Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ara dönem konferansı Almanya’nın Dortmund şehrinde devam etti. Avrupa’nın değişik kentlerinden delegelerin ve dergah temsilcilerinin katıldığı konferansta FEDA örgütlenme sorunları ve dönemsel Alevi sorunu değerlendirildi.
İlk gün federasyonun çalışmalarının ele alındığı toplantının ikinci gününde, sorunların çözümleri üzerine tartışmalar yürütüldü. Özellikle federasyonun sorunlara çözüm gücü olup olmadığı başlığı tartışmanın ana konusunu oluşturdu.
“ALEVİLERİN SORUNLARINI ÇÖZECEK TEK KURUM FEDA”
FEDA Yönetim Kurulu Üyesi ve Medya Sorumlusu Aziz Tunç, örgütsel sorunları ele alırken çözüm konusunda inançsızlığın etkili olduğunu söyledi. “İnanmadığımız bir sorunu çözmemiz mümkün değildir” diyen Tunç, bölgedeki savaşa da dikkat çekti. Tunç, “Alevi kurumlarımızın ortak imza ile yaptıkları açıklamada bir tek ‘Kürt’ kelimesi geçmedi” dedi. Bu konudaki tutumu eleştiren Tunç, Alevilerin sorunlarını çözecek tek kurumun FEDA olduğunu söyledi.
“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA ALEVİLERİN YOĞUNLAŞMASI GEREKİYOR”
Sanatçı Zeynep Enhas, dil konusuna dikkat çekti. “Varlığın temel unsurlarından biri dilimizdir” diyen Enhas, bu konuda gerekli duyarlılığın olmadığını dile getirdi. Enhas, Aleviliğin derin, köklü bir geçmiş mirası olduğunu, bunu temsil edecek kadroların oluşması gerektiğini belirtti.
Songül Çelik de, FEDA’nın kendi inancı, perspektifi ile sorunlara doğru yaklaştığını söyledi. Çelik, ana diline, toprağa ve inanca sahip çıkmanın önemine dikkat çekerek, bu konudaki sorunlara cevap olacak çalışmalara öncelik verilmesini istedi.
HDP 26. Dönem Milletvekili Besime Konca ise, sorunların çözümü konusunda Alevilerin yoğunlaşması gerektiğini söyleyerek “Bir çok şeyi görmezden gelip, erteledik. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Toplumsal önderliklerin desteklenerek, sorunların çözümünü doğru tespit ederek, kendi gücümüze göre organize etmeliyiz. dedi.
“ALEVİ KURUMLARI ERKANNAME YAZMAKTAN VAZGEÇMELİ”
Freiburg Alevi Dergahı Eşbaşkanı Fatoş Göksungur ise yaptığı değerlendirmede “Dergahlardaki en büyük eksiklik, geçmiş çalışmaların geleceğe aktarılmaması” diye belirtti. Göksungur, mevcut yönetimlerin, yeteri desteği göremediğini de belirtti.
Araştırmacı İmam Canpolat da yaptığı konuşmada sorunların iki kaynağı olduğunu söyleyerek, ilkinin “örgütsel eksiklik” diğerinin ise “devletin asimilasyon ve Alevileri yok etme siyaseti” olduğunu belirterek “Kürt Özgürlük Mücadelesi devletin Rey Haq inancını yok etme siyasetine karşı durdu.” dedi. Canpolat “Bugün her alanda temsilcilerimiz var. Televizyonlarımız, siyasette, mecliste temsilcilerimiz var. Bunlar doğru değerlendirilmeli. Ayrıca Alevi kurumları erkanname yazmaktan vazgeçmeli. Bu tarz iyi niyetli çalışmalar asimilasyona hizmet etmekte” eleştirisini yaptı.
“REY HAQ ARAŞTIRMALARI DESTEKLENMELİ”
Araştırmacı Erdoğan Yalgın, Rey Haq araştırmalarının desteklenmesinin acil bir sorun olduğuna dikkat çekti. Her alanda dayatılan asimilasyonun bu alanda zirve yaptığını söyleyerek, eğitim çalışmalarında üstüne düşen sorumluluğu almaya hazır olduğunu söyledi.
Yazar Ali Köylüce de, “FEDA, bu süreçte devletin el attığı cemevlerini camileştirme projesine karşı Alevi hakikatini ve değerlerini sahiplenmeli ve yaşatacak bir kurumlaşmayı dayatmalıdır” dedi.
Gazeteci Şükrü Yıldız ise, Alevi örgütlenme tarihinin doğru analiz edilerek, kayıt altına alınarak, özellikle KAB ve Zülfikar Dergisi ile başlayan, FEK, FEDA ve Semah Dergisi’nin mücadelesinin gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini söyledi.
PİRHA/ALMANYA