TMMOB kayyum uygulamalarına dair açıkladığı raporda, kayyumların 100 milyon doları geçen vurgunlarına dikkat çekerken, Sayıştay’ın yolsuzlukları örtmeye çalıştığını belirtti
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kayyum Uygulamaları ve Takibi Komisyonu tarafından hazırlanan “Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı Ön Raporu”nu açıkladı. Kurdistan ve Türkiye’de, Kürt siyasi hareketinin kazandığı belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine İçişleri Bakanlığı tarafından vali ve kaymakamların kayyum olarak atandığı belediyelerde yapılan usulsüzlüklere ilişkin 2016-2023 yılları arasını kapsayan raporda, kayyumların usulsüzlükleri 130 başlık altında toplandı.
Amed’de bir otelde düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan raporda, Kürt kentlerinin kimlik dokusuna yönelik sistemli çalışmalar, kadın kazanımlarına yönelik saldırılar, imar ve ihale yolsuzlukları ön plana çıktı.
Raporun açıklanmasından önce kısa bir açıklama yapan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Alican Çetinkaya, gelen kayyumların ilk yaptıkları şeyin belediyeler ile TMMOB arasında kentte atılacak adımlara dair yapılan protokolü iptal etmek olduğunu belirterek, “Dil ve kültür alanlarında ciddi asimilasyonlar yaşanmaya başlandı. Bu coğrafyada bildiğiniz gibi farklı, kültürler, farklı dinler ve farklı inançlar var. Halkın belediyeleri tarafından bu alanlardan ciddi adımlar atılmıştı. İlk yapılan şey buralara dönük buraları kapatmak veya buna yönelik yapılan anıtları yıkmak, ilk yaptıkları şey bu oldu. Asimilasyon kendi kültürünü dayatan, yayan bir anlayışla hareket edilmeye başlandı” ifadelerini kullandı.
Sayıştay suçu örtmeye çalıştı
TMMOB İKK üyelerinden Samet Ucaman da, Sayıştay tarafından kayyum atanan belediyelerde yapılan denetimlere değinerek, “Bir nevi suçu, talanı örtmeyle ilgili değerlendirmeler mevcut. Raporlarda bir önceki yılın tespit edilen yanlışlarının yerine getirilmediğiyle ilgili bir düzenleme mevcuttu” dedi. Ucaman, raporda yer alan verilerin kanunun suç olarak tanımladığı fiillerin kayyumlar tarafından gerçekleştirilmesinden oluştuğunu kaydetti.
38 kadın kurumu kapatıldı
Kayyumların kadına yönelik politikalarını anlatan Mimarlar Odası Amed Şubesi Eşbaşkanı Selma Aslan, kayyum atamalarında eşbaşkanlığın gerekçe yapıldığına işaret ederek, kadın merkezlerinin, sığınakların kapatılması ve Kadın Politikaları Müdürlükleri’ne erkek yöneticilerin atanması, kadınların işten çıkarılması, görev yerlerinin değiştirilmesiyle kadın mücadelesinin yerel yönetimle olan ilişkisinin doğrudan bitirilmek istendiğini ifade etti. Kayyumların AKP-MHP’nin kadın karşıtı politikalarını hayata geçirdiğini kaydeden Aslan, kayyumlar döneminde 13 il ve ona bağlı ilçe belediyelerinde, kadına yönelik hizmet veren 38 kadın kurumunun kapatıldığı bilgisini paylaşarak, kapatılan kurumların isimlerini teker teker sıraladı.
Kayyum politikalarını sadece Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı belediyelere ve Kürt halkına bir saldırı olarak görmenin iktidarın stratejik planlarının farkında olmama demek olduğunu söyleyen Aslan, “Kadın kazanımlarını korumak, yeni kazanımlar elde etmek, ancak kadınların birlikte mücadelesiyle mümkün olacaktır. Gaspçı kayyum zihniyetini sona erdirecek olan kadınların ortak mücadelesi, direnişi ve ittifakı olacaktır” diye konuştu.
‘9 bin 257 kişi işten çıkarıldı’
Kayyumların kentlere yönelik tahribine ilişkin dil, kültür, mekan isimleri, kentsel planlama, plan, rant, ihale yolsuzlukları, imar değişiklikleri, sosyal hizmetler, mekan işlevlerinin değiştirilmesinin de aralarında olduğu 16 başlık altında sıralayan İnşaat Mühendisleri Odası Amed Şubesi Sekreteri Ejder Akcan, kayyumlar döneminde 8 bin 334 kadrolu ve hizmet alımı personel ile 923 memurun işten çıkarıldığını kaydetti. Kayyum atanan belediyelerin belediye meclisinin feshedildiğini aktaran Akcan, isimleri Kürtçe olan ya da Kürt hafızasında önemli bir yeri olan sokak cadde, mahalle, parkların değiştirilen isimlerini sıraladı. Bu isim değişikliklerinin alelade yapılan değişiklikler olmadığını ifade eden Akcan, “Bu kentin, kentlinin hafızasının en ufak parçasına bile onda anlam yaratan, belli bir duygu ve his yaratan en ufak parçasına nasıl müdahale edildiğini, nasıl hafızasızlaştırılmak istendiğini görmek gerekiyor. Mevcut iktidar, ideolojisini ve hakim kılmak istediği kültürü burada inşa edebilmek için bu suni motiflerle kentin her sokağına, her caddesine, her parkına dokunduğunu tekrar paylaşmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kültürel yapıları yıktılar
Kayyumların Kürt kentlerinde tarihi, kültürel yapıların yıkımında, Ahmedê Xanî’nin büstünün yıktırılması, Uğur Kaymaz, Roboski, Musa Anter, Newroz, Orhan Doğan Anıtı’nın yıktırılması, Amed surlarında tuvalet yapılması, Mervani Parkı’ndaki kabartmaların tahrip edilmesi, Amed’in Sur ilçesindeki tarihi dokunun bozulması gibi örneklerle sıralayan Akcan, belediyelerde, Kürtçe kullanımı, buna ilişkin kültür sanat çalışmalarının hedef alınması ve bunların kapatılması, çalışanlarının işten çıkarılması ya da işlevsizleştirildiğine dikkati çekti.
Rant için acil kamulaştırma
Kayyumların imar ve kentsel dönüşüm projelerini sıralayarak, Kurdistan kentlerinin sosyal ve tarihi dokusunda yaratığı tahribatları aktaran Şehir Plancıları Odası Eşbaşkanı Berivan Güneş, Türkiye’de kent dokusunun kentsel dönüşümlerle, Kurdistan’da ise güvenlik gerekçesi öne sürülerek acele kamulaştırmalarla rant için hedef alındığını dile getirdi. Yeşil alanların, parkaların ticaret, rant cami alanlarına dönüştürüldüğünü kaydeden Güneş, “Aslında kentsel dönüşümün rant amaçlı olduğunu, halkı yerinden eden bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz” diye belirtti.
‘Kentlerin demografisi değiştirilmek isteniyor’
Kentsel dönüşüm projelerini “Soylulaştırma” olarak tanımlayan Güneş, “Kayyumların sermaye, rant için bir köprü görevi gördüğünü belirtebiliriz. Çünkü daha önce bu bölgelerde bu tarz projeler bulunmazken, bunlarla beraber bunun önünün açıldığını dile getirebiliriz. Yapılan kentsel dönüşümler tamamen planlama ilkelerine aykırıydı. Halkın mağduriyeti üzerine, belli kesimleri zenginleştirme üzerine kuruluydu. Totalde baktığımızda bu kentlerin demografisi değiştirilmek istenmektedir” diye kaydetti.
106 milyon dolarlık ‘pazarlık’ ihaleleri
Mimarlar Odası Amed Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, kayyumlar tarafından yapılan ihalelerin nasıl yapıldığını anlattı. Belediyelerde yapılan ihale ve usulsüzlüklerin basına yansıyan bazılarını sıralayan Kahraman, mucbir sebep ve doğrudan alım üzerinden yapılacak ihalelerin kapsamlarının beli olduğunu belirterek, bu kapsamda olmamasına rağmen, önceden planlamasının yapılabileceği birçok işin ihalesinin bu madde kapsamında yapılıp milyonlarca TL’lik ihaleler düzenlediğini kaydetti. Sonuçları açıklanan ihalelerin bir kısmına ulaşan ve buna ilişkin verileri paylaşan Kahraman, Amed’de kayyumların 231 milyon 764 bin TL değerinde pazarlık usulü ihale yaptığını tespit ettiklerini kaydetti. Kahraman, kayyum yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin, kayyumlar döneminde 106 milyon dolar pazarlık usulü ihale yaptığını kaydetti.
HABER MERKEZİ
#TMMOBdan #kayyum #vurgunları #raporu