Bakan Tekin…

Dünyanın en kalabalık 18’inci ülkesi olan Türkiye’de çok uluslu yapı, göçmen yönetimi, çok dilli eğitim gibi ciddi konular tartışılırken ülkenin geleceğini birincil kadro olarak yöneten, sınıflarda birebir çaba sarf eden öğretmenler ise büyük efora rağmen açlık sınırına itilmekte, haklarını aramamaları için yasaklar konulmakta, hak mücadelesi için sesler yükselmesin diye seçimlere yakın tutulmayan sözler verilmekte…

Çocukların evlerinden sonra en çok vakit geçirdiği okulda ailelerinden sonra güvendiği, görüştüğü öğretmenlere “fonlanmayı” layık görürken tarikatlara para akışı yapılmakta, dincilere okulların kapısı sonuna kadar açılmakta!

Eğitim zorunlu olmakla birlikte temel haktır. Bu sebeple kamusal olmak zorundadır ancak neo-liberal adımlar atılırken eğitim dincilerin eline teslim edilmek üzeredir.

Tasarrufu sadece emekçiden, işçiden, öğretmenden yana yapmayı tercih edenler kemer sıkma politikasını Diyanet ve türevlerine uygulamamaktadır. Bu durum yeni bir göstergesi ise diyanet, yurtdışında, dinci çalışmalar yapmak adına 700 milyon TL (bizlerin bildiği) aktarılmak üzere hazırlanıyor. Bu hazırlıklar sürerken Milli Eğitim Bakanımız ise; verdiği sözler, ütopik projeler ve gafları ile tanınıyor. Ününe bir yenisini daha ekledi; Öğretmenlik Meslek Kanunu.

Eğitim Müfredatı dinci, ırkçı nesiller yetiştirmek üzere programlanırken, Öğretmenlik Meslek Kanunu ise “bizden olmayan öğretmen olmasın” diyerek yasaya geçirilmek isteniyor. Bu çaba ekim ayına kalsa da başarılı olmaması için bilinçli bir mücadele elzem.

Öğretmenlerin emeklerinin değeri olarak verilen paraya maaş denir ancak Bakan Tekin bu duruma; “fonlandırma” ifadesini kullanıyor. İlginç olan yanı öğretmene verilen sözler tutulmadığı gibi emeğin karşılığına fon denilmesi.

Özel okullarda emek verenlere yapılan muamele bizlere efsane Yeşilçam filmi olan Hababam Sınıfı’nda ki müdür yardımcısı Mahmut Hoca’nın şu repliklerini hatırlatıyor: “Eğitimciyim ben tüccar değilim.”

Bakan Tekin, bir ülkenin eğitim sistemini yönetmekten ziyade özel okul sahiplerini veli-nimet olarak görüp öğretmenlerin hakkını meslek yasasına işlemiyor.

Özel okul öğretmenleri seslerini duyurmak adına Özel Okul Öğretmenleri Sendikası’nda örgütlü mücadele verirken 2010’dan bu yana meclis ya da bakanlık önünde tutuklanıyorlar. Yani çiçek verilen öğretmenlere polis copu gösteriliyor!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri