Perşembe, Eylül 4, 2025

AŞK İLE… 

RÜYA KALINTAŞ

Anadolu’da bin yıldır yaşayan bir kültür olan Aşıklık geleneği sözlü kültürün en temel ögelerinden biridir ve bu kültürün üreticisi ve taşıyıcısı olan aşıklar, birer bilgi kaynağı olarak kabul edilir. Aşıklık geleneğini ve bu geleneğin dört önemli temsilcisinin, sırasıyla Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Aşık Mahzuni Şerif ve Nesimi Çimen’in hayatının anlatılıp, eserlerinin çalındığı iki saatlik Aşk İle, tür olarak kolay kolay bir kalıba sığdırılabilecek bir performans değil. Zaten tanıtımında da oyunun türüne dair farklı tanımlar var. Aşk İle’nin bir anlatı tiyatrosu olduğu, oratoryo ya da tiyatro konseri olarak da değerlendirilebileceği yazıyor tanıtım metninde.

Simsiyah sahnede dekor yok. Dört farklı sazın ortasında bütün dinginliğiyle oturan halk müziği sanatçısı Cengiz Özkan var sadece. Performansın hem yazarı hem de yönetmeni olan devlet sanatçısı Murat Aslan zaman zaman sahneye gelip sırasıyla her aşığın hayatından bir kesiti anlattıktan sonra çekiliyor ve Cengiz Özkan, o aşığın bir türküsünü okumaya başlıyor.

Seyircilerin de çoğu zaman Cengiz Özkan’a mırıldanarak eşlik ettiği performansta ilk önce Aşık Veysel’in hayatı anlatılıyor. Yoksullukla geçmiş ömrünün dönüm noktalarından bahsediliyor: Çiçek hastalığından gözlerini kaybedişini, babasının ona bir saz hediye edişini, aşıklık geleneğine uygun olarak ülkeyi nasıl köşe bucak gezdiğini ve Köy Enstitüleri’nde hocalık yapışını anlatıyor Murat Aslan.

Daha sonra Neşet Ertaş’ın hayatını ve türkülerini dinlemeye başlıyoruz. Sağlık sorunları nedeniyle gurbette çektiği sıkıntılar, iletişimin zor olduğu o yıllarda ülkede türkülerinin nasıl ünlendiğini bilmeden Almanya’dan Türkiye’ye gelişi ve burada ne kadar tanındığını anlayınca duyduğu şaşkınlık... Neşet Ertaş’I bizzat tanıyan Cengiz Özkan da onunla bir kaç anısını paylaşıyor.

Aşık Mahzuni Şerif’in hayatı anlatılırken askeri okuldan Pir Sultan Abdal türküleri söylediği için atılması, siyasi imaları nedeniyle hapse girişi, hapiste Yılmaz Güney’le kurduğu dostluk, seyircileri güldüren detaylar. Ancak darbe sonrası sahneye çıkışı yasaklanan ozanın yakasını bırakmayan davalar nedeniyle gurbete gidişi ve orada vefat edişi herkesi tekrar hüzünlendiriyor.

Son olarak Sivas katliamında yitirilen bir değere geliyor sıra. Murat Aslan, Nesimi Çimen’in Yaşar Kemal ile dostluğunu, Paris’te Abidin Dino ile tanışmasını, Paris sokaklarında cura çalıp türkü söylediği zamanları anlatırken, ve yer yer Cengiz Özkan cura çalıp türkü söylerken zaman su gibi akıp geçiyor.

Türkiye insanını derinden etkilemiş bu aşıkların hepsinin hayatı yoksullukla imlenmiş, hep mücadele ile geçmiş. Aşk İle birbirinden değerli bu dört halk ozanının hayatlarının son derece duygusal ve lirik bir biçimde anlatıldığı bir performans. Cumhuriyet tarihi bağlamında hükümetler değişse de iktidarın bu insanlara karşı tavrını düşündürmesi açısından da oldukça zengin bir kaynak.

NOT: Bu yazı, Avrupa Birliği’nin araştırma ve yenilik programı Horizon 2020 kapsamında Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) tarafından fonlanan bir projenin (ERC-2019-STG, STAGING-ABJECTION, Hibe Sözleşme No: 852216) parçasıdır.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz