Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 62. Ulusal ve 36. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri, bu yıl Alevi toplumu için özel bir anlam taşıdı. Etkinlikler kapsamında, Alevi kurumları, Devlet Hastanesi önünden Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na doğru bir yürüyüş düzenleyerek, “Dergâhlarımızı geri istiyoruz” çağrısını yükseltti. Yüzlerce Alevi bireyinin katıldığı bu yürüyüş, birçok farklı Alevi kuruluşunun bir araya gelerek ortak bir ses oluşturduğu önemli bir anı temsil etti.
Yürüyüşe, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Türkiye Alevi Federasyonu (ADFE), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) ve daha birçok Alevi kurumu destek verdi. Katılımcılar, dövizler ve pankartlarla kendi inançlarının, kültürel miraslarının ve haklarının korunması yönündeki taleplerini dile getirdiler.
ABF Genel Başkanı Mustafa Aslan, etkinlikte yaptığı konuşmada, iktidarın düzenlediği anma etkinliklerine tepki göstererek, “Bu topraklarda korsan anma vardı. Saygısızlıklarını bir kez daha gösterdiler. Hacı Bektaş’ın ölüm yıl dönümünü kutladılar. Biz bu riyakârlıkları çok iyi biliyoruz. Bu inanç, bu toprakların kadim inancıdır. Kabul etseler de etmeseler de biz burada olmaya devam edeceğiz. Mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de devam edecektir” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Alevi toplumu için bir uyanış çağrısı niteliğindeydi.
Etkinlikte yer alan diğer Alevi liderleri de benzer duygularla konuşmalar yaptı. HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevilerin tarih boyunca haklının yanında olduğunu belirterek, “Meclis’teki komisyona sesleniyorum. Sadece meclisin kapıları ardında konuşarak sorunlar çözülmez” dedi. Bu sözler, Alevi toplumunun sadece sözde değil, somut adımlar atarak haklarını talep etmesi gerektiği mesajını taşıyordu.
AKD Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz ise Alevi Bektaşi Kültürü ve Cemevi Başkanlığı’na yönelik eleştirilerini dile getirerek, “Dergâhın bahçesine baktığınızda bir cami göreceksiniz. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı bu zulme sessiz kalıyor. Biz bu kurumu tanımıyoruz” dedi. Bu açıklama, Alevi toplumu içinde yaşanan rahatsızlıkların altını çizen önemli bir vurguydu.
PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, iktidarın çifte standartlarına dikkat çekerek, “Bize kardeşiz diyorlar ama bu dergâha müze yazdılar. Sivas’ta 33 canımızı yakanları korudular, serbest bıraktılar. Cemevlerimizden ezan okuttular. Bunların kardeşlik anlayışı bu” şeklinde konuştu. Bu sözler, Alevi toplumunun yaşadığı adaletsizliklere bir kez daha dikkati çekti.
DAD Eş Başkanı Kadriye Doğan, cemevi başkanlığının kayyım olduğunu belirterek, “Cemevi Başkanlığı burada korsan etkinlik yapılırken Dersim’de de kayyım vali festival yapıyor. Bu inanca atanmış bir kayyımdır. Ben buradan kadın canlara seslenmek istiyorum; Kadıncık Ana’yı anmayı unutmayın. Bu ülkenin demokratik, aydınlık yüzü olmaya devam edeceğiz” dedi. Bu ifadeler, Alevi kadınlarının toplum içindeki rolünü ve önemini vurgulamakta önemli bir yer tutuyordu.
ADFE Başkanı Zeynel Şahan, Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’nun çağdaşlaşmasındaki rolüne vurgu yaparak, “Anadolu’yu çağdaşlaştıran en önemli önderlerinden birinin önündeyiz. Hünkarın felsefesiyle Hakk, Muhammed, Ali yolu ilelebet devam edecektir” dedi. Bu sözler, Alevi inancının derin köklerine atıfta bulundu.
AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat, mitingde yaptığı konuşmada iktidarın Alevi Bektaşi Kültürü ve Cemevi Başkanlığı eliyle yürüttüğü politikalara sert tepki gösterdi. “Dergâhlar Alevilerindir, burayı boş bilmesinler. Gelecek yıl da 16 Ağustos’ta yine burada olacağız, sıkıysa buyursun gelsinler” diyerek, Alevi toplumunun kararlılığını ve dayanışmasını vurguladı.
Hüseyin Mat, Alevi kurumları olarak Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın Alevilere iade edilmesi için dava açtıklarını da duyurdu. “Mahkemeyi açtık arkadaşlar, bugün bu süreci başlattık” ifadeleri, Alevi toplumunun hak mücadelesinin hukuki boyutunu da gözler önüne serdi.
Bu etkinlik, Alevi toplumunun bir araya gelerek, geçmişten gelen derin birikimlerini ve inançlarını geleceğe taşımak adına attıkları önemli bir adım olarak kaydedildi. Alevi bireylerin, inançlarının ve kültürel miraslarının korunması adına ortak bir ses oluşturması, toplumsal dayanışmanın ve birlikteliğin önemini bir kez daha ortaya koydu.
Daha fazla içerik: Alevi Haberleri