Avukat Mario Angelelli: Öcalan, Kürt halkının temsilcisi ve barışın anahtarı – Yeni Yaşam Gazetesi

İtalyan avukat Mario Angelelli,  Öcalan’ın Kürt halkını temsil ettiğini ve barışın anahtarı olduğunu bu nedenle Öcalan’ın özgürlüğü için baskı yapılması gerektiğini söyledi

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkarılmasıyla başlayan ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilmesiyle sonuçlanan uluslararası komplo 25’inci yılına giriyor. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Öcalan’dan 22 ayı aşkın bir süredir hiçbir şekilde haber alınamıyor. Öcalan’a yönelik tecride karşı bir araya gelen hukukçu, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan ve 7 farklı ülkeden 36 kişilik “Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon”, 25-27 Ocak arasında Amed, İstanbul ve Ankara’da çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Delegasyonun Amed ziyaretlerinde yer alan Roma Barosu avukatlarından Mario Antonio Angelelli, komplo ve tecrit uygulamasını dair sorularımızı yanıtladı.

İtalya’nın tutumu değişti

Komplo sürecini tarihte kara bir sayfa olarak düşündüğünü söyleyen  Angelelli, komplo süreciyle Rusya’dan İtalya’ya (Öcalan) geldiğini, İtalya halkının Öcalan’ın sahiplendiğini ve Öcalan için eylemler yaptığını söyledi. Uluslararası toplumun, Öcalan’ın çıkışına dair ilgisiz olduğunu söyleyen Angelelli, “Türkiye tarafına bıraktılar. Bu durum batı demokrasisi, sığınma talebi gibi konularda uluslararası toplumun düşüncesini gösteriyordu. Bu bir sorundu. Öncelikle Amerika, sonrasında Rusya… Çünkü o dönemde Rusya’ya eminim bir baskı vardı ve Öcalan’a engel oluşturmaya çalışıyorlardı” diye belirtti. Bu süreçte Öcalan’ın İtalya’ya geldiğinde İtalyan halkı Kürt halkına kardeş halk olarak baktığını, dönemin Başbakanı Massimo D’Alema’ydı. Türkiye, Öcalan’ın iade edilmesi gerektiğini söyleyen Angelelli, “Zor bir süreçti ve bu durumun iyi anlaşılması gerekiyor. İtalyan hükümeti, Öcalan’a “sen bizim sorumluluğumuz altındasın” diyordu. Fakat 30 gün içinde bu tutum sona erdi ve hükümet, Öcalan’ın başka bir ülkeye gitmesini önerdi. Çünkü İtalya, onun güvenliğini almakta zorlanıyordu. Fakat bu durum sorgulayıcı, çünkü İtalya’daki Kürtler sığınma alabiliyorlar” dedi.

Çok iyi desteklenmiş bir komplo süreci

Öcalan’ın İtalya’yı terk etmesinin yanlış bir karar olduğunu düşündüğüne dikkat çeken Angelelli,İtalya’yı hiç terk etmemeliydi. Yunanistan, Afrika, Kenya… o dönemde Yunanistan güvenli bir yer değildi, çünkü o dönemde Yunan hükümeti iyi değildi. O süreçte hataya düşürüldü ve İtalyan hükümeti (onun ülkeyi terk etmesine yönelik) kötü bir öneri yaptı. Siyasi sığınma verilip İtalya’da kalmalıydı. Türkiye’nin çok güçlü baskısını anlayabiliyorum. İtalya ve Türkiye arasında ekonomik iş birliği bu durumdan dolayı bloke olmuştu. O dönemde de Türkiye, İtalya’ya onun bir düşman olduğunu söylüyordu. Bu, güçlü bir baskı. Türkiye ve İtalya ayrıca NATO gibi aynı askeri örgütün içinde. Aynı zamanda Amerika, Almanya gibi ülkeler de bu baskıyı destekliyordu. İtalya’ya hem Türkiye’den hem Amerika ve İsrail’den baskılar geliyordu. Bu sürecin çok iyi desteklenmiş bir komplo süreci olduğunu kabul ediyorum” dedi.

Öcalan’ın özgürlüğü fikirlerinin özgürlüğüdür

24 yıldan beridir cezaevinde bulunan Öcalan’ın yazdığı kitapları okuduğunu söyleyen Angelelli, Öcalan’ın daha adil, barışçıl ve refah bir dünya imkanını sunduğunu, Öcalan’ın özgür olması fikirlerin özgür olması anlamına geldiğini söyledi. Öcalan avukatlar veya ailesiyle hiçbir temasının olmadığı koşullarda tutulduğuna dikkat çeken Angelelli, “. Bu fikirlerinin özgürlüğü değildir. Birincil olarak onun özgürlüğünü istiyoruz. Fakat onun fikirlerinin özgürlüğü de bu koşullarda mümkün değildir. Onun fikirlerinin dünya halkları açısından önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Öcalan’ın yeni Mandela olduğunu düşünüyorum

Uluslararası bir baskıyla birlikte mücadele etmeye devam edilmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Angelelli, “Uluslararası kampanya yapılması çok önemli. 24 yıllık tutukluluğa karşı uluslararası kamuoyunu hareketi geçirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Birçok insan Öcalan’ın yeni Mandela olduğunu düşünüyor. Mandela gibi barış sürecine katılması gerekiyor. Öcalan’ın kendisinin cezaevinden çıkması ve fikirlerinin topluma ulaşması gerekiyor” dedi.

Öcalan Kürt halkını temsil ediyor ve barışın anahtarıdır

Mücadele etmeye, tecrit hakkında konuşmaya, İtalya ve Avrupa kurumlarına yönelik avukatlar olarak tecride karşı çalışmaya devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Angelelli,  “Öcalan’ın insan haklarının kullanabilmesi gerekiyor. Özgürlük ve barış sürecine katılması gerekiyor. Öcalan Kürt halkını temsil ediyor ve barışın anahtarıdır. Uluslar arası güçlere baskı yapılmalı. Tecride dair durumun iyi bilmesi gerekiyor. Halkların bilgilendirilmesi ve bu konuda farkındalığı arttırmak gerekiyor. Onun konuşabilmesi, iletişim kurabilmesi, mesaj iletmesi, insanlığın bu müthiş insanı koruması gerekiyor. Öcalan halkların barışa ulaşmasının anahtarıdır.” dedi.

Mario Antonio Angelelli kimdir?

Roma Barosu avukatlarından Mario Antonio Angelelli, Öcalan ile daha önce de görüşen ve iltica avukatlığını üstelendi. 2019 yılında Öcalan için Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi (AK) organlarına ve Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesine görevini yerine getirme çağrısı yapan imzacılar arasında yer aldı. Angelelli, 15 Şubat Komplosu için Avrupa’da yapılan yürüyüşe çağrı metinlerinde de imzacı olarak yer aldı.

KAYNAK/MA

 

 

 

#Avukat #Mario #Angelelli #Öcalan #Kürt #halkının #temsilcisi #barışın #anahtarı #Yeni #Yaşam #Gazetesi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER