Perşembe, Ekim 2, 2025

Alevi öğretisinde edebli kelamda dil

“Eyvah neler açtın başıma benim
Beni ellik ellik gezdiren dilim
Her zaman karıştın işime benim
Sarılmış yarayı azdıran dilim” Ozan Emekçi

Dil, insanlığın iletişim aracıdır. Dil, bir toplumun sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik ve inanç anlayışlarındaki çatışma ve uzlaşmaların ana kaynağıdır.

Alevi toplumunun bazı unsurlarının son zamanlarda kullandığı dil ve üslup beraberinde çatışmaları getirdi. Adeta ‘itibar suikastı’na girişildi. Sosyal medyada kullanılan bu çirkin dilin Alevi öğretisinde yeri olmadığı halde bazı unsurlar bunu akıl edemediler. Saldırgan ve incitici sözcüklerle toplumda kutuplaşma yaratılmaya çalışıldı.

Anadolu Alevi Öğretisi ve inancında kullanılan dilin önemi, inancın özünü, kimliğini ve sürekliliğini sağlaması açısından hayati bir role sahiptir. Bu rol, sadece iletişim kurmaktan öte, geleneksel kültür mirasının ve inanç birliğinin korunması anlamına da gelir.

Yol ve Erkan’ın yaşatılması, ancak uzlaşıcı ve hoşgörülü kültür hazineli Alevilik felsefesinin içerdiği bir DİL ile mümkündür.

***

Teknolojinin yol açtığı hızlı iletişim ağlarının sağladığı olanaklar kötü amaçla kullanıldığında tam bir belirsizlik haline tanıklık ediyoruz. Modern hayatın dayattığı kültürel yaşam bu duyguyu besleyen bir tarza dönüştürüldü. Sosyal medya at izi ile it izinin ayırt edilemediği bir alan haline geldi.

Büyük filozof Konfüçyüs’e sormuşlar:

– Bir memleketi yönetmeye çağrılsaydınız yapacağınız ilk iş ne olurdu?

– Büyük Filozof şöyle cevap veriyor:

– Hiç şüphesiz, dili gözden geçirmekle işe başlardım.

Dinleyenlerin hayret dolu bakışları karşısında sözlerine devam eder:

– Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa TÖRE VE KÜLTÜR bozulur. Töre ve kültür bozulursa ADALET yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun içindir ki hiçbir şey DİL kadar önemli değildir.’ ifadeleri ile cevap vermiştir.

***

Alevi sivil toplum örgütlerine (STK) bu alanda büyük sorumluluk düşmektedir. Anadolu Alevi inancının doğru aktarımı ve yaşatılması doğrultusunda teknolojik olanaklar kullanılarak toplumsal barışa hizmet eden adımların acilen atılması zorunlu bir görevdir.

“Çağdaş medeniyetlere sahip toplumlar düzeyindeki haklara sahip olmak isteyen toplumlarda, STK’lara büyük görevler düşmektedir. STK’lar, temsil ettikleri toplulukların sorunlarını çözmede ancak takdir edilecek çalışmalar yaparak güçlü bir dinamizme ve desteğe sahip olurlar. Bunun için de güç birliği yapmak zorundadırlar. Bu güç birliğinin devamını ise ortak bir DİL’i konuşmakla sağlayabilirler. Çünkü iletişim deyince de akla DİL gelir. Dil bir toplumun aynasıdır.” (Hüseyin Aldoğan-Dede)

***

Alevi toplumu içinde yaşanan güncel iletişim sorununa, inancın tarihi ve felsefi özünden kopmadan, modern çözümler sunacak yol ve yöntemler geliştirilmelidir.

Bu konuda Alevi STK’lara önerilerim şunlardır:

1-Sosyal medya ve diğer mecralarda, Alevi inanç felsefesinin özündeki sevgi, hoşgörü ve “eline, beline, diline sahip olma” ilkelerine uygun bir dilin benimsenmesi için somut kampanyalar başlatılmalıdır. Çatışmacı ve kutuplaştırıcı söylemlerin, inancın temel değerleriyle çeliştiği sürekli hatırlatılmalıdır.

2-Eleştirilerin, kişiler yerine fikirlere, ilkelere veya uygulamalara yöneltilmesi teşvik edilmelidir. Kişileri hedef alan, incitici ve yaftalayıcı dilden kesinlikle uzak durulmalıdır.

3-Temsil gücüne sahip tüm Alevi kuruluşları (Dernekler, Vakıflar, Cemevleri) için ortak bir etik ve üslup rehberi hazırlanmalı. Bu rehber, özellikle demeçlerde, yazılı iletişimde ve medya organlarında (TV, sosyal medya) kullanılacak kapsayıcı ve yapıcı dile önem verilmelidir.

4-Panel, sempozyum ve kurultaylarda konuşmacıların (Dedeler, Ana’lar, Yöneticiler, Yazarlar) temel konularda ortak bir terminoloji ve söylem birliği kullanması sağlanmalıdır. Bu, inancın ve taleplerin medya ve kamuoyu nezdinde doğru, güçlü ve etkili temsilini artıracaktır.

5-Dedeler ve Ana’lar gibi manevi rehberlerin, Cemlerde ve toplantılarda söylem birliğini koruma ve çirkin dil kullanımının inançsal ve toplumsal zararlarını vurgulama konusunda öncü olması önemlidir. Manevi rehberler ile dernek ve Cemevi yöneticileri, sosyal medyada paylaştıkları mesajlarda ve yaptıkları canlı yayınlarda, hoşgörülü ve yapıcı dilin önemini sık sık vurgulamalı, böylece takipçilerine rol model olmalıdır.

6-Deyişler, nefesler ve duvaz-imamların Alevi kimliğini aktarmadaki rolünü korumak ve genç kuşaklara doğru biçimde ulaştırmak temel hedef olmalıdır.

Gençlere yönelik düzenlenen eğitimlerde, “Dört Kapı Kırk Makam”, “Enel Hakk”, “Hak-Muhammed-Ali Öğretisi”, söylence ve mitolojik anlatımlar gibi temel felsefi kavramların orijinal ve zengin dilinin öğretilmesine öncelik verilmelidir.

7-Hakk aşıkları Türkçe deyişlerinin, nefeslerinin ve saz mirasının (hem müzikal hem edebi olarak) gençlerin ilgi duyduğu görsel ve dijital platformlara (podcast, kısa videolar, animasyonlar) aktarılması sağlanmalıdır. Bu, kültürel mirasın dilini gençlerin erişimine sunar.

Edebi yaşam anlayışların sadece inanç bilgisi değil, aynı zamanda toplumsal tarih, değer yargıları ve mizah anlayışını da içerdiği bilinciyle, bu metinlerin güncel olaylarla ilişkilendirilerek anlatılması “Toplumsal Bellek”in aktarımı sağlanmalıdır.

8-Sazın “ortak dili temsil eden en önemli araç” olduğu gerçeğinden hareketle, genç Zakir ve Ozanların yetiştirilmesine yönelik profesyonel programlar desteklenmeli. Bu, Alevi coğrafyaları arasında inançsal bütünlüğü koruyan iletişim mirasının sürekliliğini sağlar.

9-Anadolu’da Kürtçe, Zazaca, Türkçe gibi dillerin zorunlu etkileşimine rağmen, temel felsefenin aktarıcı dili genellikle Türkçe olan deyişlerin önemi korunmalı, ancak diğer dillerdeki kültürel ve inançsal ifadeler de saygıyla kucaklanmalıdır.

10- Alevi kurumları, “Eline, Beline, Diline Sahip Ol” prensibini merkeze alan kısa, çarpıcı ve profesyonel video/görsel içerikler üretmeli. Bu içerikler, Ozan Emekçi’nin dizeleri gibi öğretici metinleri kullanarak, eleştiri ve hakaret arasındaki farkı net bir şekilde göstermeli.

