme talebinin kabul edilmediğini de belirten Bulut, “çok ilginç bir durum” yorumunda bulundu. Bulut, “Çünkü organizasyonel olarak bir genel sekreterin, tutuklu da olsa başkanıyla görüşmesi gerekiyor” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu davasında olduğu gibi birçok davada mahkemeler üzerinde siyasi bir baskının olduğunu dile getiren Bulut, “Bu hem Türkiye hem de adalet ve demokrasi açısından üzücüdür” dedi.
Adalet er ya da geç olacak
Ünlü Fransız iktisatçı Mirabeau’nun, “Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır” sözünü hatırlatan Bulut, “Şebnem hoca, pek çok insan hakları ihlallerinde, toplu katliamlarda ve işkence iddialarında uluslararası bir raportör olarak çalışmış, uluslararası saygınlığı olan bir bilim insanı ve dünyaca sayılı adli tıp uzmanlarından. Bilim insanlarına yönelik bu tür yargılamalar baskı oluşturur ve bazı durumlarda bir konun bağımsız heyetler tarafından adil soruşturma ya da incelenmesini engelleyecek hususlar oluşturur” dedi.
Düşünceleri elbette anlaşılacak
Bir toplumda demokratik kitle örgütlerinin susturulmasının pek çok şeyin habercisi olduğunu işaret eden Bulut, ” İnsanlar, elbette ki bilimsel düşüncelerini söylerler ve bununla ilgili yargı değil ancak bilimsel cevaplar verilmelidir. Çok iyi biliyoruz ki Sokrates’i yargılayan hakimleri kimse hatırlamıyor ama Sokrates hepimizin hafızasında, tarihe mal olmuş bir insan. Şebnem hoca da çağını aşan bir insan ve onun da düşünceleri elbette ki bir gün anlaşılacaktır. İnsan hakları ihlalleri bir gün azalacaktır. Tüm dünya için geçerli; yüksek medeniyetler insanların özgürlüğüyle ve adaletin sağlanmasıyla temin edilebilir” diye konuştu.
İSTANBUL
#Fincancı #yarın #hakim #karşısında