Hace Ana: Xızır, inanana yetişir

Xızır ayı Alevilerde kutsal kabul edilir. Eskiden Gaxan’da çeşmenin başına, Xızır ayında da Xızır’ın mekanına gidip, Hawtemal’da ise lokmalarını yaparak inançsal ritüellerini geçirdiklerini söyleyen Derviş Cemal Ocağı evladı Hace Öz, “Xızır ayında oruç tutardık, lokmalar dağıtırdık, cem tutardık. Babam deyiş söylerken ben ve kardeşimde semaha dururduk. Ama artık eski ritüeller yapılmıyor” dedi.

Xızır ayı Aleviler için kutsaldır; bolluğu, bereketi, barışı, sevgiyi ve baharı müjdeler. Hızır aylarında oruç tutulur, kavut yapılır, ziyaretlere gidilerek lokmalar pay edilip çerağlar yakılır, kurbanlar tığlanır.

Xızır Aleviler için bir kurtarıcıyı temsil eder. Xızır günlerinde pirler talipleriyle buluşur, cem erkânları kurulur. Xızır orucu tarihleri Anadolu ve Mezopotamya’nın çeşitli bölgelerinde değişiklikler gösterse de Ocak ayının sonlarından itibaren başlayarak Şubat ayı ortalarına kadar devam eder.

Oruçlar bazı yörelerde 7 gün tutulur. Dersim yöresinde köy ve ocaklara göre değişkenlik göstererek 4 farklı haftaya yayılır. Bu tamamen coğrafi şartlar ve pirlerin talipleriyle buluşabilmesiyle ilgili bir durumdur.

Xızır orucu gece yarısından itibaren başlar ve akşam gün batımına kadar devam eder. Xızır oruçlarıyla beraber sadece bir yıl geride kalmaz, aynı zamanda bütün canlılar açısından oldukça zorlu geçen kış şartları da yavaş yavaş sona ermeye başlar.

Xızır ayındaki en önemli ritüellerden biri de kavrulmuş öğütülmüş buğdaydan yapılan kavuttur. Köylüler bir araya gelip lokma yapar. Kavut yapılıp ocak önüne konur ve Hızır’ın o evi ziyaret ederek kavuttan lokma alacağına inanılır. Hızır’ın bu kavuttan lokma alması berekettir, bolluktur.

Derviş Cemal Ocağı evladı Hace Öz, Xızır ayında neler yapıldığını Xızır’ın Alevilerdeki önemine dair PİRHA’ya konuştu.

“İNSANLAR DARDA KALDIĞINDA XIZIR YETİŞİR”

Eskiden Gaxan’da çeşmenin başına, Xızır ayında da Xızır’ın mekanına gidip, Hawtemal’da ise lokmalarını yaparak inançsal ritüellerini geçirdiklerini söyleyen Derviş Cemal Ocağı evladı Hace Öz, o günleri şöyle anlatıyor:

“Xızır’a dair babam hikâyeler anlatırdı, insanlar darda kaldığında Xızır her zaman yetişirmiş. Çığın altında kalacak insanlar Xızır’a yakardığında çığından altında sağ bir şekilde çıktığını anlatırdı babam. İnanmak böyle bir şey, inanırsan her şeyin doğruluğunu görmüş oluyorsun ve Xızır’ın kerametinin farkında oluyorsun.

Xızır ayında oruç tutardık, lokmalar dağıtırdık, cem tutardık. Babam deyiş söylerken ben ve kardeşimde semaha dururduk. Ama artık eski ritüeller yapılmıyor. Xızır ayında üç gün oruç tutulurdu son gün perşembe gününe gelen günde su içilmeden yatılırdı ki rüyada nerede çeşme görülürse orada evlenilirdi. Xızır ayında en önemli ritüellerimizden biriside Xızır kavutudur. Sacımızı temiz yıkardık ve buğdayımızın da tanelerini yıkayıp az az saca koyup ateşte kavururduk. Buğday kavrulduktan sonra el değirmeninden de geçirdikten sonra yerdik. Orucumuzu açmadan önce yüzümüzü yıkarken Xızır’a, dünyaya, çocuklarımıza duamızı ederiz ve sonra da evin içine girip evim içerisindeki herkesi öpüp orucumuzu açarız.”

Cihan BERK-Nuray ATMACA/DERSİM

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER