Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), Jina Mahsa Emini’nin katledilmesinin üçüncü yıldönümünde yaptığı açıklamada, “Jin, Jiyan, Azadî isyanı artık sönmez bir özgürlük meşalesine dönüşmüştür” ifadelerini kullandı. DAKB, Emini’nin ölümünün ardından dünya genelinde yankı bulan ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganının, kadınların özgürlük mücadelesinin sembolü haline geldiğini vurguladı.
Açıklamada, Emini’nin katledilmesinin kadınların özgürlük mücadelesinde bir dönüm noktası olduğu belirtildi. Kadınlar ve gençlerin baskı ve şiddete karşı birleştiği bu isyanın, İran’daki molla rejiminin şiddetini artırmasına rağmen büyümeye devam ettiği ifade edildi. Eylül ayı itibarıyla, dört kadın da dahil olmak üzere 92 kişinin idam edildiği kaydedildi.
DAKB, idamla yargılanan kadınların sembol haline geldiğini ve rejimin toplumu korkutma çabalarına rağmen, isyanın sönmeyeceğini belirtti. Nobel Barış Ödülü sahibi insan hakları savunucusu Nergiz Muhemedi, bu isyanın bir devrim niteliği taşıdığını ve İran rejimine duyulan güvenin azaldığını ifade etti.
DAKB, yalnızca İran’da değil, Türkiye’de de kadınların erkek şiddeti ve devletin cezasızlık politikaları nedeniyle katledildiğini vurguladı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışın, kadınların yaşam hakkını daha da güvencesiz hale getirdiği belirtildi. Ayrıca, Türk devletinin Suriye’deki çetelere verdiği destekle Alevi ve Dürzi kadınların kaçırılması ve katledilmesi de eleştirildi.
DAKB, Jina Emini’nin şahsında katledilen tüm kadınların mücadelesini sahiplenerek, kadınların özgürlüğünün halkların özgürlüğü olduğunu vurguladı. Her türlü baskı, şiddet ve idam politikasına karşı dayanışmayı ve eşitlik mücadelesini büyütme çağrısında bulundu.