11- Temsil gücü olan kuruluşların bir araya gelerek, sosyal medya üzerinden yapılan saldırgan ve incitici paylaşımları izleyecek, değerlendirecek ve gerekirse uyarıda bulunacak bir çalışma grubu oluşturması faydalı olacaktır. Bu kurul, öncelikle eğitici ve rehberlik edici bir rol üstlenmelidir.

12- Topluluğun, kurumsal birliği ve huzuru bozan çirkin dil kullanan hesapları topluca raporlama ve engelleme (bloklama) konusunda teşvik edilmesi ve eğitilmesi gerekir. Bu, çatışmacı dilin dijital alanda zemin bulmasını zorlaştırır.

13- Gençlere ve aktivistlere yönelik “Fikre Eleştiri, Kişiye Saygı” ilkesini öğreten kısa eğitimler düzenlenmelidir. Tartışmaların, bireyleri hedef almaktan (itibar suikastı) çıkarılıp, düşüncelerin yapıcı bir zeminde tartışılmasına odaklanması hedeflenmelidir.

14- Hakk aşıklarının ve Zakirlerin deyişlerinin taşıdığı kültürel mirasın ve felsefi derinliğin genç kuşaklara aktarılması, inancın sürekliliği için hayati öneme sahiptir. Ayrıca menkıbelerin de gençlerin anlayabileceği şekilde anlaşılır bir dile dönüştürülerek, verdiği mesaj anlatılmalıdır.

Alevi Hakk aşıklarının (Şah İsmail Hatayi, Pir Sultan, Kul Himmet, Nesimi, Yunus Emre vb.) deyiş ve nefeslerindeki Alevi felsefesini içeren kelimeler ve kavramlar (Dört Kapı Kırk Makam, Enel Hakk vb.) güncel Türkçe’ye ve gençlerin anlayacağı dile tercüme edilerek yayımlanmalıdır. Bu sayede felsefi dilin karmaşıklığı genç zihinler için aşılabilir hale gelir. Örneğin: Bir deyişin hem orijinal metni hem de her bir kıtanın taşıdığı felsefi anlamı açıklayan kısa dipnotlar eklenerek görsel içerik üretilebilir.

15- Sazın “ortak dili temsil eden bir araç” olduğu gerçeğinden hareketle, gençlerin saz öğrenimini destekleyen online/hibrit kurslar açılmalıdır. Bu kurslarda sadece enstrüman eğitimi değil, aynı zamanda çalınan deyişlerin edebi ve inançsal arka planı da anlatılmalıdır.

16- Alevi felsefesinin temel kavramlarının (cem, rızalık, görgü, musahiplik, dar-ı didar) genç bir ses tonu ve güncel bir anlatım diliyle anlatılan podcast serileri hazırlanmalıdır.

17- Gençlerin ilgi duyduğu grafik tasarım, animasyon ve kısa film gibi alanlar desteklenerek, temel Alevi öğretisi ve dili (Alevilik’teki doğa sevgisi, insan odaklı yaşam tarzı) sanatsal içeriklerle ifade edilmelidir. Bu, dilin sadece sözle değil, görsel bir kimlikle de aktarılmasını sağlar.

18- Anadolu coğrafyasındaki dil zenginliğini (Kürtçe, Zazaca, Türkçe, Arapça) kabul eden, ancak Alevi öğretisinin temel taşıyıcı dilini koruyan kapsayıcı etkinlikler düzenlenmelidir. Bu, gençlerin dil farklılıklarını bir ayrışma sebebi değil, bir kültürel zenginlik olarak görmesine yardımcı olur.

Sorunların çözümünün dışarıdan bir dayatma ile değil, inancın kendi içinden gelen otokontrol ve etik kuralları olduğunun bilinciyle topluma hizmet edilmelidir.

Sosyal medyada ve bireysel ilişkilerdeki çatışmacı ve incitici dil sorununa karşılık yapıcı, edebi ve inançsal ilkelere dayalı bir söylem birliği geliştirecek yol ve yöntemlerle sağlanabilir.

Dil, toplumsal birlik ve huzurun korunması açısından hayati bir öneme sahiptir.

Aşkı muhabbetlerimle…

halktv.com.tr

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın Diğer Yazıları