Çarşamba, Ağustos 20, 2025

Alevi Ansiklopedisi Yayına Açıldı! DEMİR ÇELİK

Rızaşehri Akademisi’nin 27 Nisan 2024’te startını verdiği; “Aleviler Kendi Ansiklopedisi’ni Yazıyor “projesi önemli bir aşamayı geride bıraktı. Projenin ilk adımı olan Alevi Ansiklopedisi Web Sitesi, 2 Temmuz 2025‘te Alevi canların erişimine açılmış bulunuyor.

Bin yıllardır Alevileri katliam ve soykırımlardan geçiren egemenler, Alevilerin kendi ana dilleriyle duygu ve düşüncelerini dile getirmelerine, kavram ve kuramlarıyla kendilerini ifade etmelerine, inanç hafızaları ve tarihsel bellekleri ile kendilerini tanımlamalarına da müsaade etmediler. Aksine tarih boyunca inkâr, asimilasyon, katliam ve Alevi karşıtı bilgisel şiddet ile Alevileri tanımlamaya, onlara biçim ve şekil vermeye çalıştılar. Özellikle de son iki yüz yılda bilgisel şiddette sınır tanımayan Türkçü- Sünni İslam çizgisi, tarihsel belleğimizi ve inanç hafızamızla her seferinde oynamış, yeni don ve gömlek biçmeye çalışarak uydurma Alevi söylemini geliştirdiler. Osmanlı’nın çöküşü sürecinde İttihat Terakki‘ de vücut bulan bu çizgi, yeri geldiğinde Alevilerin Türk olduğunu, yeri geldiğinde de Alevi Yol Önderi Pirlerin, Ehl-i Beyt soyundan geldiklerini iddia etmiş, Kürt Raa-Reya Heq inancını başkalaşıma uğratmaktan geri durmamışlardır.

Türkçü ideologlardan Baha Said, Yusuf Ziya Yörükan başta olmak üzere birçok Türkçü, Mezopotamya’nın kadim inancını inkar etmeye, karartmaya ve başkalaşıma uğratırlar. Türk ulus devlet sürecinde de, devlet, bir yandan Koçgiri ve Dersim‘ de soykırım ile Alevileri ortadan kaldırmaya çalışırken, öte yandan da başta din ve siyaset olmak üzere, ideolojik aygıtlarıyla Aleviliği inkar eder, asimilasyonla başkalaşıma uğratır. Ulus devlet sürecinde fiziki soykırım ve kaba şiddetin her türlüsüne maruz kalan Aleviler, asıl olarak asimilasyon ve kültürel soykırım uygulamalarıyla ağır travmalar yaşarlar. Bunun sonucu olarak inanç hafızalarından ve tarihsel belleklerinden uzaklaşarak, egemen dine ve dinin değerlerinin kuşatıcılığına maruz kalarak kedileri olmaktan uzaklaşırlar.

Mart 1924‘ te kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı ile bu başkalaşım ve inancına yabancılaşma, hız kesmeden yüzyıldır devam eder. 1925’te Pir Ocaxlarının kapatılması, pirlerin talip topluluklarına ulaşmalarının engellenmesi yanı sıra okul, kışla, camii ve mahalle baskısı ile Aleviler, kendileri olmak yerine egemen dinin değerleri ile kendilerini tariflemek durumunda kalırlar. O dönemden başlayarak Kürtçe’yi yasaklayan devlet, Alevi köylerine okul, camii ve karakollar açar. Fiziki şiddetin yanında, bilgisel şiddeti de yüzyıldır Alevilere temel politika olarak uygular. Coğrafyayı insansızlaştırmaya, Alevileri kentlere ve Avrupa‘ ya göçerterek, köklerinden ve kutsal mekanlarından Alevileri uzaklaştırır, mahale baskısına tabi tutar. Aşiretleri dağıtılan, Ocaxları yasaklanan, kutsallıklarından kopartılan Aleviler, din, eğitim, siyaset, medya üzerinden kendisi olmaktan çıkarılır. Bununla yetinmeyen devlet, Alevi olmayan ideologlarına Aleviler hakkında kitaplar yazdırır, ozanlarına Aleviliği İslam’ın alt mezhebi olduklarını dile getiren deyişler, siirler yazdırır. Alevinin ana dilini yasaklarken, Türkçe yazan ve çizen ‘aydınlarına‘ Alevilere her seferinde yeni don ve gömlek biçer, hakikati çarpıtır, uydurma Aleviliği oluşturmaya çalışır.

İşte Rıza Şehri Akademisi, egemen sistemin bu hegomonik kuşatıcılığına itiraz etmenin yeterli olmayacağından hareketle, inancın özgün gerçekliğini özerkçe kayıt altına alma ve yarınlara taşıma amacıyla Alevi Ansiklopedisi Projesi‘ni hayati önemde bir çalışma olarak Nisan 2024’te başlatır. Bu anlamda Alevi Ansiklopedisi; başta Raa-Reya Heq süreği olmak üzere, bir bütünen Alevilerin, başkalarının kendilerini tarifleme ve tanımlamalarına itıraz etmenin bilinciyle, kendi kavram, kuram, bilgi, anlam ve duygu dünyalarıyla kendilerini tanımlamaları ve tarihe not düşmenin stratejik bir projesi olarak 2 Temmuz‘ da canların erişimine açıldı.

Tarih boyunca rafizi, zındık ve sapkın mezhep denilerek katliam ve soykırımdan geçirilen Aleviler, yüzyıllık ulus devlet sürecinde, çok daha örgütlü ve uzun soluklu bir müdahale ile onlarca kez katliam ve soykırımlardan geçirildiler. Fiziki soykırımlarda onbinlerce can katledilmiş, onbinlerce can yerinden yurdundan edilmiştir. Bu anlamda Alevi Ansiklopedisi, sadece Alevi bilgisini toplayan, var olan bilgiyi sistematik biçimde tasnif eden, geleceğe taşıyan sıradan yazılı bir kaynak olmayacaktır. Alevi Ansiklopedisi; öncelikle uluslararası Alevilik çalışmaları alanında oluşan devasa akademik birikimi, akademik standartlara bağlı kalarak geniş Alevi kitlesi ve genel okur kitlesiyle buluşturmayı amaçlamaktadır. Alevilik üzerine bilimsel çalışma yürüten bilim insanlarının inancın bilimsel, objektif değerlerini, kavram ve kuramlarını açığa çıkarma çalışmaları Ansiklopedinin temel dinamiği olacaktır. Bununla birlikte Yol Önderi Pir ve Anaların otantik inanç değerleri ile inancın kendisini nasıl toplumsallaştırıp bugünlere taşırdığına ilişkin söz kurmaları, inancın ritüelleri, sembol ve Alevi kurumsallığı alanına ilişkin birikim ve gözlemlerini aktarmaları, Alevi Ansiklopedisi’nin ikinci temel dinamiğini oluşturacaktır. Bu iki temel dinamik üzerinden şekillenecek ve ete kemiğe bürünecek olan Alevi Ansiklopedisi, bu anlamda stabil ve statik değildir. Aksine değişimci, dönüştürücü ucu açık bilimsel bir çalışma esasıyla vücut bulacak, Alevilerin tarihsel hakikatinin temel kaynağı olacaktır. Dolayısıyla 2 Temmuz 2025‘ te yayına açılmış olması, onun bitmiş, tamamlanmış olduğu anlamına gelmemektedir. Binlerce madde ve tematik konunun, Yol Önderleri‘nin de dahil olacakları onlarca çalıştay çıktıları ile uluslararası onlarca bilimsel konferans, sempozyum ve çalıştaylarla önümüzdeki iki yıla damgasını vuracak nitelikli planlamalarla şekillenecek dinamik bir süreç söz konusudur. Üç yıl sonrasında A’dan Z’ye kadar, bilimsel bilgi ışığında ele alınan çok değerli madde ve tematik konular ile Yol Önderleri‘nin Hakikat Sırrı, inancın sanat, edebiyat, nefes, deyiş ve siir başta olmak üzere tarihi yapım ve yaratım değerlerinin yer alacağı bu derinlikli bilimsel ve objektif çalışma, aynı zamanda Alevi İnancının Uluslararası Literatürü‘ de olmanın stratejik ve tarihi önemdeki projesidir. Tarihi önemdeki bu projenin ilk adımı; İngilizce ve Türkçe olarak erişime açıldı. Daha sonraki aşamalarda Alevi Ansiklopedisi Almanca, Fransızca, Kurmanci ve Kirmancki dillerinde de canların erişimine açılacaktır. İsteyen dilediği ve iyi bildiği dil sayesinde Alevi inancına ve değerlerine ulaşabilecektir. Uluslararası Alevi Literatürü olma özelliğini kazanacak olan Alevi Ansiklopedisi; Alevi kavram ve kuramları üzerinden mastır ve doktorasını yapmak isteyenlerin başvuracakları en temel objektif ve bilimsel bilgi kaynağı olacaktır.

Ucu açık olan, yıllara sair nitelikli bilimsel çalışmalar neticesinde oluşacak Alevi Ansiklopedisi’ni; UNESCO bünyesindeki Kaybolan Diller ve Kültürleri Koruma Komitesi’ne müracaat ederek, ana dilimizi, kültürümüzü ve inancımızın özgünlüğünü koruma altına almayı sağlamış olacağız. Stratejik önemdeki bu projemizi aynı şekilde BM bünyesindeki Temsil Edilmeyen Milletler ve Halklar Örgütü(UNPO)‘ne sunarak özgün inancımızın uluslararası statüsünü almaya çalışacağız. Çok dilli olan, çoklu kavram ve kuramın yer alacağı Alevi Ansiklopedisi, ilk kez Aleviler tarafından kaleme alınan tüm Alevi süreklerinden Alevilerin en temel başvuru kaynağı olacak olan tarihi önemdeki bu stratejik çalışmada her alan, katkı sunan, Xizir lokmalarını esirgemeyen tüm canların eline, yüreğine sağlık diyorum.

Haq Yardımcıları, Xizir Yoldaşları Olsun!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Diğer Yazıları